Cenazeler ailelere teslim

Isparta'nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında düşen yolcu uçağında hayatını kaybeden 7'si mürettebat 57 kişinin kimlik tespit çalışması tamamlandı. Kaza bölgesinde bulunan bir ayak parçasının yolculardan Özlem Karataş'a ait olduğu, Karataş'ın cesedinin bulunması için arama çalışmalarının bugün de süreceği bildirildi.

İstanbul-Isparta seferini yaparken Süleyman Demirel Havaalanı'na inmek üzereyken düşen Atlasjet Havayollarına yolcu uçağında hayatını kaybeden 50 yolcu ve 7 mürettebatın Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi morgundaki kimlik tespit çalışmaları tamamlandı.

Kaza bölgesinde bulunan ayak parçasının, yapılan tespit sonucu Özlem Karataş'a ait olduğu belirlendi. Karataş'ın cesedinin halen kaza bölgesinde bulunduğu ve bugün arama çalışmalarının süreceği kaydedildi.

Morgda bulunan cenazeler ailelerine teslim edilirken, Atlasjet Kaptan Pilotu Serhat Özdemir, Yardımcı Pilot Tahir Aksoy, Kabin Amiri Çağatay Şirin ve teknisyen Alaattin Çelik Gürtürk ile üç yolcunun cenazeleri ise ambulanslarla Antalya'ya gönderildi.

Cenazelerin buradan Atlasjet uçağıyla İstanbul'a gönderileceği bildirildi.

EN SAĞLAM CEREN BEBEKTİ

ISPARTA'da düen uçağın enkazındaki cesetler 40 kişilik ekibin 9 saat süren çalışması sonucu çıkarıldı.

Afyonkarahisar Sivil Savunma Birliği Müdürü Turhan Ala, kazanın kendilerine saat 05.30'da bildirildiğini ve 2 saat sonra uçağın düştüğü yere ulaştıklarını söyledi. Burdur'dan da gelen ekiplerle birlikte çalıştıklarını anlatan Turhan Ala, "Uçak içerisinden yaklaşık 10 yolcunun cesedini çıkardık. Geri kalanlar uçak dışındaydı. İçlerinde fiziken sağlam görünen de 1.5 aylık Ceren bebekti" dedi.

Sivil savunma yetkilileri uçağın tepeye önce kuyruğunu çarptığını, sonra kokpit bölümünün vurup ikiye ayrıldığını, kanat ve ana gövdenin ise tam olarak parçalanmadığını söyledi. Sivil savunma ekibi çalışmalarını tamamlayarak bölgeden ayrıldı.

BAKAN GÜLER´E 6 NÜKLEER FİZİKÇİ SORUSU

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Antalya+da düzenlenen Anadolu Doğaltaş Mermer ve Teknoloji Fuarı+nı ziyaret etti. Bakan Güler burada, Isparta+da düşen uçakla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Elim bir kaza olduğunu kaydeden Güler, Türk milletine başsağlığı, ölenlere rahmet diledi. Bakan Güler, kazada ölen yolculardan 6+sının nükleer fizikçi olduğunu hatırlatan bir gazetecinin "Nükleer santralde uranyumdan 3 kat fazla etkiye sahip toryum madeni üzerinde çalıştıkları bilinen 6 nükleer fizik uzmanının düşen uçakta bulunması tesadüf mü? Kaza bu kişilerin uçakta bulunmasıyla bağlantılı olabilir mi" sorusuna, "Bu kadar erken değerlendirme yapmak doğru değil. Böyle birşey olacağını sanmıyorum" yanıtını verdi. Konuyu incelettireceğini kaydeden Güler, "Bilgi olmadan değerlendirme yapmak yanlış olur. Böyle birşey söylemek için daha erken" dedi. Güler, nükleer santral çalışmalarının hızla devam ettiğini de belirterek, Sinop+ta yapılacak nükleer santral için hazırlıkların devam ettiğini kaydetti.

PİLOT ÖZDEMİR SEFER ÖNCESİ ANNESİYLE KONUŞMUŞ

Isparta seferini yaparken düşen Atlasjet´e ait uçağın pilotu Serhat Özdemir´in İzmir´deki annesinin evine de ateş düştü. Özdemir´in ablası Gülden Öztan, kardeşinin sefer öncesinde anneleri Ziynet Özdemir´i aradığını ve onu çok özlediğini söylediğini anlattı. Öztan ayrıca, kardeşinin çok iyi bir pilot olduğunu ve uçağın sabotaj sonucu düştüğüne inandıklarını söyledi.

Isparta´nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında gece yaşanan kazayı sabah saalerinde televizyondan öğrenen pilot Serhat Özdemir´in İzmir´deki yakınları büyük üzüntü yaşadı. Acı haberin ardından anneleri Ziynet Özdemir´in evinde toplanan aile gelişmeleri de televizlyondan takip etti. Kardeşinin dünya iyisi bir insan olduğunu söyleyen Endüstri Mühendisi Nevin Öztan, ``Uçağın düştüğü haberini aldıktan sonra büyük bir merakla mürettebat ve yolcuların durumunu öğrenmeye çalıştık. Ardından da hepsinin hayatını kaybettiğini öğrenerek büyük üzüntü yaşadık'' dedi.

Evli ve 3 çocuğu bulunan kardeşinin deneyimli bir pilot olduğunu da dile getiren Öztan, ``Kendisi son olarak annemizle telefonda görüşmüş ve sefere çıkmaya hazırlandığını söylemiş. Annemi çok özlediğini ve yanlarına gelmesini isteyen kardeşimle aile bireylerimizin yaptığımız son görüşme de bu oldu. Kardeşim Hava Harp Okulu mezunuydu. Bunun yanında İstanbul Teknik Üniversitesi elektrik-elektronik mühendisliğini de bitirdi. 1981 yılında başladığı askeri pilotluktan 1990 yılında emekli olarak ayrıldı. Bir süre ABD´de yaşadıktan sonra de bu ülkenin vatandaşı oldu. Kardeşim çok tecrübeli ve profesyonel bir pilottu. Teknik arızası olan bir uçakla kesinlikle uçmazdı. Uçakta öğretim üyeleri de varmış. Uçağın pilot hatasından veya teknik bir arızadan dolayı düştüğüne inanmıyorum. Sabotaj olabilir'' dedi.