30
Nisan
2024
Salı
ISPARTA

CHP'li Kılıçdaroğlu Isparta'da

KILIÇDAROĞLU ISPARTA'DA

CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakan hoşlanmadığı zaman gazetelere vergi inceletmesi yaptırıyor, ağır cezalar yazdırıyor. Sonra da kürsüye çıkıp o gazeteleri almamaları yönünde topluma çağrı yapıyor. Sayın Başbakan'ın gazetelere müdahalesini anlamak mümkün değil" dedi.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Politika Tasarım Grubu, Siyaset ve Gençlik Buluşmaları Dizisi kapsamında 'Siyasette Çözüm Odaklılık' konulu konferans tertip etti. CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu da, konferansa konuşmacı olarak katılmak üzere Isparta'ya geldi.

Kılıçdaroğlu, gazetecilerin yargı bağımsızlığı konusunda sorularına şöyle cevap verdi: "Hukuk siyasallaşmadığı sürece, herkesin yargıya verdiği kararlara saygı duyulmalı. Ama AK Parti ile birlikte hukukun siyasallaştırıldığını görüyoruz, bizim de itiraz ettiğimiz konu bu. Ergenekon ile ilgili yargının aldığı bir yasaklama kararı var. Bu yasaklama kararına kimse uymuyor. Ama Deniz Feneri ile ilgili yasaklama kararına herkes uyuyor. Bu çifte standardı herkesin iyi analiz etmesi gerekiyor."

BAŞBAKAN HOŞLANMADIĞI GAZETELERLE UĞRAŞIYOR

Başbakan Edoğan'ın köşe yazarlarına ilişkin söylemini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Sayın Başbakan köşe yazarlarıyla ilgili olarak patronlar müdahale etsin, köşe yazarları patronun istediği gibi yazı yazmıyorsa işine son verilsin diye bir açıklama yaptı. Sayın Başbakan bu açıklamayla ilgili düzeltme yapmak isterken bir çamı daha devirdi. Sayın Başbakan gazeteyi batıran köşe yazarları değil. Başbakan hoşlanmadığı zaman gazetelere vergi inceletmesi yaptırıyor, ağır cezalar yazdırıyor. Sonra da

kürsüye çıkıp o gazeteleri almamaları yönünde topluma çağrı yapıyor. Sayın Başbakan'ın gazetelere müdahalesini anlamak mümkün değil. Gazetelerin kamu görevi yaptığını unutmuş durumda. Sanıyor ki herhangi bir ticari işletme ile gazete aynıdır. Tüccar siyaset mantığıyla yola çıkarsanız gelinen nokta budur. Anayasa değişikliklerine gelince, Anayasa değişiklikleri hangi ülkede yapılırsa yapılsın önemlidir, o ülkenin rejimiyle doğrudan ilgilidir."

Anayasa değişikliği konusundaki soruları da cevaplayan Kemal Kılçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Başbakan bir anayasa değişikliği hazırladığını söylüyor, nerede hazırlanıyor bu anayasa. AK Parti'nin mutfağında. Bir kere siyasal partinin mutfağında hazırlanan bir anayasa değişikliği Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası olabilir mi? Daha önce de bir anayasa değişikliği yaptılar. Bunu da Amerika'da sundular. Bu çelişkiyi Sayın Başbakan hiç dile getirdi mi? Sayın Başbakan'dan rica ediyoruz, bugün

Hürriyet Gazetesi'nde yer alan Haşim Kılıç'ın açıklamalarını okumasını istiyoruz. Bir yüksek yargı için anayasa değişikliğinin hangi ortamlarda yapılması gerektiğini Haşim Kılıç açıklıyor. Diğerlerine güvenmediniz bari buna güveniniz."

KRİZ BAŞBAKAN VE YAKINLARINI TEĞET GEÇTİ

Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bir anayasa değişikliği sonrası süre tartışmalarının bu değişiklik sırasında uzlaşma kültüründen uzak olunmasından kaynaklandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama Başbakan da mecliste çoğunluğum var, istediğim yasayı geçiririm, bu da hukuk devletidir gibi bir anlayış var. Sayın Başbakan kriz bizi teğet geçti diye bir açıklama yapmıştı. Başbakanın bu söylemi geçen gün açıkladığı mal varlığıyla doğrulandı. Kriz Sayın Başbakanı ve ailesini, bakanları,

yandaşlarını gerçekten teğet geçti. Sayın Başbakan'ın mal varlığı bu sürede 750 milyon civarında bir artış gösterdi. Ancak kriz birilerinin de böğrünü delip geçti. Bir yılda 860 bin işsiz kaldı. Bu tablo krizin kimi teğet geçtiğini, kimi yakıp geçtiğini açık bir şekilde ortaya koyuyor. AK Parti darbe ticareti yaparak, din ticareti yaparak gerçek gündemi halkın önünden almaya çalışıyor. Artık bu ülkede darbe olmaz, darbe ticaretine de son verilmeli."

AKP 12 EYLÜL'ÜN ÜRÜNÜ

Darbe olacaksa o darbenin önünde önce CHP'nin duracağını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Bugüne kadar askeri darbelerden en çok zararı CHP görmüştür. 12 Eylül'e alkış tutan bunlar değil miydi? AK Parti 12 Eylül'ün ürünüdür. Demokratikleşelim değil, yargıyı nasıl ele geçiririz diye anayasa değişikliği arayışı içindeler. Bu arayış değişik şekillerde gündeme geliyor. Türkiye aşama aşama faşizme doğru gidiyor."

Anayasa oylamasının hükümete güven oylamasına dönüşeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Kendisine güven oylaması çıkmayan bir hükümetin de erken seçim önünde durması mümkün değil. AK Parti iktidarda kalmak ve gitmemek için her yolu denemeye azimlidir. İktidarda kalmak için her alana baskı yapmaya, susturmayı ilke olarak benimsemiştir. Bu nedenle yargıya, medyaya baskı yapmaktadır. Ama bu baskı nereye kadar gidecektir. Bir yerde duracak. Referandumdan hayır oyu çıkarsa AK Parti'nin bu

parlamentoyu çalıştırması mümkün değildir. AK Parti hükümetinin bir anayasa değişikliği yapmaması kanısındayız. AK Parti darbelerle şikayet ediyor. AK Parti ne söylüyorsa tersini yapan bir partidir. Gerçeklerle AK Parti'nin söylediği zıt. Bu parlamentonun anayasa değişikliğini yapmaması gerektiğini belirtiyorum."

KILIÇDAROĞLU ISPARTA'DA
İHA
Yayın Tarihi : 3 Mart 2010 Çarşamba 15:50:03
Güncelleme :3 Mart 2010 Çarşamba 16:05:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?