Koç:"Turizm işini çok iyi biliyorum"

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, ''Kamuoyunda kendisi hakkında yapılan 'Bu işi bilmiyor' tartışmalarının aksine, turizm işini bildiğini ve onun için çalıştığını'' söyledi. Bakan Koç, Antalya'nın Manavgat İlçesi'nde Ticaret ve Sanayi
Odası'nda düzenlenen ''Manavgat'ın Sorunları ve Çözüm'' toplantısında yaptığı konuşmada, göreve ilk geldiğinde Antalya'da mas turizmiyle (kitle turizmi) ilgili söylediği bazı sözlerin eleştirildiğini anımsattı.
33 yıl idarecilik yaptığını, 7 yaşında kitap okuma merakının başladığını ifade eden Bakan Koç, şöyle devam etti:
''Dostoyevski'den okuduğum 20 bin sayfanın bana verdiği insan yüzü seyretmenin ve sosyolojik olarak sebep-netice ilişkisi kuracak altyapıya sahip olduğumdan, ne söylediysem, bildiğimce söyledim ama anlamak ve öyle anlamak isteyenlere herhangi bir kırgınlığım olmadı. Genellemeleri sevmem. Ama bir Türk olarak söyleyeyim: 16 büyük devlet
kurmuşum ama 15'ini de yıkmışım. 16 devlet kurduğumuzdan söz ederiz de 15'inin yıkılmasındaki zafiyetlerden bahsetmeyiz. Mas turizmi hakkında bir şeyler söyledim. 'Bu Turizm Bakanı, turizmi sevmiyor' dediler. O zaman bu sözleri söyleyenler, şimdi aynısını söylüyorlar. Bu ülkenin insanlarının bir çoğunda kafa rahatlığı, kafa konformizmi bozulmuyor. Kafa konformizmi bozulmayınca da bir şey olmuyor. Mas turizmi şarttır ama rekabete çok açık ve kırılgandır.''

''6 AYDA 74 İL GEZDİM''

Mas turizminin devam ettirilmesi gerektiğini, ancak bunun yanı sıra turizm çeşitliliğini artırmanın şart olduğunu ifade eden Koç, 6 ayda 74 il gezdiğini ve bu illere asgari 1 trilyon liranın üzerinde yatırım yaptığını söyledi.
Kış turizmi ve yaz turizminin birleştirilmesi gerektiğine işaret eden Koç, Türkiye'deki 1300 termal kaynağın 130'undan bile yararlanılamadığını vurguladı. Antalya ve Isparta'da 2'şer, Burdur'da 1 olmak üzere Antalya bölgesinde toplam 5 kayak merkezi olduğunu bildiren Koç, bir an önce bu merkezlerin ayağa kaldırılması ve kışın da turizme açık tutulması gerektiğini söyledi. Turizmcilerin, kış turizmini ayağa kaldırmak yerine aynı dönemde 8-10 avrodan oda sattığını belirten Koç, şöyle devam etti: ''Kışın sadaka versen kabul edilmez fiyatlarla oda vereceksin, ondan sonra da şikayet edeceksin. Bir bakan bunu söyleyince de 'Bu bakan işi bilmiyor' diyeceksin. Ben bu işi biliyorum ve onun için
çalışıyorum. Her yerde Antalya ile iftihar ediyorum. Turizmde bu bölgede çok ivme kaydettik. Ama bunu yaparken Türk'ün genel karakterine uygun bir iş de yaptık. Proje yapma kabiliyetine sahip değiliz. 'Göç yolda düzeltilsin' diyoruz. Suçlamak için söylemiyorum. Bu da bir metot. Bugün çektiğimiz sıkıntılar, bu karakterimizin neticesidir. Çıkış yolu var mıdır? Vardır. Bir defa hukukun üstünlüğüne inanacağız. Yargıtay'ın, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararlardan hiç hoşlanmıyorum. Hatta bazılarının da anayasa hukuku açısından yanlış olduğu kanaatindeyim ama ben hükümet olarak, idare olarak uymak mecburiyetindeyim. Parlamento olarak değiştirmek mecburiyetindeyim. O hukuk lehimize karar verdiği zaman 'tamam', aleyhimizde karar verdiği zaman 'hayır' diyeceğiz. Bu olmaz.''

ANTALYA'NIN TURİZM GELİRLERİ

Türkiye'de bazı şeylere projesiz, önderler yaptığı için başlandığını, önderlerin de bazı büyük yanlışlıklar yaptığını ifade
eden Koç, yanlışların düzeltilmekte olduğunu, ancak bu süreçte büyük cefa ödendiğini dile getirdi. Antalya'nın turizm gelirlerinin, dış ticaret açığının üçte birinden fazlasını karşıladığını kaydeden Koç, bölgede bazı güzelliklerin geçmişte istismar edildiğini, dünyada turizm hareketinin iç turizmle başladığını, Türkiye'de ise tam tersinin yaşandığını
belirtti. Çevre konusunun, Manavgat'ın ve Türk turizminin de en büyük sorunu haline gelebileceğine değinen Bakan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Türkiye'de turizmin altyapısı olan konaklama ve yol meselesinde, Antalya gibi bir başka yer yok. Halledemediğimiz mesele, atık su, kanalizasyon meselesidir. Burada öyle bir master planı içinde bu işi çözelim ki ilçe ve belde belediyeleri ile yakın çevredeki 13-14 köyü de içine alarak ve turizm yatırımcılarını dahil ederek bu işe
'bismillah' diyelim. Manavgat için asgari 21 trilyon lira gerek. İhale Kanunu çok açık. Yüzde 10'u temin edilince, proje ihaleye çıkar. Size şartlı olarak söz veriyorum: Ben yüzde 10'unu, 2.5 trilyon lirasını yarın gönderiyorum.
Ama bu iş sırf benimle bitmez. Benim yapım, bir yörük olarak açık ve nettir. Bu bölgede verilen bazı sözlerin, yüksek makama verilen sözlerin yerine getirilmediğini biliyoruz. İnsanca söz verin ve o sözünüzün arkasında durun. Yoksa bazı alınganlıkların hiçbir alemi yok. Ben bir şeyi görmek istiyorum: Belediye başkanlarından
yatırımcılara kadar, ne kadar elinizi taşın altına koyacaksınız?'' Salondan bir kişinin ''Kimler verdikleri sözü yerine getirmedi'' demesi üzerine de Koç, ''Ben bunları anlayan anlasın diye anlatıyorum. Ama siz illa deşmeye çalışıyorsunuz. Herkesin anlaması önemli değil. Anlaması gerekenlerin anlaması gerekiyor. İlla bana niye
söyletiyorsunuz?'' dedi.