Bitlis'in Tatvan İlçesi'nde, Van Gölü kenarında 3 gün önce kaybolmalarının ardından boğuldukları şüphesiyle uzun süre aranan üç genç kız, dün akşam evlerine döndükten sonra bu sabah Tatvan Cumhuriyet Savcılığı'nda ifade verdiler.
Kayboldukları şüphesiyle uzun süre aranan Miyeser Beysülen (15), Elif Boral (14) ve Nurcan Baydur (14) adlı genç kızlar, dün akşam saatlerinde evlerine döndükten sonra aileleri tarafından Tatvan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Dün gece ifadeleri alınan kızlar, evlerine götürüldükten sonra bu sabah tekrar Tatvan Cumhuriyet Savcılığı'na getirildiler. Savcılıkça ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılan genç kızlardan Nurcan Baydur'un amcası Sebahattin Baydur, yaptığı açıklamada, kızların korkudan dolayı evlerine gelemediğini söyledi. Kızlarına kavuşmaktan son derece mutlu olduklarını belirten Baydur, kızların gündüz buğday tarlasında, geceleyin ise yapımı devam eden afet evlerinde gizlendiğini belirterek, "Kızlarımız Van Gölü'nde yün yıkamışlar. Miyeser'in ayağında yara olmasından dolayı suda ayağını yıkamak istemiş. Sahilde dolaşırken olay yerine gelen Miyaser'in kız kardeşi Nursel, onları suda görmeyince boğulduklarını sanıp aile büyüklerine haber verdi. Kızlar ise buğday tarlasında olanları görünce Nursel'in boğulduğunu sanıp korktukları için olay yerine gelememişler. Gündüz buğday tarlasında olup bitenleri uzaktan izleyen 3 kız, gece ise evlerinin yukarısında bulunan afet evlerinin inşaatında kalmışlar. Dün yine tarlaya gelen kızlar öğlen vaktinde ise Elif Boral'ın evlerinin odunluğunda bir süre dinlenmişler, gece ise acıkınca yine Elif'in evine gelmişler" dedi.
Evdekilerin öldüklerini sandıkları kızları görünce hortlak sandığını ve bazı bayanların bağırmaya başladığını anlatan Sebahattin Baydur, "Olay anlaşılınca ben onları odaya alıp kendileriyle bir süre görüştükten sonra Emniyet Müdürlüğü'nü aradım. Ekipler tarafından, kızların ifadeleri alındı. Biz kızların cesedini beklerken sağ kurtulmalarından dolayı büyük bir sevinç yaşıyoruz. Ancak kızların psikolojisinin bozulmasından dolayı birkaç gün okula göndermeyeceğiz. Doktorların tavsiyeleri doğrultusunda hareket edeceğiz" diye konuştu.
Tatvan Emniyet Müdürü Can Ünal ise genç kızların verdikleri ifadelerinde, arama çalışmalarını uzaktan izlediklerini söylediklerini belirterek, olayın tek nedeninin korku olduğunu söyledi. Ünal, "3 kız kenarda oynadıktan sonra bitişikte bizim polis kampının bulunduğu sahil şeridinin üst kısımlarında dolaşmaya başlıyorlar. Nursel'in bağırışını da duyuyorlar. Bu kez küçük erkek kardeşlerinin boğulduğu düşüncesine kapılıyorlar ve kampın ara sokağından sahile bakınca kalabalığı görüyorlar. Onlarda korktukları için ne olay yerine, ne de evlerine gelemiyorlar. Ekipleri de olay yerinde görünce ailelerine nasıl hesap vereceklerini düşünüp, olay yerine gelmiyorlar. Biz orada arama çalışması yaparken, onlar bulundukları yerden bizi seyrediyorlarmış" dedi. Daha sonra bulundukları yerden uzaklaşmaya başlayan kızların Karşıyaka Mahallesi'ne gittiklerini dile getiren Ünal, orada bulunan bir vatandaşın kızlara gölde 3 çocuğun boğulduğunu söylediğini belirterek, "Böylece bunlar kardeşlerinin kesin boğulduğunu düşünüyorlar" diye konuştu.
Okula gitmeyen ve çobanlık yapan Miyeser Beysülen'in civardaki tepeleri iyi bildiğini anlatan Ünal, "Çoban kız onları ahşap bir evin içine götürüyor. Geceyi orada geçiriyorlar. Yani arama çalışmalarını yaptığımız alanın üst kısmındaki Yumurtatepe mevkiindeki tarlaya gidiyorlar. Bir geceyi aç, susuz geçirdikleri için eve dönmeye karar vermişler" dedi.