Terör şehidinin ağabeyinden tepki
Türkiye'nin ilk terör şehidinin ağabeyi Cemal Aydın, açılım adı altında hükümet tarafından gerçekleştirilen uygulamayı samimi bulmadığını belirterek, "25 yıldan bu tarafa dökülen insan kanı, terk edilen köyler, yıkılan evler, şehit verilenlerin hesabı kimden soruluyor" dedi.
Siirt'in Eruh ilçesinde 15 Ağustos 1984'te terör örgütü PKK'nın düzenlediği ilk silahlı saldırıda şehit düşen Erzincanlı Süleyman Aydın'ın ağabeyi Cemal Aydın(66) PKK'lı teröristlerin dağdan inmesi sırasında Diyarbakır'da yaşanan tabloya tepki gösterdi.
Şehit Aydın'ın ağabeyi Cemal Aydın, aradan geçen zamana rağmen acılarının dinmediğini ve terör örgütüyle müzakere yapılmasının kendilerini üzdüğünü söyledi.
Cemal Aydın, "Dağdan bir grup teröristin inmesi bana pek inandırıcı gelmiyor. Eğer samimilerse dağ kadrosunu yönetenlerden birileri içlerinde olurdu. Basından da takip ettiğim kadarıyla gelenlerin içinden hiçbirisi yetkili değil. Ellerinde bir mektubun olduğu söyleniyor. Bu mektup da neler yazıyor ve bugün bizi idare edenler bu konuda ne düşünüyorlar. Biz 25 yıldan bu tarafa dökülen insan kanı, terk edilen köyler, yıkılan evler, şehit verilenlerin hesabı kimden soruluyor. Buna sebep kimdir? Eğer bizi idare edenlerse onlar sorumluluğu üstlensinler, yok sorumlu başka birisi ise o adresi bize göstersinler. Yıllardan beri bu topraklar için dedelerimiz, onların babaları canıyla kanıyla bu toprakları korudular. Biz düşmanlıktan yana değiliz. Demokrasiden yanayız. Ayrışmadan yana da değiliz. Biz alt kimlikler üzerinden siyaset yapmaktan yana da değiliz. Biz Türkiye'nin birliğinden beraberliğinden yanayız. Ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde herkesin üst kimliği Türk vatandaşlığıdır. Ben Kürt açılımından ya da başka açılımlardan Türkiye'nin ayrıştırmaya gittiğini düşünüyorum. Ben bu inançtayım. Çünkü Habur Sınır Kapısı'nda görünen manzara bunu aksettiriyor. Sayın Başbakan da kendisi söyledi. Böyle mi olacaktı, dedi. Ama ben bu Kürt açılımının içerisinde ne var, neyin nesi, bu insanlara hangi haklar verilecek ve bugüne kadar bu insanlara bu haklar neden verilmedi? Ben bir şehit ağabeyi olarak, şov yapmaları benim zoruma gidiyor. Çünkü bu dağdan inen dört kişi maalesef bir siyasi partinin şovuna dönüştü. Sorulmadı, siz niçin gittiniz, niçin geldiniz? Demokrasiye inanarak mı geldiniz? Ve yahut da elinizde bazı isteklerle mi geldiniz? Hatta bir mektubun olduğu söylendi. Aslı ne kadar var yok onu da bilmiyorum. Bu nedenle ben kaygılıyım. Bu olay siyasi bir partinin şovuna dönüştü. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'ya ben yürüyorsam demek ki burada bir mesaj veriliyor. Bu mesajın içeriğini herhalde bizim siyasetçilerimiz, bizi yönetenler bilirler" ifadelerini kullandı.
