El konulan şirketlerdeki çalışanlara müjde

TMSF görevlisi ve 9 şirketten sorumlu Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Nalçacı, şirketlerde verimlilik açısından herhangi bir olumsuzluk olmadığını, belirlenen hedeflerin tutturulduğunu belirterek, "Belge olmadan şirketlere el konulmaz" dedi.

Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF) tarafından Şevket Demirel grubuna ait 9 şirkete el konulması ile ilgili çalışmalar devam ediyor. El konulan şirketlerin çalışmaları hakkında bilgi vermek üzere bir basın toplantısı düzenleyen TMSF görevlisi ve 9 şirketten sorumlu Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Nalçacı, açıklamasına ilk olarak işçilerin işine son verilmeyeceğini söyleyerek başladı.

Her işçinin görevinin başında olduğunu kaydeden Nalçacı, "Çalışan işçiler kesinlikle ve kesinlikle işlerinin başında olacaklar. Onlar açısından herhangi bir sorun yaşanmayacak. Bunu bir daha sizin huzurunuzda söylemek istiyorum. Tüm sosyal hakları ile işlerine devam edeceklerdir. Ücretlerine yüzde 4 oranında zam yaptık. Bu uygulamayı 1 Temmuz itibariyle başlattık. Çalışanlar bu ay maaşlarını zamlı olarak aldılar" diye konuştu.

Şirketlerde verimlilik açısından herhangi bir olumsuzluk olmadığını açıklayan Hidayet Nalçacı, belirlenmiş hedeflerin tutturulduğunu söyledi. Nalçacı, "Özellikle çimento şirketinde satışların artırılması içinde biz gayret sarf ediyoruz" dedi.
Basın mensuplarının ele geçirilen belgelerin neler olduğu sorusu üzerine Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Nalçacı, belge olmadan böyle bir kararın alınamayacağını vurguladı. Nalçacı, "TMSF bunu daha iyi açıklıyor. Ben şunu ifade edebilirim. Belge olmadan öyle bir karar zaten alınamaz. Böyle bir el koyma mutlaka gerekçeleri ile incelenerek, çok önceden tespit edilerek, belirlenerek, karar verilerek oluşturuluyor. Ne belgesi bekleniyor anlamıyorum. Karşı taraf böyle bir şey diyebilir. Biz polemiğe girmek istemiyoruz. Neden bir başkasına böyle bir karar verilmiyor. Bunlar hukuki bir süreç. Bu ilk defa olmuyor. Bir yasaya dayanarak yapılıyor. Konulmadığı zaman neden konulmuyor deniliyor. Çünkü ortada bir yasa var. Bir yerde devlet alacağı varsa bunun mutlak tahsil edilmesi gerekiyor. Bunun tahsil edilmesi mecburiyetini de yüklüyor o yöneticilere. Yapmak değil de yapmamak garip olur. Biz o inançtayız" açıklamasında bulundu.
Bu olayın yönetime ve denetime el koyma olayı olduğunu vurgulayan Nalçacı, şöyle devam etti:
"Bu bir yönetime ve denetime el koyma olayıdır. Bu borcun tahsili için devlet diyor ki 'bu şirketleri ben yönetip denetleyeceğim. Böylece borçlarımı tahsil edeceğim.' Herhangi bir gasp söz konusu değildir. TMSF gerekli inlemeyi yapmış ve karar vermiştir. Karşı taraf aksini söylediği zaman ilgili yerde bunlar değerlendirilecektir. Bu hukuki zemine taşındığında gerekli değerlendirmeler yapılacaktır. Her şey şeffaf bir şekilde yapılıyor. Yönetim ve denetim fon tarafından yapılıyor. Borçların tahsili için herhangi bir süre belirlenemiyor."