5
Mayıs
2024
Pazar
AĞRI

Nefes kesen kaçış hikayesi

Ağrı'da 1 ay içerisinde 2 ayrı cezaevinden firar ederek herkesi hayrete düşüren Mehmet Arslan'ın kaçış hikayelerini ve hayatını avukatı Serdar Günakın anlattı. Günakın, Arslan'ın ilk firarını demir testere ile korkuları keserek, ikincisini ise tırnak çakısı ile hücre kapısını açarak gerçekleştirdiğini söyledi.
Filmlere konu olacak firarları tasvip etmediğini belirten Günakın, müvekkilinin, ailevi sorunları ve adil yargılandığını düşünmediğinden dolayı 2 defa firar ettiğini söyledi.
Ağrı'nın Diyadin ilçesinde namus meselesi yüzünden eşini öldürdüğü iddiası ile tutuklanarak Doğubayazıt Cezaevi'ne konulan Mehmet Arslan, cezaevinde boya işleri yapmaya başladı. İnşaat ustası olduğu için cezaevinin tamirat işleri ile uğraşan Arslan, çalıştığı sırada bulduğu demir testereyi koynuna gizleyerek bulunduğu koğuşa soktu. Günlerce demir testereyi gizli bir bölmede saklayan, ardından gece denetimin olmadığı bir saatte 7 dakika içerisinde demir korkulukları kesen Arslan, burada kendisini fark
eden Halil Taştan adlı koğuş arkadaşı ile birlikte sürünerek duvarı aşıp ilk firarını gerçekleştirdi.

NEFES KESEN KAÇIŞ
Kaçtığının anlaşılmaması için yatağını şişiren ve 18 saat dağ yolu yürüyerek Diyadin'de bulunan ailesinin yanına giden Mehmet Arslan, burada nişanlısını ve ailesini gördükten sonra yeniden teslim olmuştu. Bu olayın medyaya 'Yakalandı' şeklinde yansıdığını belirten Mehmet Arslan'ın avukatı Serdar Günakın, müvekkilinin kendi isteği ile teslim olduğunu söyledi. Bu olayın ardından müvekkilinin Ağrı M tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildiğini, ağırlaştırılmış müebbet cezası alarak hücre cezasına çarptırıldığını
ifade eden Günakın "Mehmet Arslan çok iyi bir ahlaka sahip. Cezaevine girmeden öncesine kadar hiçbir suç işlememiş bir müvekkilimdir. Arslan cezasının ardından tecavüz suçundan hüküm giyen ve disiplinsizlik suçundan hücre cezası alan M.S. adlı şahıs ile birlikte aynı hücreye konuldu. Burada yaptıkları planı eyleme dökerek kaçış gerçekleşti" dedi.

TIRNAK ÇAKISI İLE HÜCRE KAPISINI AÇTILAR
Ağrı M tipi Kapalı Cezaevi'nin hücre bölümünün belirli kısımlarında infaz koruma memuru bulunmadığını, hükümlü bulunan 2 şahsın yanlarında bulunan tırnak çakısını kullanarak hücre kapısını açtıklarını dile getiren Avukat Serdar Günakın "Her iki şahıs hücre kapısını açarak koridorda bulunan küçük pencereden güçlükle atlayarak tel örgülere kadar gelmişlerdir. Tel örgüleri geçtiklerinde 2'inci şahıs jandarma tarafından fark edilmiş ve üstünde mavi tişört bulunduğu için gardiyan kıyafeti sanılmıştır. Ama
gerçekte giyilmiş bir gardiyan kıyafeti yoktur" dedi.

İHMAL YOK
Kaçışta ihmal olduğunu düşünmediğini, konuyla ilgili o gün nöbette olan herkesin ifadesinin alındığını belirten Avukat Serdar Günakın, "Müvekkilim nişanlısının başka biriyle evlendirileceğini, bu nedenle intiharı düşündüğünü öğrendiği için ilk firarını gerçekleştirmiştir. İkinci firarda ise adil yargılandığını düşünmediği için firar etmiş olabileceğini düşünmekteyim. Müvekkilim 2'inci firarında da yaklaşık 16 saat yürüyerek Taşlıçay ilçesine kadar gitmiş, burada gece vakitlerinde jandarma tarafından
termal kamerayla fark edilerek yakalamıştır. Bu olay tabi ki tasvip etmediğimiz kötü örnek teşkil eden bir olaydır, ama unutmamamız gereken en önemli şey, her suçun altında esasında bir insanın bulunduğunudur. Cezaları ve suçları ne olur ise olsun her suçlu birey, sırf insan olduğu için değerlidir" şeklinde konuştu.
Eşini öldürmek suçundan Doğubayazıt Cezaevi'nde bulunan Mehmet Arslan 18 Mayıs 2009 tarihinde Halil Taştan adlı şahıs ile birlikte Doğubayazıt Cezaevi'nde firar etmiş, ardından Ağrı M tipi Kapalı Cezaevi'ne nakil olmuştu. 26 Haziran 2009 tarihinde Muharrem Seven adlı şahıs ile birlikte firar eden Arslan, olayın ardından 24 saat geçmeden Taşlıçay ilçesinde Murat nehri kenarında jandarma tarafından yakalanırken, Muharrem Seven ise Fatih Mahallesi'nde bir evde yakalanmıştı.
 

İha
Yayın Tarihi : 29 Haziran 2009 Pazartesi 16:29:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?