Burdur'un Gölhisar ilçesine bağlı Yeşildere köyünde 200 yılı aşkın süredir bayramlarda sürdürülen bir gelenek var. Yeşildere köylülerinin deve yarenliği veya maşala adını verdiği gelenek, her kurban bayramının birinci günü akşam yapılıyor.
Bayram dolayısıyla dışarıdan gelen halk ile köylüyü bir araya getirmenin esas alındığı programın kahramanları, o yıl içerisinde askere gidecek olan gençler. Programda öncelikle gelecek kurban bayramına kadar askere gidecek olan gençler tanıtılıyor. Bu yıl vatani görevini yapacak 35 asker adayı meydana asılan Türk bayrağını önce öperek bayrak etrafında yöre türküleri ve oyun havaları eşliğinde tur atmalarıyla program devam ediyor. Asker adayları tarafından yörenin geleneksel giysileri kuşanılarak tanıtılıyor.
Geleneğin bir diğer amacı ise konuşmalarla yöre dili ve deyimlerini halka aktarmak.Gece geç saatlere kadar süren programda playbacklar, konserler, piyesler, havai fişek gösterileri ve hediye çekilişi yapılıyor. Çok önceleri halkın çemberi iyice daraltması üzerine ortaya deve sokulur, vatandaşların da deveden kaçmasıyla daire genişlerdi. Şimdilerde ise deve yerine içerisinde insan bulunan deve maketi halkın içerisine giriyor ve halkı korkutmaya çalışıyor.
Yüzyıllardır bu geleneği sürdürdüklerini ifade eden köy sakinlerinden İdris Söylemez, "Askere gidecek olan gençlerin bayram öncesinde hazırlıklarını yapmaya başlar. Çevre köylerdeki komik insan tiplemelerinin de yapıldığı bu gelenek bizim için son derece önemli bir bayram eğlencesi." dedi.
Programa çevre köylerden de katılımın olduğunu belirten köy sakinlerinden Sebahattin Ergün ise eğlence programıyla hem bayramlaşmanın yapıldığını hem de bir geleneğin yaşatıldığını ifade etti. Ergün, köyün kuruluşundan beri devam eden geleneğin yaşatılması için genç nesil olarak destek verdiklerini söyledi.
helal doğrusu size katılıyorum sayın ramazan güngör. muttalip sana karşılık olarak yazılmış sanki :)... bencede nerdeee diye hayıflanmak yerine bişeyler yapmalısınız. elinizden geldiği kadar değil tüm çabanızla sürdürmelisiniz bu geleneği ki eğer yok olup gitmek istemiyorsanız.
türkiyenin en ücra köşesinde yaşatılmaya çalışılan 200 yıllık bir geleneği küçükte olsa bir sayfada gündeme getirmiş olmanızdan dolalayı sizlere binlerce teşekkürler..her ne kadar bu geleneğe katkımız olmasada bu geleneği imkansızlıklara rağmen yaşatmaya çalışan bütün yeşildere halkına minnettar olmamak mümkünmü sizce...aslında suç bizim değilmi?nerde o eski bayaramlar diye sızlanacağımıza kaybolmaya yüz tutmuş bu geleneklere sahip çıksak diyorum..... destek..destek...destek.......diyorum. herkesi bu göreve davet ediyorum!!!!!!!
Bu tür yöresel gelenekler Anadolunun birçok yerinde mevcuttur.Fakat küresel yozlaşma bir çoğunu yok ettiği gibi bir çoğunuda sığlaştırdı. Dilerim; Yeşildere'nin bu güzel geleneği yeterli desteği bulur, içerik olarak dahada zenginleştirilerek, yaşatmaya devam edilir.Herşeye rağmen zor imkan ve şartlarda bu geleneği yaşatan halkımıza teşekkürü borç bilirim...
bu 200 yıllık geleneği devam ettirdiğiniz için hepinizi kutlarım.... siz geleneklerimizi devam ettirdiğiniz sürede daima destek alırsınız... bu habere yer veren editörümüze ..... .............teşekkürler...............
torunlarınıza bir zamanlar böyle bir geleneğimiz wardı eskide kaldı demek yerine torunlarınızdan görmekte sürdürebilmekde sizin elinizde geleneğinize sahip çıkın yoksa sizlerde tarihe gömülür gidersiniz.
evet belki de bana karşılık yazılmış; ancak benim sitemim sadece bu siteye değil, sadece bizim geleneğimize sahip çıkılmamasına da değil. benim sitemim ülke çapında bu ve bunun gibi zaman taşları arasında yosun tutmaya yüz tutmuş değerlerimize sahip çıkılmaması. zikrül cüz iradetül kül kaidesi yani(parça zikrederek bütünü kasdettim) elimden geleni tabiki yapacağım. okumuş olduğum üniversitedeki halkbilimci hocamı da davet ettim köye, inşallah gelecek. herkesi en azından "nerdeeee eski adetler nerdeee" demeye davet ediyorum. hiç olmazsa safımız belli olsun..