Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Hamdi Aydın, Türk polisinin imajının bozuk olduğunu iddia ederek, "1980 öncesi sokakta tombalacılık yapanlar polis oldu" dedi.
Ülkelerin polis teşkilatlarına ilişkin bilgilerin verildiği, "Dünya Polis Ansiklopedisi"nin Türkiye bölümünü yazan Prof. Dr. Ahmet Hamdi Aydın, Türk Polis Teşkilatı'nın ciddi bir imaj çalışmasına ihtiyacı olduğunu öne sürdü.
Polisin bugüne kadar kendisini tanıtamadığını savunan Aydın, "Türkiye'de polisin ne yaptığını, ne yapmak istediğini çoğu insan bilmiyor. Halk arasında polisin insan haklarını ihlal ediyor gibi bir imajı var. Polisin görevini tam olarak yapıp yapmadığı konusunda endişeler var" dedi.
Polis içinde insan hakları ihlalleri olduğunu kabul ettiklerini vurgulayan Aydın, "Var; ama bu bireysel olmasına rağmen polis teşkilatı çok önemli bir fonksiyonu icra ettiğini halka anlatamıyor. Türkiye'de polis toplumun dışında bir örgüt gibi görülüyor. Vatandaş polisin kendi canını ve malını korumak için kurulmuş bir kuvvet değil de sanki insan haklarını ihlal etmek için kurulmuş bir kurum gibi imajı var. Polisin bunu aşması gerek" diye konuştu.
Dünyanın her ülkesinde polisin yetkisinin aşağı yukarı aynı olduğunu vurgulayan Aydın, ABD polisinin yetkisini sonuna kadar kullandığını ifade etti. Aydın, "Trafikte 'dur' dediği adam durmayınca silahını kullanıp onu vurur; ama kimse 'Polis hata yapıyor' demez. 'Polis işini yapıyor' der. Türkiye'de yaparsa herkes ayaklanır. Türk polisi yetkilerini kullanmaktan korkuyor. Mahkemeye düşersem anamı ağlatırlar diye korkuyor. Basın beni tefe koyar, halk isyan eder diye korkuyor. Polis yetkisini kullanamıyor" şeklinde konuştu.
Dünyada yayınlanmış tek polis ansiklopedisinde Türk polisini anlatan Prof. Dr. Ahmet Hamdi Aydın, "Bu ansiklopedide Türk Polis Teşkilatı'nın tarihsel gelişimine, personel ve örgütsel yapısına ilişkin değerlendirmelere yer verdim. Eleştirici bir yaklaşım değil. Ansiklopedik bilgi verdim" açıklamasında bulundu. Türk polisinin politize olduğunu öne süren Aydın, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: "Elbette polis demokratik yönetimin emrinde olmalı. Biz de liberal demokratik bir ülkeyiz ve öyle olduğumuzu iddia ediyoruz. Polis demokratik yönetimin emrinde olmalı, dışında olursa demokratik yönetimin etki ve yetkisi olmaz. Ama bizim siyasilerimiz demokratik değil. Hissiyat var, tek lider sultası var. Bakan sultası var. Siyasiler demokratik olmayınca emrindeki polis de demokratik olmuyor."
Son çıkartılan yasalarla savcıların polise güvenmediğinin ortaya çıktığını ileri süren Aydın, "Polis bu güveni veremedi. Polisin sanki ifade alırken her zaman işkence yapacağı kanaati var. Bugün polisin aldığı ifade kabul edilmiyor, savcı ve hakime verilen ifadeye itibar ediliyor. Bu çok yanlış. Oysa Avrupa'da savcının işini dahi polis yapıyor. Bir emniyet müdür yardımcısı savcı konumunda. Son çıkan yasalar polisin yetkilerini azaltıp yargının yetkilerini artırdı. Zaten Türkiye'de polisin yetkilerini kullanamama sorunu var. 1980 öncesi polis yapmak için adam bulunamıyordu. Sokaktaki tombalacılar polis yapıldı. Kimi buldularsa polis yaptılar. Eğitimsiz, vizyonsuz, kalitesiz insanlar polis yapılınca ne olduğu bilinmeyen bir kuvvet oluştu. Bu da polisin imajını bozdu" değerlendirmesini yaptı.
1986 yılında komiser muavini olarak girdiği Türk Polis Teşkilatı'nda 6 yıl görev yaptıktan sonra ayrılan, bugün Türkiye'de kamu yönetimi profesörleri arasında polis yönetimini işleyen tek profesör olan Ahmet Hamdi Aydın, "Polis teşkilatı içindeki bayan polis ve sivil memur sayısı artırılmalı. Özellikle bayan polisler polisin kötü imajının silinmesinde büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.