Yaralı şoför evine döndü

Yaralı olarak döndüğü evinde dehşet anlarını anlatan Kargı, saldırının 17 Ağustos’ta gerçekleştiğini belirterek, "Biz Kuveyt’ten Irak’a Amerikan askerlerine erzak, yiyecek, taşıyorduk. Saldırı Necef kentinde saat 22.30 ’da yükü boşalttığımız sırada dolu. ’Ambarlar dolu’ dediler. Bizde beklemeye başladık. 4 Türk arkadaş çay içerken etrafımıza bombalar düştü, biri de bizim bulunduğumuz yere düştü. 2 Türk arkadaşımız olay yerinde hayatını kaybetti. Her tarafımızdan yara aldık. Olaydan 15 dakika sonra helikopterle yaralı bir Türk arkadaşla birlikte bizi Bağdat’ta bulunan İbni Sina Hastanesi’ne götürdüler. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Yaklaşık 4 gün hastanede kaldım. Amerika’da yaşayan ve hastanede çalışan bir Türk doktor bana yardımcı oldu. Her şeyimle ilgilendi. Konsoloslukla irtibat kurdu. Konsolos gelip beni hastaneden alıp, her türlü ihtiyacımı karşıladı. Konsolosluğa getirip, özel araba ile Habur gümrüğüne gönderdiler. Hepsinden Allah razı olsun. Bana çok iyi davrandılar" dedi.

Bir daha kesinlikle Irak’a gitmeyeceğini ifade eden Kargı, şunları söyledi:
"Ben bir daha gitmem. Orada çalışanlar her şeyi biliyorlar. Nerden ne geleceğini bilemiyorsun. Amerikan askerleri bizi koruyorlar ama bir şey yapamıyorlar. Bir saldırı olduğunda ilk olarak onlar kaçıyor. Can güvenliği kesinlikle yok. Yükün yüklendiği an Amerikalılar’ın verdiği belgede, ’yemesinden içmesinden sorumlu değiliz, ölmesinden hiç sorumlu değiliz’ diye yazıyor. Hem Arapça, Hem İngilizce yazıyor. Yani can güvenliği yok. Konvoyda 35 araba var, korusa nereye kadar koruyacak. Ben 3 aydan beri Irak’tayım. Vücuduma değen demir parçalarından biri gözüme gelseydi. Ne karımı ne kızımı görecektim. Bin dolar için değer mi? Bir daha kesinlikle gitmem. İhtiyacım borcum vardı onun için Irak’a gitmiştim. Buraya giden adam zevkine gitmez, evi kirada, çocuğu okulda, giden arkadaşlar hep bu nedenle gidiyor. Her şeye rağmen, açta olsam evimde olmaktan mutluyum."

Türk şoförün eşi Hayriye Kargı da, eşinin sağ geleceğine inanmadığını belirterek, "Biz ölümleri gördük, sağ geleceğine inanmıyorduk. Çok acılar çektik. Kendisini sağ görünce yıkılmış yuvam yeniden ayağa kalktı. Irak’a gittiği 3 ay içinde hiç bir haberi izleyemedim. Sürekli tedirgindim. Şimdi çok mutluyum. Bir daha kesinlikle kocamı göndermem" diye konuştu.
Yaralı şoförün tek kızı olan Filiz ise çok mutlu olduğunu kaydederek, babasının başından hiç ayrılmıyor.