3
Mayıs
2024
Cuma
İSKENDERUN - HATAY
Nufus
1.386.224
Yüz Ölçümü
5.403
İlçe Sayısı
12
Vali
Nufus
306.594
Yüz Ölçümü
0
Belediye Sayısı
51
Köy Sayısı
0
Kaymakam

İskenderun Genel Bilgi

İskenderun ilçesi, Akdeniz'in doğusunda, Toroslar'ın güney uzantısı Amanos ile Habib Neccar Dağları'nın önünde Lübnan Dağları'ndan çıkan Âsi Nehri'nin ikiye böldüğü Amik Ovası bulunmaktadır. Bu ovanın ortasındaki Antakya'nın yanı başında Belen Geçidi ve Arsuz Ovası ile ondan ayrılmış İskenderun yer almaktadır. Hatay İli'nin İlçesi olan İskenderun tarih boyunca Antakya kadar önem kazanmış bir yerleşim alanıdır.

İskenderun'un kuzeydoğusunda Dörtyol ve Hassa, doğusunda Kırıkhan ile Belen, güneybatısında da Akdeniz bulunur. Coğrafi yönden incelendiğinde; İskenderun'un oldukça dar bir kıyı şeridinde kurulduğu, sırtını da Akça Dağ ile Amanos Dağları'nın uzantısına verdiği görülür. Bu dağlardan çıkan küçük akarsular İskenderun ile Arsuz Ovası arasında denize dökülür ve orada doğal kumsallar oluşturur. Yaz ve kış aylarında sürekli akan akarsuyu bulunmamaktadır. Yalnızca Zıffın Pınarı , Kutu Pınarı, Alibaba ve Taşoluk pınarları bulunmakta, yeraltı suları da içme suyu olarak kullanılmaktadır.

Alexandreia, Hellen diline göre, Alexandros (İskender) Yurdu anlamındadır. Aynı adı taşıyan diğer kentlerden ayrılması için, Kilikya’daki bu kente, Roma döneminde, Alexandreia Minor (Küçük Alexandreia), Haçlılar döneminde de Alexandretta denmiştir. Alexandreia, İ.Ö. 333’te bu yöreden geçen İskender’in isteği üzerine, veya Onun ölümünden (İ.Ö.323) sonra İmparatorluğu bölüşme kavgasına giren komutanlardan biri olan Antigonos’un kurduğu, bir diğer olasılığa göre de Antigonos’dan sonra bu yöreleri ele geçiren I.Seleukos tarafından kurulmuştur.

Karaağaç mevkiindeki Telli köy adını taşıyan höyükte Mc. Evan`ın bulduğu bazı çanak çömlek parçaları buranın antik çağ öncesi yerleşime açıldığını göstermektedir. Milattan Önce: MÖ. 2000’li yıllarda burada Hititler’e bağlı Kadu Beyliği`nin kurulduğu bilinmektedir. ( Kadu, Hitit`çe de körfez anlamına gelmektedir.) MÖ. 1200`lü yıllardan önce Fenikeli`ler burada "Myriaydus" adıyla bir koloni kurdular. Burası M.0. 1200`den sonra merkezi Reyhanlı olan geç devir Hattini krallığına bağlandı. MÖ. 7. yüzyılda Türk asıllı bir millet olan Hurriler`in eline geçen İskenderun ve çevresi MÖ. 6. yüzyılda Perslerin eline geçmiştir. İskenderun gerçek anlamıyla MÖ. 333 yılında, Asya seferine çıkmış olan Büyük İskender tarafından kurulmuştur. O zamanlar asıl adı "Alexandreia" idi.

Kent Roma egemenliğine girdikten sonra, İranlıların istilasına uğramış, kalesi tahrip edimiştir. Yeniden inşa edilen kentin adı Peutinger tabularında, bu bölgede cüzzam hastalığı yayılmış olduğu söylentileriyle Alexandreia Scabiasa olarak gösterilmektedir. IV.yüzyıldan itibaren “Küçük İskenderiye” de denilmiştir.Büyük olasılıkla kalesi Abbasi halifesi tarafından yeniden yaptırılımıştır. İslam kaynaklarında İskenderiye, İskenderun`a olarak da geçen kent, Doğu Roma-İslam arasında birçok kere el değiştirmiş, daha sonra Türklerin eline geçmiştir.

Bugün İskenderun’da İlkçağa ait görünür kalıntı bulunmamaktadır. Antakya yönünden kente giden ana yolun solunda Ortaçağ liman yapı kalıntıları görülebilmektedir. Kentte ayrıca bir demiryolu istasyonu da bulunmaktadır. Adana Şakir Paşa İskenderun’a en yakın hava limanıdır. 130 km. uzaklıkta olup bir saatlik karayolu ile erişilebilir. Karaağaç halk plajı İskederun’a en yakın plajdır.

Helenistik dönemde Rosus olarak bilinen Arsuz; altın renkli kumsallarıyla, otelleri, pansiyonları, motelleri ve lokantalarıyla bölgenin en popüler tatil beldelerinden birisidir. Arsuz şehir merkezinde 1778 yılında yapılmış olan Maryo Hanna Kilisesi, Gözcüler beldesinden sonra Hacıahmetli Köyü yakınındaki Meryem Ana Havuzu, Konacık’taki Helenistik dönemden kalan sütunlu limanın kalıntıları, Bizans döneminden kalan bir şapele ait taban mozayiği ile Roma dönemlerinden kalan lahitler çevredeki önemli buluntulardır.

Ayrıca ilçede İssos antik kenti kalıntıları bulunmaktadır. Kalıntıların görüldüğü yer; M.Ö.333 yılında Büyük İskender’in Pers Kralı III. Darius’u mağlup ettiği bir Pers kentiydi. Burada su kemeri, su deposu ve tapınak kalıntıları görülebilir.

İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Sarıseki Kalesi, Şalen (Sıvlan) Kalesi, Payas Kalesi, Cin Kulesi, Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi, Aziz Hanna Kilisesi, Markirkos Ortodoks Kilisesi, Sokollu Mehmet Paşa Kervansarayı bulunmaktadır.


Kenthaber Kültür Kurulu

Fotoğraflar, www.antakyarehberi.com ve www.tcdd.gov.tr adreslerinden alınmıştır.

Yayın Tarihi : 31 Mayıs 2009 Pazar 14:52:32

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
İLGİLİ SAYFALAR