Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Türkiye'de siyasetin sadece kavga yaptığını belirterek, bu kavganın millet içerisinde de ayrıştırmaya neden olduğunu ileri sürdü.

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Lütfi Çakmakçı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "SDÜ'de Siyaset ve Gençlik Buluşmaları" programı dahilinde Türkiye'nin geleceğinde siyaset kurumunun rolü konulu konferansa katıldı. Siyasetin bir ülkenin geleceğinde önemli rol üstlendiğine ve temel dinamiklerden biri olduğuna dikkat çeken Şener, Türkiye'de yapıcı siyaset yerine kavgacı siyaset anlayışıyla hareket edilmesini eleştirdi.

Türk siyasetinde sadece kavga gördüğünü belirten Şener, 16 yıl milletvekilliği yaptığını belirterek şunları söyledi: "6 yıl bakanlıkta geçti. 2007 seçimlerinde aday olmadım, 3 yıldır izliyorum. Siyaseti dışarıdan izliyorum. İyi ki bir dönem dışarıda kalmışım diyorum. İçeride meslek körlüğü oluşuyor. Meslek körlüğünden çıkmış haldeyim. Siyasette ne var dediğimizde kavga, kin, nefret, sürekli ayrışma var. Siyasetin atışmaları, kavgaları sürekli seçmen kitlelerini de ayrıştırmak için yapıldığını görüyorum.

Meclis'teki kavgaların vatandaşı ayrıştırdığını görüyorum." Bu kavgaların ülkeye yararı olmadığını anlatan Şener, "Ülkenin bütün soruları ortada duruyor, siyaset faydalı işler yapmak zorundadır. Ama kavga yapmaktan iş yapmaya vakitleri yok. İnsanlar kavga ederken düşünemezler. Düşünürken de zaten kavga edemezler. Bu kadar çok sık kavga yapan, kin ve nefreti pekiştirmek için atışan siyaset hiçbir şey üretemez" dedi.

TÜRKİYE'NİN SEFERBER OLMASI GEREKİYOR

Şener, dünya ekonomisinin krizden sonra yeniden yapılandırma sürecine girerken, Türkiye'de de büyük bir seferberlik başlatılması gerektiğine dikkat çekti.

Dünya ekonomisi yeniden yapılanırken, Türkiye'nin de harekete geçmesi gerektiğini anlatan Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Genel bir seferberlik ilan edilmesi gerekiyor. Neler yapılması gerektiğinin değerlendirilmesi gerekiyor. Türkiye'de binlerce öğretim üyeleri, işadamlarımız var. Tüm ülke olarak bu kesimleri harekete geçirerek, Türk ekonomisinin yeniden yapılandırılması gerekiyor. Ama biz hâla kavgayı izliyoruz. Bunun da ötesinde siyasetin toplumsal kültür oluşturduğunu söyledim. Siyasette eleştiri

olur, tenkit yapılır. Ancak eleştiriler kin ve nefret duygularını ekmek, vatandaşı bölmek, parçalamak için yapılmaz, doğru düşüncelerin gelişmesine imkan sağlamak için yapılır. Bugünkü eleştiri değil, kin ve nefret duygularını ekmeye yönelik bir tutumdur."

SİYASET İYİ YOLDA OLSAYDI ŞİDDET KÖRÜKLENMEZDİ

Türkiye'de insanların sağcı, solcu diye farklı etnik kökenlerine göre, dini tutumlarına göre ayrıştırılmaya çalıştırıldığını belirten Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siyaset şiddet içinde değil de tatlı bir ortamda olsaydı, kin ve nefreti körüklemiyor olsaydı, Bilge köyünde düğünü basan 8-10 kişi bu düğünü basıp katliamı yapıp yapmaması gerektiğini eminim kendilerine sorarlardı. Bu tartışmayı yaparken katliam kararı çıkar mıydı? Siyaset iyi şekilde ilerlemiş olsaydı bu katliam olmazdı. Ama öyle değil,

şiddeti sürekli körükleyen bir siyaset var. Siyasetin eğilimine göre sosyal dokunun etkilendiğini görürsünüz. Aile içi şiddetinde bile patlama var. Bunda siyasetin de etkisi var."

İHA

Yayın Tarihi : 5 Mayıs 2010 Çarşamba 16:53:01

Güncelleme :5 Mayıs 2010 Çarşamba 17:13:10