Hükümet Meydanı'nda yapılan kutlama törenine Vali Ali Haydar Öner, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şahingöz ve Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın'ın askeri araç üzerinden vatandaşların bayramını kutlamasıyla başlayan tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla devam etti.

Vali Ali Haydar Öner törende yaptığı konuşmada, Cumhuriyet kurulduktan sonra köylerde Cuma namazı kılınmasına Rıfat Börekçi'nin genelgesiyle imkan sağlandığını belirterek, “Düşünebiliyormusunuz aramızda köy kökenli birçok yurttaş var. Şehre gelmedikçe Cuma namazından mahrum kalıyorlardı. Cumaları hutbeler Arapça okunurken Türkçe okunmaya başlandı. Bütün bunlar niçin ifade ediliyor? Atatürk'ün büyüklüğünü anlayamayanlar ne yazık ki hala var. Atatürk olmasaydı şanlı bayrağımız dalgalanabilecek miydi? Milli şairimiz M.Akif Ersoy'un büyük şiiri İstiklal Marşı coşkuyla söylenebilecek miydi? Peygamber efendimizin müjdelediği kutlu komutan Fatih'in fethettiği İstanbul düşmandan çizmelerinden arındırılabilecek miydi? Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in Türkçe okunup anlaşılabilmesi ne ölçüde sağlanabilecekti. Düşünebiliyor musunuz Cuma günleri hutbelerin Arapça okunmaya devam ettiğini. Ayrıca harap düşmüş bir imparatorluktan modern Cumhuriyete geçerken laik devlet sistemini oluşturdu” diye konuştu.

Vali Öner, laiklikliğin din düşmanlığı olmadığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir an düşünelim ki laiklik olmasın. Hangi mezhebin hangi tarikatın hangi cemaatin iştihatına göre hareket edilecekti. Azınlıkların durumu ne olacaktı? Farklı düşünce içinde olanlar hukuk karşısında nasıl yargılanacaktı? Laik sistem asla dinsizlik olmadığı gibi, din düşmanlığı da değildir. Laik sistem din ve vicdan özgürlüğünü teminat altına alan sistemdir. Türkiye Cumhuriyeti devleti laik bir devlettir ama Hac organizasyonunu en iyi yapan devlettir. İslamın en iyi şekilde yaşandığı devlettir. Bazı dış ülkelerin mensupları Türkiye'ye geldiklerinde büyük Atatürk'ün kabrini ziyaret etmezler. Bilmezler ki Atatürk son nefesini verirken aleykümselam demiştir. Son nefeste hangi durumda aleykümselam denir bunu aziz milletimizin bir kez daha değerlendirmesi takdirlere sunulur. Atatürk Türk Milleti için bir güneştir onu artık tartışmayalım. Her birimiz kendi üzerimize düşen görevleri yapıp Türk Milletine layık hizmetler verelim. Cumhuriyet'in büyüklüğünü hala algılayamayanlar varsa onlarda çok geçmeden Cumhuriyet'in büyüklüğünü, aziz milletimizin büyüklüğünü algılar gibi algılasınlar diliyoruz. Cumhuriyet şimdilik 87 yaşında. Ama Türk Milletinin tarihi on binlerce yıl geriye gidiyor. Türk Milleti ebediyen özgür ve bağımsız olacak, Cumhuriyet sonsuza kadar yaşayacak.”

Konuşmanın ardından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle düzenlenen spor yarışmalarında derece alan öğrencilere ödülleri verildi ve ardından tören geçidi başladı.