Bakandan Yazıcıoğlu açıklaması

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi'nin, helikopter kazasıyla ilgili şüphe duydukları bazı konuların aydınlatılması için oluşturulacak Meclis Araştırma Komisyonu'ndan talepte bulunduklarını açıklamasının ardından, Erzincan'da bulunan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Bakanlığıyla ilgili sorulara açıklık getirdi.

Uluslararası Yamaç Paraşütü Festivali'ne katılmak üzere Cuma günü Sivas'tan karayoluyla Erzincan'a gelen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bugün Erzincan'dan ayrılmadan önce havaalanında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bakan Yıldırım, gazetecilerin, BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi'nin, Ulaştırma Bakanlığı ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne yönelik araştırılmasını istediği konularla ilgili talebine karşılık, kazayla ilgili bir kaza kırım araştırma kurulu oluşturulduğunu ve bu kurulun
çalışmalarının halen devam ettiğini söyledi. Bakan Yıldırım, "Ön rapor kamuoyuyla paylaşıldı. Şimdi belki bir ara rapor, daha sonra da bütün incelemeler araştırmalar tamamlandıktan sonra nihai raporu kaza tahkik heyeti açıklayacak ve bunu da kamuoyuna açıklayacak" dedi.

NİHAİ RAPOR AÇIKLANMADAN
SÖYLENENLERİN FAZLA BİR DEĞERİ YOK

Kaza Tahkik Heyeti'nin bağımsız çalıştığını ifade eden Bakan Yıldırım şunları söyledi:
"Enkazın bulunduktan sonra oradaki savcının izin ve nezaretiyle çalışmalarını, tespitlerini yaptılar. Gerekli bilgileri, parçaları da zimmetle teslim aldılar. Helikopterlerin uçuşuyla ilgili tabi olduğumuz uluslararası ve ulusal kurallarımızda, görerek şartlarda uçuş var, aletli uçuş var. Söz konusu helikopter, görerek şartlarda uçuş gerçekleştirmek üzere bir uçuş planı hazırlamış. Uçuş planında da her türlü notamları gördüğü ve meteorolojik şartları incelediği ifade ediliyor. Pilotun görerek şartlarda, 'Uçarım, uçacağım' dediği hallerde havaalanı yetkililerinin, 'Sen uçamazsın' diye bir engellemesi söz konusu olamaz. Usul budur. Bu bakımdan, bu kurallar neyi gerektiriyorsa bu uygulanmıştır."

Meclis'teki (TBMM) bütün partilerin ortaklaşa Meclis Araştırma Komisyonu kurulması talebi olduğunu hatırlatan Bakan Yıldırım, "Söz konusu komisyon yakın zamanda oluşturulacak ve bütün kurumlarla ve kişilerle ilgili olarak gerekli araştırmalarını yapacaklar. Dolayısıyla, bu kazayla ilgili kim ne söylerse söylesin, kaza raporu ortaya çıkmadan söyleneceklerin çok fazla değeri yoktur" şeklinde konuştu.

Kazanın ardından ELT cihazıyla ilgili çok konuşulduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, ELT cihazının helikopterin düşmesi esnasında çalışması gerektiğini belirterek, "Bu kazada maalesef bu gerçekleşmedi. Bunun nedenini de yine kaza kırım heyeti ortaya çıkaracak. GPS ayrı bir şeydir. GPS; görerek şartlarda uçmak için yine helikopterde olan bir alettir. Gideceğiniz yerin mesafesini, uçtuğunuz hızı, yerden irtifanızı, bir anlamda size yol haritası desteği veren bir cihazdır. Bu daha ziyade uçarken ihtiyacınız olan bir cihazdır. Helikopter yerdeyken veya düştükten sonra bir katkısı yok" diye konuştu.

Bakan Yıldırım, yapılan araştırmalarda, GPS cihazının hafıza kartına ulaşılamadığının hatırlatılması üzerine ise, "Bunların hepsi araştırılır. Bu kazada çok yüksek hızla bir çarpma var. Önce pervaneler, sonra motor. Bütün enkaz 100 metre karelik bir alana dağılmış vaziyette. Bunların hepsi tetkik edilecek ve buradan elde edilen sonuçlarla kaza hakkında daha net, sağlıklı bilgiler elde edilmiş olacak" karşılığını verdi.

KURUMLARIMIZIN YAPTIĞI ÇALIŞMAYA ŞÜPHEYLE BAKILMASIN

Bakan Yıldırım, kaza sonrası BBP Genel Başkanlığı'nın enkazın kaldırılmaması için Ulaştırma Bakanlığı'na ve İçişleri Bakanlığı'na talepte bulunduklarının hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:

"Bir kaza olduğu zaman Bakan oluruyla bir kaza kırım heyeti oluşturuluyor. Bu kaza kırım heyeti artık o kazayla ilgili her türlü yetkiye sahip ve tamamen bağımsız çalışan bir heyettir. Dolayısıyla bu heyette oradaki savcının nezaretinde bütün bu bilgileri ve cihazları, kazayı aydınlatmaya yönelik olarak teslim almıştır ve gereğini yapacaktır. Yani bunlardan başka kim teslim alacaktı? Başka bir makam yok. Çünkü görev onlara verilmiştir, sorumluluk onlara aittir. Hiç kimse ülkemizde kurumların yaptığı çalışmalarda hiç kimse şüpheye bakmaz. Eğer böyle bir şüphe hasıl olduğu zaman bu ülkenin kurumları, kurulları işlemez hale gelir ve muazzam bir kargaşa oluşur. Biz önce kendi insanımıza güveneceğiz. Almanlar gelebilir, Amerikalılar gelebilir. Bütün bunların uluslararası yasalara göre gözlemci konumundan öteye bir görevleri yoktur. Türk otoritesi olarak istersek bunlara izin veririz, istersek vermeyiz. Ama biz her şeyin şeffaf olarak tam anlamıyla bütün konuların aydınlığa kavuşması için gerekli desteği başından beri verdik. Büyük Birlik Partisi mensuplarının acılarını anlıyoruz. Ama olayı uluslararası ve ulusal kurallar teknik icaplarını göre takip etmek ve bunun en iyi şekilde sonuçlandırılması da bizim asli görevlerimizden bir tanesidir. O bakımdan endişeye mahal yoktur."

Bakan Yıldırım basın mensuplarının sorularını cevaplandırdıktan sonra Devlet Hava Meydanları İşletmeleri'ne (DHMİ) ait uçakla İstanbul'a gitti.