Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, tek amaçlarının halka hizmet olduğunu kaydederek, "Ne gizli gündemimiz var, ne ikinci gündemimiz var. Tek gündemimiz var, millete hizmet. Siyasete ilk girdiğimizde önümüzde bu vardı, şu anda da bu var. Kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın, kriz üretmeye çalışırsa çalışsın, biz krizin bir parçası değil her zaman çözümün bir parçası olacağız. Buna karar verdik ve bu anlayışımız asla değişmeyecek" dedi

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım AK Parti Erzincan Kadın Kolları Olağan Kongresi'ne katılmak üzere bugün sabah saatlerinde havayolu ile Erzincan'a geldi. Erzincan Valisi Ali Güngör'ün yanı sıra partililer tarafından karşılanan Bakan Yıldırım Erzincan Belediyesi'nde düzenlenen Yerel Siyaset Akademisi'ne katıldı

Burada bir konuşma yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Yerel Siyaset Akademilerinin önemine değinerek siyaset akademisi kavramının siyaset dünyasına AK Parti ile beraber geldiğini ifade etti.

Amaçlarının, siyasette kaliteyi yükselterek, kısır, klasik, yozlaşmış siyasi çekişmelerin ötesinde hizmeti esas almak olduğunun altını çizen Yıldırım, "Devlette devamlılık esastır, siyasette de istikrar ve devamlılığın önemi çok büyüktür. Kaynağını milletten almayan halkın iradesinden almayan siyaset anlayışımızın yakın tarihimiz boyunca bir çok badirelerden geçtiğini biliyoruz. Her alanda olduğu gibi partimiz siyasette de geleceğe yatırım yapmaya kararlıdır ve bunun adımlarını da atmaktadır. Önümüzde bir yıldan az bir süre içerisinde yerel yönetimler seçimleri yapılacak. Yerel yönetim seçimlerinde ülkemizin illerinde ilçelerinde yerel yöneticilerimizi belirleyeceğiz" şeklinde konuştu.

TEK AMACIMIZ HALKA HİZMET
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, konuşmasında siyaset anlayışında AK Parti olarak tek bir kararlılıkları olduğunu kaydederek, "O da bizi seçenlere yani halkımıza hizmet etmek, yegane amacımız budur. Ne gizli gündemimiz var, ne ikinci gündemimiz var. Tek gündemimiz var, millete hizmet. Siyasete ilk girdiğimizde önümüzde bu vardı, şu anda da bu var. Kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın, kriz üretmeye çalışırsa çalışsın, biz krizin bir parçası değil, her zaman çözümün bir parçası olacağız. Buna karar verdik ve bu anlayışımız asla değişmeyecek. 2002 Kasım seçimlerinde vatandaşımız, milletimiz bizim mesajımızı aldı. Yaşanan uzun krizlerden sonra ekonomik krizlerden sonra, bankalar battıktan sonra enflasyon azdıktan sonra ve faiz oranları alıp başını gittikten sonra bir istikrar dönemini Türkiye uzun süren aradan sonra yakaladı.

Geçtiğimiz 5.5 yılda da bu istikrar sayesindedir ki; çok önemli büyük sorunları çözerek geliyoruz. Sağlıkta eğitimde, ulaşımda, altyapıda daha birçok alanlarda hizmetler yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Ülkenin dağ gibi biriken büyüyen sorunlarını güven ve istikrar sayesinde güçlü yönetim sayesinde çözdük, çözmeye de devam ediyoruz. Milletimiz bu hizmetleri gördü ve 22 Temmuz da iktidarda 1950'den beri görülmemiş bir destekle tekrar AK Parti'yi tek başına iktidar yaptı ve yola devam dedi. Bize düşen görev ve sorumluluk milletin verdiği bu mesajı bu talimatı yerine getirmektir. Bunun dışında olan şeyler bizi ilgilendirmiyor. Bunun dışındaki gelişmelerle, bunun dışında yapılmak istenenlerle muhatap değiliz. Bizim muhatabımız millettir. Millet bize ne kadar 'Devam' derse o kadar devam ederiz. Bunun dışında kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın bizi bu ahdimizden bu sorumluluğumuzdan vazgeçiremez. Asla böyle bir şey mümkün değildir. Bakın bu ülkede neler oluyor. Ülkemizde 5,5 yılda 50 yıllık sorunlar çözüldü.

Bunu görmek istemeyenler olabilir. İmtiyazlarının kaybolmasından telaşa düşenler olabilir. Ama bunu milletimiz görüyor. Son bir kaç ay içerisinde yaşananlar eğer geçmiş dönemlerde yaşansaydı, Türkiye tepe taklak olmuştu. Dünyada başlayan amansız küresel kriz, petrol fiyatlarının her gün 5-10 dolar artması, 125 doları geçti. Biz geldiğimizde 21 dolardı. Demir fiyatı, çimento fiyatı temel gıda fiyatlarımız, global spekülatörlerin elinde yapay olarak artırılması bile Allah'a şükür Türkiye'de kriz çıkarmaya kafi gelmedi. Neden; son 5-6 yıldır temeli atılan istikrar politikası bu tip türbülanslara dayanıyor ve dayanmaya devam edecek. İçerden ve dışardan bu istikrarı bozmaya çalışan girişimler olmasına rağmen milletin basireti sağduyusuyla Türkiye bunları da aşacaktır. Çünkü Türk insanının buna ihtiyacı var. Türk insanı bunca sıkıntıdan sonra böyle yapay krizleri kabul etmez, bunlara da pabuç bırakmaz. Bunun da bilinmesinde fayda var" ifadelerini kullandı.

BİZİM DAVAMIZ, TÜRKİYE'Yİ DAHA ETKİN BİR DÜNYA GÜCÜ YAPMAK
Türk demokrasisinin zaman zaman sıkıntılı dönemlerde yaşadığını hatırlatan Bakan Yıldırım, "Demokrasinin kesintiye uğramasına yönelik her müdahaleden sonra Türkiye, Türk halkı, demokrasi adına, özgürlük adına, cumhuriyetimiz adına güçlenerek çıktı. Türk halkı asla bu kazanımlarından vazgeçecek değildir. Kimse bunu aklının köşesinden geçirmesin. Bizim derdimiz davamız, Türkiye'yi daha etkin bir dünya gücü yapmak. Bu milletin daha müreffeh bir hayat sürdürmesini istiyoruz. Daha çok demokrasi daha çok özgürlük istiyoruz. Kim için, milletimiz için. Alın teri, göz nurunun hak ettiği ödüle tamamen kavuşmak istiyoruz, ekmeğimizi daha da büyütmek istiyoruz. Ve büyüttüğümüz ekmeği hakkaniyetle bölüşmek istiyoruz. Halkımızın güven ve refah içerisinde yaşamasını istiyoruz

. Yüreklerden ve sofalardan her türlü burukluğu kaldırmak istiyoruz. Çocuklarımıza daha iyi bir eğitim, daha iyi bir gelecek sağlamak is aldı. Yaşanan uzun krizlerdetiyoruz. Kadınlarımızı her türlü ayrımcılığa karşı korumak istiyoruz. Onların toplum hayatında etkin olarak yer almalarını istiyoruz. Unutmayın Türk siyasetinde kadının rolünü AK Parti'den başka en iyi şekilde değerlendiren parti yoktur. Bazıları AK Parti'yi şucu bucu diye sıfatlandırmaya çalışıyorlar ya, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM') 50 kadın Milletvekili varsa bunun mimarı AK Parti'dir. Bugün kadın Belediye Başkanlarımız varsa bunun mimarı AK Parti'dir" diye konuştu.

Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2008 Cumartesi 20:01:51