2009 yılı son verilerini almak için yurt genelinde incelemelerde bulunan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın haksız rekabetin mağduru olduğunu belirtti. Esnaf Odaları Birlik Başkanı Mehmet Aybatılı ve yönetimi tarafından karşılanan Genel Başkan Palandöken, esnaf temsilcileriyle yaptığı toplantıda “Türkiye’nin tamamını gezerek esnaf ve sanatkar açısından güncel konular hakkında geleceğiyle ilgili neler yapılabilirin çalışmasını yapıyoruz. Şimdi Türkiye ikiye ayrılmış. Zenginler ve fakirler. Geliri iyi olanlarda sorun yok. Ama esnaf niteliğindeki küçük perakende sektörü bu rahatsızlığın acımasız çarkı arasında yok olmayı yüz tutmuş. Büyük alışveriş merkezleri buralara da girmiş. Haksız rekabet karşısında esnaf ve sanatkarın çalışma hayatının düzelmesi son derece zor gözüküyor” dedi.

Ülke nüfusunun üçte birini temsil ettiklerini belirten Palandöken, “Artık diyoruz ki biraz da bizi görün. Bizim halimizi gören. Biz daha önce bu toplantıları Türkiye’nin çeşitli illerinde yapma suretiyle gerçekleştirdik. Ortak akıl çalışmaları yaptık. Üniversitelerle yakın iletişimler kurduk. Hükümete sunduk. Onun için sahaya indik. Sahada da gördüğümüz şey bir birinden farklı değil. İstanbul, İzmir, Ankara neyse Isparta’da o. 81 il raporunu sayın başbakana, siyasi parti liderlerine arz edeceğiz. Diyeceğiz ki, bizim sıkıntımız işte bu. Çözüm bunu diyeceğiz” ifadesinin kullandı.

Palandöken, sözlerini şöyle tamamladı: “Haksız rekabeti yaratanlarla ilgili hükümetin acil bir tedbir alması gerekiyor. Bunun için il il böyle dolaşıp ciddi bir rapor hazırlamak lazım. Bakın biz diğer ekonomik krizleri böyle hissetmedik. Esnaf sanatkar krizin içinde 1996 yılından beri var. Çünkü Gümrük Birliği sürecinde düzenleme kanunu çıkmadı. Kurallar konulmadı, yabancı sermayenin yanı sıra sermayesi büyük olanlarda bizimle rekabet etmeye esnafla uğraşmaya başladılar ve kural olmayınca bugünkü hale geldik. Esnafın Bağ-Kur prim borcu var, vergi borcu var, kredi kartı borcu var. Biz vatandaşla esnaf arasındaki köprüyüz dedik, vatandaşın bankasıyız dedik. Ama bunlar farklı algılandı. Şimdi millet olarak acı faturasını görüyoruz. Kimi çağdaşlık diyor ama kredi kartı mağdurluğu esnafı da vurdu. Ödeyemediği borcunu kredi kartıyla bertaraf etmeye çalıştılar ama onlar da doldu”.