Erzincan Tarım İl Müdürü Ali Lek, önümüzdeki yıldan itibaren Erzincan'da organik süt üreticiliğine başlanacak olmasının sevindirici bir gelişme olduğunu kaydederek, "Modern anlamda yapılacak hayvancılık Erzincan'ın önünü açacaktır" dedi.

Erzincan Tarım İl Müdürü Ali Lek, Gümüştarla köyünde Aziz Camekan ve Oğlaktepe köyünde Fazlı Mutlu'nun kurduğu yeni ahırlarda incelemelerde bulundu. Beraberinde Erzincan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Faruk Günay ve Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ile çiftlik sahipleriyle görüşen Ali Lek, ilk olarak Gümüştarla köyünde Aziz Camekan tarafından kurulan 250 başlık ahırı gezdi. Ardından Oğlaktep'köyünde Fazlı Mutlu tarafından kurulan 100 başlık ahırı da gezen Lek, bu çiftliklerde önümüzdeki yıldan itibaren organik süt üretileceğini belirterek, açıklamalarda bulundu.

İl Müdürü Ali Lek, "Özellikle dağlık arazinin oluşturduğu geniş yaylalar ve otlaklarda zengin bitki florası bakımından son derece önemli coğrafi alanlara sahip bölgemiz hayvancılığa oldukça elverişlidir. Bölgemiz, Türkiye'nin hayvansal ürün ihracatı bakımından potansiyel taşıyan Orta Doğu,Ön Asya ve Hazar Bölgelerine yakınlığı hayvancılık açısından büyük bir avantajdır" dedi.

Erzincan'da ve Doğu Anadolu'da sektörün yaşadığı bazı olumsuz durumlar bulunduğuna dikkat çeken İl Tarım Müdürü Ali Lek, bunları şöyle sıraladı. "Bilindiği gibi bölge çiftçisi hayvancılık konusunda çalışmalar yapan birlik ve kooperatifler bulunmasına rağmen örgütlü olarak hareket etmemektedir. Oysa birlikten güç doğacaktır. Daha çok üretmek ve daha çok kazanmak için üreticilerin birliklere ve kooperatiflere üye olması çok önemlidir.”

İl Tarım Müdürü Ali Lek yaşanan diğer bir sorunun da geniş çaplı hayvancılık işletmelerinin sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini kaydederek az sayıda(3-4 baş) küçük aile işletmeciliği tarzında hayvancılık yapılmasının sektörün gelişmesine engel olduğunu söyledi. Artık Erzincan çiftçisi güçlerini birleştirerek bu tarz küçük hayvancılık işletmeleri yerine büyük çaplı işletmelere yönelmelidir. Küçük işletmeleri bir organizasyonla büyütme mecburiyetimiz vardır. Bölge, et ve süt sektörlerinde fırsatlar bölgesidir, özelikle de küçükbaş canlı hayvan ihracatlarında ciddi rekabet fırsatları söz konusudur. Zira Türkiye'nin etrafı net tarım ithalatçısı, net küçükbaş hayvan ithalatçısı ülkelerle çevrilidir. Türkiye de, Avustralya, Yeni Zelanda ve Hollanda'da olduğu gibi hayvancılık sektörünün önemli bir lokomotif olarak değerlendirilebilir. Bu anlamda bölgemiz de ülkenin lokomotifi olabilir. Bu tarz büyük işletmeler maliyeti düşüreceği gibi çiftçimizin Pazar sorunlarını aşmasına da yardımcı olacaktır. Yaşadığımız bölge itibarıyla Doğu Anadolu'daki insanlarımız, yaşam mücadelesini bu sektörde vermek zorundadır, başka seçenek imkanı yoktur" dedi.

Hayvancılık sektörünün önemli sorunlarından birinin de Geleneksel metotlarla hayvancılık yapılması olduğunu savunan İl Tarım Müdürü Ali Lek, "Uygun olmayan bakım ve beslenme, sürü sağlığı ve verimliliğinin standartların çok altında olması ve meralardan gerektiği gibi azami ölçüde faydalanama hayvancılığın gelişmesi önünde engel oluşturmaktadır. Otu satıp saman almak da vazgeçilmesi gereken zararlı bir alışkanlık olarak değerlendirilmelidir. Hayvan barınakları serbest dolaşımlı ve yarı açık olarak inşa edilmelidir."diye konuştu.

İl Tarım Müdürü Ali Lek, Erzincan'da hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren kişilerin artık yerli ırklardan vazgeçerek daha yüksek verim sağlayan kültür ırkı hayvanlara yönelmesi gerektiğini söyleyerek, bunun yanında tüm birimleriyle çiftçimizin bu alandaki eğitimi için büyük çaba harcayan Müdürlüğümüz tarafından açılan eğitim kurslarına da iştirak edilmelidir dedi. Lek, "Halen, hayvancılıkta kârlılık ve verimliliğin artırılması için hayvan ırkının ıslah edilme mecburiyeti vardır. Bugün, Afrika ülkeleri de dahil olmak üzere, dünyada karkas ortalaması 250 kilogram iken, Türkiye'de karkas ortalaması 180 kilogramdır. Bugün, dünyada, bir hayvandan 7-8 ton süt elde edilirken, Türkiye'de hayvan başına elde edilen süt 1,5 tondur. Bölge şartlarına uygun; Bölgenin iklimine, toprak yapısına, Türkiye'deki hastalık şartlarına ve Bölgedeki ahır yapısına uygun hayvan ırklarının ıslah edilmesi ve geliştirilmesi gereklidir" dedi.

Lek son olarak "2000'li yılların bilim ve teknolojisini kendimize rehber edinerek, dünya ekonomisinin gidişatına, dünyada hayvancılığın nasıl yapıldığına bakarak bu şekildeki bir yapılanmaya gitmek mecburiyetimiz vardır" dedi.