2
Mayıs
2024
Perşembe
YAŞAM

Bütün dinler aynı gemide

Mersin Müftüsü Mazhar Bilgin, farklı din ve mezheplerin temsilcilerini "Sevgi ve Dostluk" yemeğinde, biraraya getirdi. 

"Bizler aynı gemide yolculuk yapan insanlar gibiyiz. Bu gemide meydana gelebilecek bir çatlaktan dolayı yolcuya, mürettebata bakılmaksızın gemideki herkes aynı olumsuzlukla karşı karşıya kalır" dedi.

Mersin Müftüğü'nün düzenlediği "Sevgi ve Dostluk" yemeği, farklı din ve mezheplerden insanları biraraya getirdi. Müftülük Eğitim Merkezi'nde verilen yemeğe, Müftü Mazhar Bilgin, Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı Mersin Şube Başkanı Necdet Yıldırım, Alevi Dedeleri Miktat Güler, İsmail Türker, Katolik Cemaatlar Sorumlusu Anadolu Piskoposu Mans Luigi Padovese, Mersin Ortodoks Kilisesi Ruhani Lideri Coşkun Ceymur, alt birim Akdeniz Belediye Başkanı Kenan Yücesoy, iş adamları ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
Mersin Müftüsü Mazhar Bilgin, birlik ve beraberliğin sağlanması ve gösterilmesi açısından bu tür etkinlikleri zaman zaman gerçekleştirdiklerini belirterek, son günlerde Şemdinli ve Mersin'de yaşanan olaylara değindi. Devlet ve milletin karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını düşündüklerini ifade eden Bilgin, yaşanan gelişmeler karşısında üzüntü duyduklarını kaydetti. Devlet ve milleti karşı karşıya getirme çabalarının yanında milletin karşı karşıya getirilmeye çalışıldığı gibi bir durumun da söz konusu olabileceğini vurgulayan Bilgin, "Devlet ve milleti karşı karşıya getirme hadiselerinin yanında milleti karşı karşıya getirme çabaları olabileceğini üzüntü ile görüyoruz. Bu olursa, millet olarak her kesimden inanç mensuplarının onarılmaz yaralarla muhatap olabileceğini endişeyle izliyorum. Devletimiz olumsuzlukların üstesinden gelebilecek güçtedir. Ancak sorumlu etkili ve yetkili insanlar olarak bizlerin bu hassasiyete sahip olmamız ve her birimizin insanlarımızı uyarması insanlık ve vatandaşlık görevidir. Bizler aynı gemide hep beraber yolculuk yapan bir yolcu toplumu gibiyiz. Bu gemide meydana gelebilecek bir çatlaktan dolayı yolcuya, mürettebata bakılmaksızın gemideki herkes aynı olumsuzlukla karşı karşıya kalır. Bu birliğimizin ve beraberliğimizin, içeriden veya dışarıdan olması muhtemel her türlü olumsuzluklara karşı bir bütün olarak hareket etmeliyiz. Önce insan olarak kardeşiz, ondan sonra din mensubu olarak, ortak bir Allah'ımız var. Ortak bir bayrak, devlet ve tarihimiz var. Bizlerin zaman zaman biraraya gelerek bu birlik ve beraberliğimizi vatandaşlarımıza göstermemiz gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.

Yemeğe İskenderun'dan katılan Katolik Cemaatlar Sorumlusu Anadolu Piskoposu Mans Luigi Padovese ise, farklı din ve mezheplerden insanların bu tür toplantılarda biraraya gelmesinin, oturup konuşmaktan daha faydalı olabileceğine inandığını ifade etti. 1 yıldır Türkiye'de olduğunu dile getiren Padovese, bu süre içinde karşılaştığı tüm insanlarla iyi bir ilişki kurma çabası içinde olduğunu belirterek, "İki durum bizleri ortak tutuyor; tanrıya olan yolumuz ve insanlara olan sevgimiz. Bu noktalar üzerinde kültürler arası diyaloğu kurabiliriz. Bizleri birleştiren daha çok, bizleri ayıran daha azdır. Semavi dinlerin ortak noktası tek bir tanrının var olduğuna inanmaktır" şeklinde konuştu.

Mersin Ortodoks Kilisesi Ruhani Lideri Coşkun Ceymur da cemaat olarak Türkiye Cumhuriyeti ve yasalarına bağlı olmaktan gurur duyduklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bizler asırlardan beri bu güzel vatan toprakları üzerinde değişik inançlara mensup kişiler olarak, Müslüman kardeşlerimizle birlikte karşılıklı sevgi ve hoşgörü ortamı içinde yaşamış, bu topraklarda doğmuş, büyümüş ve bu topraklarda ölmeyi ümit eden bir toplumun mensubuyuz. Bizler Mersin Ortodoks Kilisesi Cemaatı olarak bundan önce de olduğu gibi bundan sonra da yüce devletimiz ve yasalarımıza bağlılığımızı bir kez daha ifade etmekten gurur duyuyoruz."

Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı Mersin Şube Başkanı Necdet Yıldırım ise, Mersin Müftülüğü'nün kendilerini resmi sıfatla kabul etmesinin kendileri için son derece önemli olduğunu dile getirerek, "Mersin Müftülüğü, devletimizin beceremediği bir şeyi yaptığı için teşekkür ediyorum. Bizleri davet etti, bizleri resmi sıfatımızla kabul etti. Bu bizler için önemli bir gelişme, bizleri bir araya getirdi. Siyasal kimlik altında kendi etnik kimliğini de yaşayan bizlere ne mutlu. Bizleri yok sayarak değil, birbirimizi var sayarak ama birlik ve bütünlükten yana bu ülkede yaşıyoruz. Bu ülkenin geleceğinden yana bir endişemiz yok. Türk Devleti ebediyete kadar yaşayacaktır. Vatan toprağı verimli kılınır, barış rüzgarları eserse güzeldir. Ülkemiz büyük bir ticari şirket gibidir, onun için ülkemizin birliğinden, bütünlüğünden yana olacağız" açıklamasında bulundu.

.
Yayın Tarihi : 3 Aralık 2005 Cumartesi 11:22:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?