Hedefler Türkiye'de Tuttu, ya Ağrı'da

Türkiye ekonomisi büyük badireler atlatarak, uçurumun kenarından dönerek, krizler yaşayarak bu günlere geldi.

Ekonomimizi bir kene gibi kemiren enflasyon güvensizlik ve panik havası doğurarak yaşamımızın bir parçası olmuştu. Ekonomik istikrar ve kurtuluş herkesin bir umudu ve beklentisiydi. Nihayet uzun yıllardan beridir özlenen arzu edilen rakamlar 2005 in bitimin de 2006 yılına girdiğimiz bu ilk günlerde ardı ardına açıklandı.

Enflasyonda uzun yıllardan beridir hayal olarak kabul edilen ulaşılması zor görülen tek rakamlı bir seviye yakalandı. Yıllık enflasyon 7.72 çıktı. Bu tek rakamlı enflasyon yıllarca hükümetlerin hedefi oldu ama bu hedefe hiç biri ulaşamamıştı. Bununla beraber bir rekor daha duyuruldu, bir yıllık ihracat 73,5 milyar dolar oldu. İhracatın böyle bir zirve yapması planlanan hedefleri yakalamış hem de ihracatçıların kırdıkları bu rekorlarla ileriki yıllara güvenlerini artırmıştır. Türkiye’nin bu yılki kalkınma hızı 9 olmuş ve dünyada en hızlı gelişen Çin den sonra ikinci ülke olmuştur. Borsa rekor üstüne rekor kırmış endeks 40 bini aşıp kendi rekorunu kırmıştır. Yıllardan beridir ilk kez işsizlik 3 puan gerilemiş, inşaat sektörü en hareketli dönemine girmiştir. Avrupa Birliği ile üyelik görüşmeleri için tarama aşamasında olan Türkiye hızla kalkınmaktadır. Ekonominizin güven kazandığının göstergesi, yabancı sermayenin özelleştirme satışlarına iştirak etmeleri ve iştahlı davranmalarıdır diyebiliriz.
Şimdi, bu gelişmeleri kaydeden, hızla kalkınan Türkiye’deki Ağrı’nın yerine şöyle bir göz atarsak durum pek iç açıcı gözükmemektedir. Gönül arzu ederdi ki, 73,5 milyar dolarlık ihracatta bizimde kayıtlara geçen katkımız ve payımız olsaydı. Rekora koşan borsada, merkezi Ağrı’da olan şirket ve firmalarımızın hisse senedi dolaşsaydı. Ağrı, 9 kalkınma hızını ekonomisinde yaşamında bağrında aynı şiddet de hissetseydi. Artan gayri safi milli hâsılada ki payımız Türkiye standartlarına ulaşsaydı.

Enflasyonun tek rakamlara inmesinden dolayı artan alım gücü sayesinde kredi musluklarının açıldığı bu dönemi, Ağrı’nın yeterince değerlendiremediği kanaatindeyim. Yatırımların artması çeşitlenmesi imkânı ve yeni iş alanlarının açılması şansı hala devam etmesine rağmen gelişmeler çok cılız ve zayıf olduğunu düşünüyorum.

Eğitime destek kapsamında hayırseverlerin yaptırdığı okullar Ağrı’da eğitimde büyük bir açığı kapatacaktır. Aynı şekilde gösterilen ilgi ve alaka ile yapımı tamamlanıp hizmete açılan Devlet Hastanesi tek başına kaliteli hizmetin önünü açmıştır. Sadece bu iki alandaki gelişme bile Ağrı’nın imajında olumlu değişiklikler yapacaktır.

Yukarıda açıklamaya çalıştığım bu güzel gelişmelerden Ağrı’nın da nasiplenmesi, fırsatları değerlendirip kalkınmasını gerçekleştirme yolunda mesafe kaydetmesi hepimizin isteğidir. Ama maalesef arzu edilen gelişmeler olmamıştır. Çalışmaların eksik ve yarım kalmasının sebepleri çeşitlidir. Kalkınmayı ve gelişmeyi gerçekleştirecek çalışmalar proje üretimi, organizasyon bilgi birikimi ve yetki gerektirir. Özel sektör bu konuda üzerine görev alan olmalı, açıklanan teşvik ve kolaylıklardan faydalanarak başrolü oynamalıdır. Yukarıdaki tarife uyan kurum ve kuruluşların en önemli ve birincisi de vilayet makamıdır. Ama valilerimizin sorunları tespit edip çözüm aşamasına geldiklerinde tayinle ayrılmaları Ağrı için şansızlıktır.
Umarım ve ümit ederim Ağrı mevcut fırsatları değerlendirir kalkınmasını tamamlar diğer bölgelerle olan farklılığını kısa zamanda giderir. 

Kazım Karaca Arsiad Başkanı