7
Mayıs
2024
Salı
AĞRI

Bakan Şener Ağrı'da

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, eskiden kaliteli eğitim alabilmek için büyük metropollerde ve hatta dünyanın ünlü üniversitelerinde tahsil görmek gerektiğini, ancak o dönemin geride kaldığını söyledi. 

'Baba Beni Okula Gönder' kampanyası kapsamında Gama Holding tarafından Doğubayazıt İlçesi'nde yapımı tamamlanan 100 kişilik Ali Lütfullah Kız Öğrenci Yurdu'nun açılışı, düzenlenen törenle yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan törende bir konuşma yapan Bakan Şener, yarınlara güçlü olarak başlayabilmek için, dünyada olup bitenleri anlamak, iyi değerlendirmek, iyi yorumlamak ve iyi yönetmek zorunda olduklarını söyledi. Şener, "Bu cümleyi her kuruşumuzun ardından dünyada ne olup bittiği sorusunu sorarken, ister istemez küreselleşme olgusuyla karşı karşıya gelmekteyiz. Özellikle son yıllarda baskısını yakından hissettiğimiz küreselleşme olgusu karşısında ülke olarak, firmalar olarak ve bireyler olarak sorduğumuz soruları, aradığımız cevapları yenilemek zorundayız. Artık eskiden olduğu gibi hiçbir ülke, düşmanlarının sayısının arttıkça güçlendiğini ifade edemez. Daha kısa bir süre öncesine kadar yeryüzünün her köşesinde soğuk savaş kültürünün bittiğinin ifadesi olarak ülkeler güçlerini anlatmak için, ne kadar güçlü olduklarını ifade edebilmek için hep düşmanlarını sayarlardı. '7 düvele karşı dimdik ayakta olmak', güçlü olmanın vazgeçilmez bir cümlesi olarak her köşede, her ülkede kendince bir üslup bulurdu. Ama artık şu geldiğimiz noktada ülke olarak güçlü olmanın yolu düşmanları artırmaktan değil, dostlukları geliştirmekten ve işbirliği yaptığımız ülkelerinin sayısını artırmaktan geçmektedir. O halde ülke olarak 'küreselleşmenin neresindeyiz?' sorusunu sormak ve cevabını doğru aramak durumundayız. Firma olarak aynı şeyleri söylediğimiz gibi, birey olarak da bir ülkede yaşayan tüm bireyler olarak da, 73 milyonluk büyük bir ülkenin fertleri olarak da herbirimiz tek tek 'küreselleşmenin neresindeyiz?' sorusunu sormak zorundayız. Hayata yeni açılan, eğitime yeni başlayan veya eğitim hayatını başarıyla tamamlamak isteyen gençlerimizin bu soruyu yürekten hissederek sorması lazım. Yani bilgi birikimi, donanımı dünyaya açılmaya hangi derecede elverişlidir? Veya bu donanımı gerçekleştirmek için hangi çalışmaları yapmalıyız? Hayata kendimizi nasıl hazırlamalıyız? Bu soruyu her bireyimiz ve özellikle de gençlerimiz öğrenim çağındaki çocuklarımız mutlaka sormalı, öğretmenleri mutlaka bu yönde yönlendirmeli, hayata ve dünyaya güçlü olarak açılmalarını, yetişmelerini sağlamalıdır" dedi. 

"Fiziki imkanların yerinde olduğu, eğitim kalitesinin yükselmiş olduğu bir eğitim programının gençlerimize sunulması, hazırlanması hepimizin görevidir" ifadelerini kullanan Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bu; hükümet olarak, bakanlar olarak bizim de görevimizdir. Tüm sivil toplum örgütlerinin ve bu duygunun sorumluluğunu taşıyan tüm vatandaşlarımızın da yapması gereken sorumluluk parçasıdır. Böyle bir noktada yapılması gereken çok iş vardır. Türkiye'nin dört bir yanında eğitimin kalitesinin artırılmasıyla ilgili yapmamız gereken çok işler vardır. Bu anlayış doğrultusunda öncelikle hükümet olarak, kalabalık sınıflardan oluşan, eğitime elverişli olmayan sınıflardan kurtulabilmek maksadıyla yoğun bir şekilde ek derslikler yapmak, yeni okullar yapmak, bu okullarla birlikte öğrenicilerimizin barınabilmesi için yurtlar yapmak temel politika haline gelmiştir. Hükümetimizin temel bakış açısı budur. Nitekim 2003-2004-2005 ve Temmuz ayı itibariyle 2006 yıllarında toplam yapılan okul sayısı 3 bin 870'dir ve yeni derslik sayısı ise 84 bin 936'dır. Bu çabalardan maksat, eğitimin kalitesinin artırılabilmesidir. Aynı şekilde okullarımızda kullanılan bilgisayar sınıflarının sayısını artırabilmek maksadıyla 2002 yılı sonundan itibaren son 4 yılda 406 bin yeni bilgisayar konuldu, daha önce 132 bin bilgisayar vardı. Toplam 538 bin bilgisayar sayısına ulaşılmıştır. Çünkü yeni derslik kadar teknoloji de önemlidir. Bilgisayar da çocuklarımız açısından önemlidir. Nitekim 25 bin okul ve eğitim kurumumuz hızlı internet eriiimine açılmıştır. Ülkenin dört bir yanındaki çocuklarımız bu hizmetten yararlanmıştır."

"73 MİLYON İNSANIMIZIN HER BİRİ AYNI ÖNEME SAHİPTİR"
Eskiden kaliteli eğitim alabilmek için büyük metropollere gitmek gerektiğini ve hatta dünyanın ünlü üniversitelerinde tahsil görmek gerektiğini kaydeden Bakan Şener, o dönemlerin geride kaldığını söyledi. Şener, "Artık dünya bir ağ toplumuna dönüşmüştür. 

Okyanusların altından dağların tepesinden ağlarla birbirine bağlanmıştır. İnternet üzerinden dünyanın dört bir yanındaki bilgilere erişmek mümkündür. Eskiden bilimin merkezi kentti. Ama şimdi büyük kentler metropoller değil, eğer geniş bant internet erişimi imkanları varsa ve küreselleşmenin gereklerine uygun bir donanıma sahipseniz bir köyde, dağ başında bile bilgisayardan girersiniz ve Oksford'daki bilgilere ulaşırsınız. Hayata açılır, hayata başlar ve hayatınızı sürdürürsünüz. Sadece bu ülkedeki değil, Amerika'daki, Japonya'daki ve İngiltere'deki yaşıtlarınızla rekabet edersiniz. Daha başarılı olduğunuzu gösterebilme imkanına sahip olursunuz. İşte bu bakış tarzı, hükümet olarak bizim temel bakış açımızdır. Eğitim politikalarımızın özünde bu vardır. Bizim için Türkiye'nin her köşesi önemlidir. Bu ülkede yaşayan 73 milyon insanımızın her biri aynı öneme sahiptir. Bu ülkede öğrenim hayatını sürdüren 16 milyon çocuğumuzun her biri, bizim için aynı öneme sahiptir. Her gencimizin küresel bazda sağlayacağ'e7lerimiz öğrenim çağı avantajlar, rekabet üstünlükleri bu ülkenin gelişmesi, büyümesi ve gelecekte mutlu ve huzurlu olabilmesi için harcanan çabaları ifade etmektedir. Bu çabalar biraraya geldiği zaman bu ülke büyük ve güçlü olacaktır. İnsanları da mutlu ve huzurlu olacaktır. Bu anlayış doğrultusunda Ağrı'da da önemli faaliyetlerde bulunduk ve bulunmaya devam edeceğiz. 80 yılda Ağrı'da yapılan derslik sayısı bin 500'dür. Son 4 yılda yapılan derslik sayısı ise bindir. Sağlık alanında da önemli gelişmeler olmuştur. Tüm bu çabalar buradaki gençlerimizin gelişen dünya koşullarına uygun bir şekilde yetişebilmeleri içindir. İnsanımızın ve ülkemizin güçlü, mutlu, huzurlu olması içindir. Ancak donanımlı olmakla birlikte, altyapıda güçlü olmakla birlikte huzurlu ve güçlü olmanın ayrılmaz bir parçası da insanlarımızın millet olarak topyekün birbirleriyle ilişki kurma biçimleri olmaktadır. İnsanımız birbiriyle dostluk, kardeşlik duygularıyla ilişki kurmayı, kendi gücünün aynı zamanda yanındaki diğer yurttaşımızın da gücü olduğunu, yanındaki yurttaşının gücünün kendi gücü olduğunu bilerek kardeşlik duygularını pekiştirdiği takdirde bu ülkeyi kimse tutamaz, zaptedemez. Her şey güzel olur. Bakın 12. 13. yüzyıllar Anadolu'nun Türkleştiği dönemlerdir. O dönemki toplum önderlerine baktığınızda tamamının hep dostluk ve kardeşlikten bahsettiğini göreceksiniz. Bu dönem tüm toplum önderlerinin birbiriyle kaynaştığı; birlik-beraberliği, kardeşliği kültür haline dönüştürdüğü bir dönemdir. Mevlana,Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Ahi Evranlar bu dönemde yaşamış ve dostluğu, kardeşliği pekiştirmek için çaba harcamışlardır. Farklılıkları bir dayanışma ve zenginlik nedeni olarak görme kültürünün neticesinde Anadolu hepimize vatan olmuştur. Anadolu vatanlaşırken aynı zamanda Türk ve İslam tarihinin en büyük devletlerinden biri, bu dostluk kültürünün bütün ülkeye yayıldığı bir dönemde bu ortak kültürün üzerine kurulmuştur. Daha sonraki dönemlerde ne zaman didişme, çekişme, farklılıkları zenginlik olarak algılama değil bir tehlike ve tehdit olarak algılama peydahlanmışsa bu ülkede zaaflar ve sorunlar ortaya çıkmıştır. Onun için diyoruz ki bu ülkenin her zamankinden güçlü olmaya ihtiyacı vardır. Bu ülkede bugün doğmuş çocuklarımızın yarının Türkiye'sinde dünyanın en bilgili ve donanımlı insanları olabilmeleri için gerekli koşullarının oluşturulması lazımdır. Tüm bunları birlikte gerçekleştireceğiz, hayata geçireceğiz. El birliği halinde, aynı zamanda devlet-hükümet olarak, sivil toplum örgütleri olarak, işadamları olarak, vatandaşlar olarak bunları el birliğiyle gerçekleştireceğiz. İşte açılışını yaptığımız bu yurt, belki çok büyük, devasa bir yatırım sayılmayabilir ancak devlet-millet kaynaşmasının bir ifadesi olması açısından ve bir büyük holdingimiz ile bir büyük gazetemizin yürüttüğü kampanyayla Türkiye'nin bir ucunda gencecik çocuklarımız için daha uygun eğitim alma koşullarını oluşturma heyecanını buraya taşıdığı için buradan Türkiye'nin dört bir yanına yaydığı için anlamlıdır" diye konuştu.
Bakan Şener, konuşmasının ardından ber'e7lerimiz öğrenim çağaberinde bulunanlarla birlikte açılış kurdelesini kesti ve yurdu dolaştı. Binadan çıkan Şener, dışarıda bulunan bir grup kız öğrenci ile de bir süre sohbet etti. Kız öğrencilerin bilgisayar kullandığını öğrenen Şener'in 'Chat yapıyor musunuz?' sorusuna ise kızlar hep bir ağızdan 'hayır' dedi. 

Açılışın ardından Bakan Şener, karayolu ile Ağrı il merkezine hareket etti. Şener, oradan da özel uçakla Ankara'ya gidecek.
iha
Yayın Tarihi : 2 Kasım 2006 Perşembe 01:43:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?