Yazılı Kanyonun suyuna göz diktiler
Milli Park Yazılı Kanyonu, dogal güzelliği ile hayli ilgi çeken bir bölge. Buradan akan su Karacaören barajına kavuşuyor. Bu kanyonun devamında suyun kenarcığında alabalık üretme çiftlikleri var. Toplam balık üretimi 2 milyon dolayında. Ve duyduk ki Yazılı Kanyon’un içinden geçen kaynak suyuna Ay Enerji isminde bir firma talip olmuş. Buradaki suyu kullanarak santral çalıştırıp elektrik üretmek istiyormuş.
Balık Üretme Çiftliği işletmecisi Ali Baysal ve Arif Baysal kardeşler, “Biz bu santralı yaptırmayız. Köyümüzün geleceğini yok ettirmeyiz” oluyor ilk tepkileri. Ali Baysal, “Santral için köylü isyanda, imza toplandı ilgili bakanlıklara filan gönderildi. Kanyon’un 1,5-2 kilometre yukarısından suyu kesecek ve dağların yan tarafından alıp tribün kuracakmış. Köyün geleceğiyle oynuyorlar. Bu suyu tarlasında sulamada kullanılıyor köylü. Bizler de balık üretiyoruz 1988 yılından beri” diye heyecanla ve öfkeyle konuşuyor.
Baysal devam ediyor:
“Kültür ve turizm değerlerimize hiç önem verilmiyor mu. Mili park var burada, su kesilirse azalırsa ne olur hiç düşünmezler mi. Şirket plan proje yapmış milli park sınırının dışında suyun kaynağına göz dikmiş. Şimdi de öğrendik ki Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na onaya göndermiş. Köy tedirgin. Yasal yollardan tepkisini dile getiriyor şimdilik. Ama biz köylüyüz, bedelini öderiz ama suylumuzu kestirmeyiz.”
10 BİN İMZA
Çandır Köyü Muhtarı Ömer Baysal, köyde olduğumuzu duyunca geldi. Cebinden bir kağıt çıkardı ve “Ay Elektrik Üretim Ltd.Şti” adlı bir firmanın suya talip olduğunu ve bunun için bakanlığa başvuruda bulunduğunu öğrendiklerini anlattı. Muhtar Baysal, “Civar köyler, Sütçüler, ziyaretçi turistler filan 10 bin kadar imza topladık. Milli Parklar’a, Enerji Bakanlığı’na, Orman Bakanlığı’na, Çevre ve Tarım bakanlıklarına bu imzaları gönderdik. Biz 1985 yılında da böyle bir olay yaşamıştık bir daha yaşamak istemiyoruz” dedi.
‘KARACAÖREN KÖYÜMÜZÜ BÖLMÜŞTÜ’
1985 yılında Karacaören barajı yapılmış ve su tutmaya başlamıştı. Çandır köyünün yarıdan fazlası göçe zorlanmış, Çanakkale’nin Gökçeada’sına göç ettirilmişlerdi. Orada uyum zorlukları yaşanmıştı. Hatta tüm ada kavgaya tutuşmuştu ve asker zor önlemişti olayları. Muhtar Ömer Baysal, geçmişteki bu durumu hatırlattı ve, “Bir daha köyümüze dokundurtmayız. Aynı eziyeti çekmeyiz, çekmeyeceğiz. Bu suyu vermemiz mümkün değil. Bu suyu isteyen 3’ncü firma oldu. İlk kez Demirel’ler istemişti, vermedik. Şeytan Ramazan vardı o istedi başaramadı. Şimdi bu 3’ncü. Bunada vermeyiz. Bu güzel doğanın, kanyonun bozulmasına izin vermeyiz. Ne gerekiyorsa yaparız. Muhtarlık filan gözümde değil” diye sert ve kesin bir dille konuştu.
