Ülkemizde, 36-72 ay arası yaş grubu çocuklarının eğitildiği, anasınıfları ve anaokulları vardır. Çocuklarımızın ilköğretimde, orta öğretimde ve yüksek öğretimde başarılı olmalarında okul öncesi eğitiminin çok büyük etkisi olduğu, yapılan bilimsel araştırmalardan anlaşılmaktadır. Gelişmiş ve gelişme yolunda olan bazı ülkelerde, okul öncesi eğitiminde okullaşma oranı, yüzde 90’ lara yaklaşmaktadır.

Ünlü eğitimci PİAGET, çocuğun şahsiyet ve zekâ gelişiminin 6 yaş sonlarına doğru büyük ölçüde tamamlandığını ileri sürmüştür. Büyük bir olasılıkla doğru olan bu görüş ışığında, Türkiye’mizde bu oranı yükseltmemiz ve yaygınlaştırmamız gerekir.
Sermaye denilen şeyi bilginin yarattığı, bilgi çağının insanı çok iyi eğitilmelidir. Kültürümüzdeki “Beşikten mezara kadar okuyunuz.”, espirisi, bir bakıma okul öncesi eğitiminin ve yaşam boyu eğitimin önemini vurgulamaktadır.

Bilginin sürekli değiştiği, öğrenmeyi öğrenme ile çağa uyumun sağlanabildiği, insanların mesleklerini sürdürebildikleri bir gerçek olduğunda, her şeyi öğrenmeye hazır olarak programlanmış olarak dünyaya gelen her insan yavrusunun 3 yaşına kadar anne ve babasının yanında büyümesi ve çok iyi eğitilmesi, 3-6 yaş arasında ise nitelikli okul öncesi eğitiminden geçirilmesi gerekir. Gelişmiş ülkelerin bazılarında bir yıldan fazla okul öncesi eğitimi alma oranları şöyledir.İsviçre %67, Fransa %94, Belcıka %94, Hon Kong-Çin/87, Almanya %83, Lüxemburg %79, Kore %87, Macaristan %94, Yeni Zelanda %72, Avusturya %80, İsveç %60, Japonya %97, Ispanya %84, Çek Cumhuriyeti %79, İngiltere %68. Bu durum, yaklaşık olarak her 100 çocuktan, 90 tanesinin okul öncesi eğitimi almakta olduğunu göstermektedir.

Okul öncesi eğitiminin öneminin bir kez daha altının çizilmiş olmasına rağmen, Uluslar Arası Öğrenci Başarısı Belirleme Programı(PİSA), Programa katılan ülkeler arasında, “ okul öncesi eğitimi” okullaşma oranları bakımından ülkemizin son sıralarda yer aldığı görülmektedir.
PİSA sonucunda;

Anne baba eğitim düzeyinin yüksek oluşu, evdeki kitap sayısı, başarı ile olumlu ilişki verdiği, ülkemizden PİSA ya katılan öğrencilerden bir ya da daha fazla yıl, okul öncesi eğitimi almış öğrencilerin bu eğitimi almayanlara göre %98 oranında daha başarılı oldukları görülmüştür.
İçinde bulunduğumuz bilgi çağında, gelecekte anne ve baba olacak çocuklarımızın hayatta başarılı ve mutlu olmalarında, okul öncesi eğitiminin ne büyük bir önem kazandığını, bir yatırım ve zorunluluk olduğu anlaşılmakta olup, Atatürk’ümüzün muasır milletler seviyesinin üstüne çıkmamızın olmazsa olmaz koşullarından biri olarak karşımızda durmaktadır.

Bu durumda. çocuğun öğrenmesinin en yoğun olduğu, zihin yeteneklerinin hızlı bir biçimde gelişip, biçimlendiği ve öğrenmeye hazır bulunuşluğun gerçekleştiği zaman diliminin 0-6 yaş dönemi olduğu ve bu dönemin çocuğun ileriki yaşlarındaki performansları üzerinde etkili olduğu PİSA araştırması sonucunda bir kez daha anlaşılmıştır.

Ahmet Yaşar SELÇUK
İlköğretim Müfettişi

Yayın Tarihi : 17 Şubat 2006 Cuma 13:14:21

Güncelleme :19 Şubat 2006 Pazar 01:32:30