Zaman kavramı soyut bir kavramdır, herkes için bir hafta yedi gündür, bir gün yirmi dört saattir.zamanı durdurmak mümkün mü? Hayır zaman vazifesini yapar yerinde durmaz hep koşar,zamanın içinde gelişen hadiseler insanları düşünmeye davet eder.hadiseyi anlama kabiliyetini yitirmiş,cehaletin karanlık dünyasından kurtulmak için gayret sarf etmeyen insana aydınlığa açılan pencereler kapalıdır.çünkü O yaradılış itibariyle kendisine verilen akıl gibi bir cevheri işlemek adına, ilmin atölyesindeki tezgahta terbiye etme zahmetini görmezlikten gelerek hayatını karartmıştır. işlenen zahmetin ardından gelecek rahmeti keşif etme basiretini kaybetmiş ve topluma fayda vermek yerine her an zarar vermeye müsait patlamaya hazır bir bomba gibi karşımızda mukavemet gücünü kullanır.yada sözde toplum mühendisliğini üstlenen veya kendi menfaatini perde arkasına gizleyip ön planda süslü sözleri lisana dökerek insanları sömürmek için kendilerine müsait zemin hazırlarlar. İşte bu sebepledir ki cehaletin karanlık perdesini üzerinden atmayan bir toplum kaybedecek hiçbir şeyi olmayan yarı aydınların istilasına uğrar ve kendi geleceğini bunlara teslim eder. Ve yarı aydın olarak nitelendirdiğim guruplar birer küçük firavun misali kendi bağnaz dünyalarında yenilikçi fikirlere kendi kapılarını kapamış sen ben kavgası yaparak toplumu bilinçlendirme adına hiçbir samimi duruş sergilemezler, çünkü toplum cehaletin karanlık perdesini üzerinde atarsa bunlar sömürecek insan değil karşısında ne istediğini bilen umum insanların yararına şahsiyetli bir duruş sergileyerek onların lisana döktükleri süslü kelamların kıymet-i har biyesi olmayacaktır.ve şu iyi bilinmelidir ki bu memlekete yaşayan dürüst ve manevi değerlerine saygılı insanlar müteşebbis anlayış ruhunu canlı tutmak gibi bir mesuliyetleri vardır.aksi taktirde bu dürüst insanlar kendilerini kanıtlamasalar meydan erenlere değil maddeci ve midecilere kalır. O halde zamanı karanlık bir alemden değil aydınlık bir mekandan karşılamanın lüzumu artmıştır.kar kaplanan yerlere kardelen çiçeklerinin baharı müjdelediği gibi,ilmin her bir hanede başlayarak bahar havası estiren nezaket ve zarafetini toplumun merkezine taşımak büyük bir oluşumun adıdır. bilim çağında okuma alışkanlığı ile bilge adam sıfatıyla yad edilmek çok güzel bir hatıra olması gerek,zira idareciler ve düşünürlerin insanlar üzerinde küçümsenmeyecek bir tesiri vardır.cehaletin bertaraf olduğu, aşiret kavgalarının bertaraf olduğu,yarı aydınların sömürgeciliğinin bertaraf olduğu bir şehir umuduyla bütün okurları yürekten selamlıyorum. Raif Medetoğlu/Esnaf