13
Haziran
2025
Cuma
KUMLUCA - ANTALYA

Çavuşköy, Adrasan oldu

ÇAVUŞKÖY'ÜN İSMİ RESMEN ADRASAN OLDU

Antalya'nın Kumluca İlçesi'ndeki Çavuşköy'ün ismi Adrasan olarak değiştirildi.

Antalya'nın Kumluca İlçesi'nde bulunan Adrasan Köyünün ismi 1960 yılında askere giden herkesin Çavuş rütbesini alması nedeniyle Çavuşköy olarak değiştirilmişti.

 Yurt dışında hala Adrasan olarak bilinen ve şu an belde olan bölgenin adı İçişleri Bakanlığının resmi gazetede yayınlanan kararı ile yeniden Adrasan olarak değiştirildi.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan AK Parti Adrasan Beldesi Belediye Başkanı Yalçın Akkulak, "Antalyalıların ve turistlerin yıllardır Adrasan olarak bildiği beldedeki Çavuşköy tabelası tanıtım açısından bize zorluk çıkartıyorduk. Adrasan ismi ile öz benliğimize tekrar kavuştuk ve 50 yıllık özlemimiz giderildi" dedi

İHA
Yayın Tarihi : 5 Aralık 2009 Cumartesi 15:48:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
N. Sarıyıldız IP: 85.25.149.xxx Tarih : 20.12.2009 03:03:44

Adrasan yağmalanıyor. Buna kimse dur demiyor. Kimse bu hukuksuzluğa dur diyemeyecek mi diyerek başlamıştık bu mücadeleye. Güzelim ülkemiz maalesef bir çok alanda yağmalanıyor, talan ediliyor sömürülüyor.. Yılların birikimi ile oluşan yerli sanayimiz, fabrikalarımız, kurumlarınız değerlerinin çok altında özelleştirme, globalleşme, serbest rekabet moda terimleri kullanılarak kısa sürede el değiştiriyor. Ülkemiz maalesef pazarlanıyor peşkeş çekiliyor..İktidara gelen her hükümet yolsuzluk ve yoksullukla mücadele edeceği sözü ile seçmenlerin oyunu alıyor fakat iktidar olduktan sonra görülüyor ki yaşanan kısa süreli büyüme ve gelişme yılların birikimlerin heba edilmesi, dış borçlanma ve yabancı sermayenin bankacılık piyasası ve borsada spekülatif amaçlı yaptığı yatırımlar nedeni ile oluyor. Her beş ile yedi sene arasında gelen yerli ve küresel krizler ile ülkenin büyümesi duruyor, issizlik sürekli artıyor. Bunların hepsinin faturasını ödemek tabii ki vatandaşa düşüyor. Eğitiminden kısıyor, sağlığından taviz veriyor, boğazından taviz veriyor, işsiz kalıyor. Bedelini en ağır bicimde ödüyor. Hepsine katlanıyor sebebi ise çocuklarına gelecek nesillere daha iyi bir gelecek sağlamak için. Artan yoksulluk ile beraber, yolsuzluk da tavan yapıyor. İktidarlar hortumları kesmek yerine hortumların yönlerini değiştirerek yandaş, destekçi, partizan ve hayat görüsü örtüşen grupların ceplerine kanalize ediyorlar. Adrasan Doğa  Koruma Gönüllüleri olarak bu yasa tanımazlığa dur diyoruz. Yapılan bu kıyı yağmacılığı ile başta doğa olmak üzere hukukun, adaletin, dürüstlüğün, doğruluğun ve ahlakin ırzına geçilmiştir. Yağmacılarda ve devleti temsil eden yerel ve mülki idare bunları anlayacak ruh olsa bunlar görmezden gelinmezdi.
1982 anayasasının 43. maddesinde kıyıların devletin hükmü ve tasarrufu altında olduğu, deniz göl ve akarsu kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetileceği belirtilmektedir.
Anayasa mahkemesinin kıyı yasasını iptal eden kararında gerekçeler yeni yasa revizyonunda göz önünde tutulması gerekli temel ilkelere göre: Kıyılardan en çok kişinin yararlanabilmesi sosyal ve ekonomik haklardandır. Kıyılar özel mülkiyete konu olamazlar ve zilliyetlik söz konusu olamaz. Genellikle eşitlik ve serbestlik ilkeleri gereği herkesin ortak kullanımına acık bulunmaktadır ibaresi yer almaktadır Kıyılarda kazanılmış hak ilkesine dayanılamaz. Kıyılar denizlerin devamı olup ondan ayrılması olanaklı değildir. Ama anayasamızın bu hükmünü basta Antalya Valisi olmak üzere Kumluca Kaymakamı görmezden gelerek anayasal bir suç islemektedirler.
57 liler belgesini gündeme getirmemiz ile beraber Antalya Valisi artan kamuoyu baskısı nedeni ile 2004 senesindeki gibi tekrar bir soruşturma açtı. Vali bey 57 liler listesi yayınlandıktan sonra il imar müdürü soruşturma görevlisi olarak atadı. Yani soruna taraf oldu. Raporumuzda yer alan gazete haberleri, okuyucu yorumları, ihbarlar, şikayetler görmezden gelinmemelidir. Eğer bunlar yapılır ise konu sümen altı edilerek kapatılmak isteniyor anlamı çıkarılacaktır
Böylesine vahim, yasa tanımazlığı gazete köselerinde gündeme gelmeden gereği yapılmalı ve suçluları cezalandırmalıydı. Yaşanan hukuksuzluk ve yağmalamaya yapılan göz yummalar nedeni ile kıyı kenardaki kaçak ve ruhsatsız yapıların sayısı ne acıdır ki bugün 120 yi aşmıştır. Adrasan imar planları akraba ve yandaşlara rant yaratma ve 4,5 Milyar TL rüşvet iddiaları nedeni ile Danıştay ve Antalya Bölge idare Mahkemesi tarafından üç kez iptal edilmiştir. Devletin Valisi halkın gözünde güven kaybına uğramadan üstüne düşeni yapmalıdır.
Soruşturma bittiğinde sayın basın mensuplarını çağırıp kamuoyuna bilgi vermelidir. YEDI YILDIR ANTALYADA GÖREV YAPAN SAYIN VALI ADRASANA TARIHI BIR HIZMET YAPARAK YAGMADAN KURTARMALIDIR Kimsenin korkmadan, çekinmeden ürkmeden sorular sorulduğu, yazılar yazdığı eleştiriler yaptığı, seslerin çıktığı, haberlerin yapıldığı bir ortamda Adrasan daha da güzelleşir, gelişir ve pırıl pırıl aydınlık ve modern bir tatil kasabası olarak Türk turizmine hizmet verir.
Antalya Valisi Alaaddin Yüksel kıyı temizlenmeden, yağmacı çeteler ortadan kaldırılmadan hukuku tekrar işler haline getiremez. Adrasan da YASASIZLIK dönemi son bulmalı ve Adrasan Belediyesi yasalara ve hukuka saygılı hale getirilmeli ve sorun yaratıcı değil sorun çözen ciddi bir belediye haline getirilmelidir. Sahilde kalan tüm yapılaşmaların yıkılması konusunda Antalya Valiliğini tarafından karar alınmıştır. Ruhsatsız yapıların zaten kıyı kenar çizgisi içinde yıkılması gerekiyordu. Kamusal kullanım alanı üzerinde yapılmış çarpık çirkin ruhsatsız yapılaşma, yağmacılık zilliyetcilik ve çeteleşme, kıyı siluetini ve karakterini bozmaktadır. Bunları savunmanın, korumanın bir anlamı ve gerekçesi yoktur. Bu çirkin rantçı yağmacı yapılaşma yasalar gereği ortadan kaldırılmalıdır. Üzücü olan diğer bir konu da yasaların gereğini yapmak yerine, doğruların peşinde koşan basın mensupları ve duyarlı çevreci vatandaşların hakarete uğraması, tehdit edilmesi ve korkutarak susturulma yollarının aranmasıdır.
Yağmaya dur demek için ivedi olarak yapılması gerekenler şunlardır
1-Belediye Başkanı DERHAL görevinden alınmalıdır.
2-Belediye, Kumluca kaymakamlığı ve Antalya Valiliği hukuka uymalı ANAYASANIN 43. MADDESINI uygulamalı ve Kıyı kenar içindeki rantçı çetelerin işgal ettikleri yerleri YIKMALI ve HUKUKU tekrar tesis etmelidir. Yürütme HUKUKA saygı göstermese, vatandaştan HUKUKA uymasını nasıl bekleyebilirsiniz?
3-Adrasan´ın 15 yıldan beri hazırlanamayan imar planları tekrar hazırlanmalı ve Adrasan´ın coğrafi konumu ve doğasına uygun bilimsel, rüsvete, akrabalik ve nüfuz derecesine göre değil, yerin konumuna göre adilane bir imar planı yapılmalıdır. İmar planı yandaşları zengin etmek için değil, Adrasan´da doğasının korunması ön planda tutularak yapılmalıdır.Bütün bunlara dur diyebilmek için vatandaş olarak gücümüz nedir, ne yapabiliriz ki? Bu soruyu sorduk kendimize ve aslında birçok şey yapabileceğimizi gördük. Adrasan´da yaşanan yağmacılık, hukuksuzluk ve kanunsuzluk aslında Türkiye´de her alanda görebileceğimiz uygulamaların sadece bir beldede yaşanan örneği. Biraz cesaret, inanç ve mücadele gücü gerekiyor. Kayayı delen damlaların gücü değil sürekliliğidir. Mücadelenizde haklı iseniz er geç insanlar sizin yanınızda yer alır ve mücadelenize destek olurlar. Bu vesile ile Adrasan adına bizim bu raporu hazırlamamızda emeği gecen tüm cevre gönüllülerine, Antalya medyasının değerli yazarları, başta Sayın Erdoğan Kahya, Sayın Adnan Çoban, Sayın Ahmet Dökdök, Sayın İbrahim Akkaya, Sayın Murat Çiçek, Sayın Bülent Ecevit,Sayın Şahin Akçap , Antalya doğa kahramanı, gerçek çevreci Mehmet Çiller, davamızda inatla bizi destekleyen adını burada belirtemediğimiz çevre dostlarına teşekkürlerimizi iletiyoruz. Sağ olun. Var olun