Isparta-Burdur Eczacılar Odası Başkanı Ziya Örmeci, marketlerde eczane açmanın ilaçta reklamı gündeme getireceğini bunun da akılcı olmayan ilaç kullanımını ortaya çıkaracağını söyledi.

Isparta-Burdur Eczacılar Odası Başkanı Ziya Örmeci, aynı bürokratların 4 Aralık günü eczanelerin önemli bir kısmının kapanmayacağını ileri sürdüğünü; ama 4 Aralık'ta her siyasi görüşten Türkiye'nin her yerinde eczacıların yüzde 100'e yakınının eczanelerini kapattığını hatırlattı. 4 Aralık'ta eczanelerin kapatılmasının bir uyarı eylemi olduğunu söyleyen Örmeci, "10 bin eczane zaten 2010 yılı sonuna kadar yanlış uygulamalar sonucu kapanacak. Biz buna dikkat çekmek istedik. O gün kimsenin ilaca ulaşmasını engellemedik. Bu konuda da bir şikayet almadık" dedi.

Aynı bürokratların, 24 bine yakın eczacının gönderdiği 'Birliğim olmadan sözleşme imzalamayacağım' dilekçelerine rağmen 16 Ocak gününe kadar binlerce eczanenin tek tek sözleşme imzalayacağı yönünde telkinde bulunduğunu anımsatan Örmeci, şunları söyledi: "Ama bunun da gerçekleşmeyeceğini gördüklerini biliyoruz. Eczacılarla sözleşme yetkisi 6643 Sayılı Kanun gereğince TEB'e verildi. İşte biz bu kanuna dayanarak sözleşmenin TEB ile yapılması talebimizi ilettik."

ZARARI DAHA BÜYÜK OLUR

İlaçların marketlerden satılmasının eczanelerin yaşamasından öte hastaların yaşaması için çok büyük bir tehlike oluşturduğunu öne süren Örmeci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada sadece Amerika'da yaygın olarak uygulanan bu sistem, sadece ilaç şirketlerinin çıkarlarını korumaya yöneliktir. Amerika bu sistem nedeniyle kişi başı ilaç harcamalarının en yüksek olduğu ülkedir. Bunun hükümetimizin tasarruf yaklaşımı ile uzaktan yakından ilgisi yok. Sadece reçetesiz ilaçlarını markette sattıran bazı Batılı

ülkelerin bundan bile geri dönmeye başladıklarına dikkati çekiyor bu sistemin Türkiye'de uygulanmasının akılcı olmayan ilaç kullanımının, buna bağlı sağlık zararları ve maliyetlerinin katlanarak artıracağının altını çiziyoruz. Böyle bir uygulama ilaçta reklamı gündeme getirecek ve hasta ilaçta tercihe zorlanacaktır. Teşvik edilen ilaç tüketilmeye başlanacak bu da doğru ilaç kullanımının önüne geçecektir.

TEB'E DİNAMİT KOYMAK İSTİYORLAR

Örmeci, sorunun çözülmesinin yolunun hasta sağlığını ve eczacılık mesleğini tehlikeye atmak, ortadan kaldırmak değil, eczacıların ve hastaların yaşamasına izin verecek düzenlemeler yapmak olduğunu söyledi.

Türk Eczacıları Birliği'nin eczacının, hastanın ve kamunun yararını aynı anda ve birlikte gözetecek çözümlerden her zaman yana olduğunu anlatan Örmeci, şunları söyledi: "bundan sonra da olmaya devam edecektir. TEB, Türkiye'nin en güçlü birliklerinden biridir. Okullar, hastaneler inşa etmiştir. Biz vergi kaçağının hiç olmadığı bir meslek örgütüne üyeyiz. Markette ilaç satmak, TEB gibi büyük bir birliğin temeline dinamit koymak anlamına geliyor. Bugün TEB'e konulan dinamitin yarın başka meslek örgütlerine konulmayacağı ne malum?"

BİRLİK OLMADAN ASLA

Odaya bağlı 289 eczacının hiç birinin tek başına SGK ile masaya oturmayacağını yineleyen Örmeci, tüm eczanelerin 'Birliğim olmadan sözleşme imzalamayacağım' dilekçelerini Bakanlığa ulaştırdığını da söyledi.

Başbakan'ı doğrudan bilgilendirmek amacıyla TEB'in geçen günlerde ilettiği randevu talebini bir kez daha yinelediklerini ifade eden Örmeci, sözlerini şöyle tamamladı: "Sayın Başbakan'ın müdahalesi ile eczacılarımızın birikmiş sorunlarını çözecek, hastalarımıza hak ettikleri ilaç eczacılık hizmetinin sunumunu sürdürecek, yeni sorunlar değil var olan sorunlara çözüm üreten bir sözleşmenin 15 Ocak tarihine kadar Birliğimiz ve SGK arasında imzalanabileceğine olan inancımızı tekrarlıyoruz."

İHA

Yayın Tarihi : 28 Aralık 2009 Pazartesi 16:29:02

Güncelleme :28 Aralık 2009 Pazartesi 17:03:06