Erzurum'un Çat İlçesi'nde Yatılı İlköğretim Bölge Okulu öğrencileri Pakistan'daki depremzedeler için yardım toplamaya başladı.
İlköğretim 6. sınıflardan 12 öğrencinin görev aldığı organizasyonda öğrenciler, cadde ve sokakları dolaşarak, işyerleri ve kamu kurumlarını gezerek, vatandaşlar ve görevlilerden gönüllerinden geldiği kadar para topluyorlar.
Toplanan paralar ilgili yardım hesabına yatırılacak.
.
Yayın Tarihi :
25 Ekim 2005 Salı 23:36:54
Yorumlarınız
mahmut IP: 85.102.225.xxx Tarih : 19.12.2005 21:00:40
sayın editörüm bu yazıyı hürriyetim com dan aldım başka türlü size ulaştırmayı beceremediğim için bu şekilde attım umarım yayınlarsınız Fakir çocuklara çamurdan ekmek Erzurum’un Çat ilçesindeki Yatılı ilköğretim bölge okulunu gezerken, şeytan dürttü, ekmek dolabını açıp, bakacağım tuttu. Gördüğüm manzara inanın kanımı dondurdu. Hani bu tür baskınların bir numaralı ismi, gazeteci abimiz Uğur Dündar, “tüyü bitmemiş çocukların hakkını yiyorlar” der ya, çocuklara ekmek diye çamur yediriyorlarmış meğer. YİBO dediğimiz yatılı ilköğretim bölge okullarında kalan çocuklar, genelde çok fakir köylerden geliyor, biliyorum. Karavana da olsa, sıcak iki kap yemek, (pis değil Allah için) yıkık dökük de olsa kaloriferli bir okulda eğitim, eski püskü de olsa yumuşak bir yatakta yatmak... bu çocuklar için bir nimet, bunu da biliyorum. YİBO’lar koca koca binalar, genelde şehrin dışında, dünyadan uzak, loş, uzun uzun koridorlar... Yatılı okumak çocuğun içini ezer, hele hele 6-7 yaşındaki o bücürüklerin içine hüzün çöker, analarını özlerler! Ana babaların, fukaralıktan, okulsuzluktan, çaresizlikten ‘gurbete’ yolladığı bu çocuklar, yılın sekiz ayı öğretmenlerine, müdürlerine, yani Devlet’e emanet. Devlet biziz. Biz bu çocuklara sahip çıkmalıyız... Neyse, lafı uzattım. Diyeceğim, bunlar fakir, garip köylü çocukları, sahipleri yok... * Erzurum’un ilçesi Çat’taki YİBO’yu geziyorduk, Haluk Hoca ile. Gazetecilik bu ya, sağı solu kurcalıyorum bir yandan. Hangar gibi mutfağın girişindeki iki büyük çelik dolap gözüme çarptı. Ekmek dolabı. Kapağını açınca, inanın gözlerime inanamadım! Küçük yere tıkıldıklarından da belki, ekmekler eğri büğru, hamur gibi, çamur gibi, içleri sanki ıslak, lastik mubarek, koparmaya çalıştığınız zaman kopmuyor, ciklet gibi uzuyor önce, sonra yırtılıyor... Benim rengimin attığını görünce, aşçıbaşı koşup müdürü çağırdı. Adamcağız “Sana ne oluyor, sen Millî Eğitim Müfettişi misin?” diyeceğine, sağolsun, önünü ilikleyerek koşup geldi. - Gece nöbetçi öğretmen kabul etmiş bu ekmekleri. Soruşturma başlattık... Daha müdür sözünü bitirmeden, bu sefer yeşil kadife ceketli biri belirdi yanımda. Fırıncıymış. Okulun ekmek ihalesini kazanan müteahhit yani... Yok gece elektrik kesilmişmiş de, yok hamur soğumuşmuş da, yok çocuklar aç kalmasın diye iyi kötü çıkan ekmeği getirmişlermiş de, yok zaten parasını almayacaklarmış da... ”Ne diyorsun sen Bey? Sen şu evsafta ekmek vereceğim diye ihaleye girmedin mi? Fırının bozuksa ekmeği başka yerden alır getirirsin? Sen bu çocuklara bu çamur gibi şeyi nasıl yedirirsin?” Gazetecilik sınırlarını aştığımı, işin boka sarmaya başladığını görünce, efelenmeyi denedi önce... Yakasındaki bir sarı ampulü göstererek: - Ben AK Parti’nin Çat İlçe Başkanı’yım... - Bana bak Bey, ben öyle tehdide pabuç bırakmam. Baktı yemedi... - Yoook, öyle demek istemedim. Yani benim bir siyasî kariyerim var, şimdi laf çıkarsa bana zarar verir. Fırınını gezmeyi, yemek davetini reddettiğimiz fırıncıyı, hareket eden aracımızın penceresende asılı bırakıp Çat’tan ayrıldık. * Bir torbaya üç dört parça çamur-ekmek atmıştım göstere göstere. Bir parçası Çat Kaymakamı’na, bir parçası Erzurum Millî Eğitim Müdürü Ahmet Er’e... Az önce açıp sordum, Ahmet Bey “Çok vahim bir mesele Serdar Bey, çocuklarım adına size teşekkür ediyorum. Aynı gün inceleme ve araştırma başlattım, sonuçları size bildireceğim” dedi. Artık, YİBO’da gördüğüm bu acıklı manzarayı anlattığım bir Çatlı’nın bana söylediklerini Ahmet Er’e anlatmadım. İhaleyi alan müteahhidin, YİBO’daki öğretmenleri “Getirdiğim ekmeği imzalayıp almazsan canını yakarım!” diye tehdit ettiğine ihtimal vermem!...
Editör IP: 85.98.187.xxx Tarih : 27.12.2005 09:53:28
Duyarlılığınız için teşekkür ederim gereken ilgi gösterilecektir.
Serkan Demirci IP: 85.102.224.xxx Tarih : 7.01.2006 21:31:22
Sayın editörüm neden desteğinizi kestiniz. Cesaretiniz bu kadarmış demek. Yazıklar olsun diyercem ama orası bizim de memleketimiz sayılır. Gazetemiz ve tv yayınımız olarak yinede vaz geçerseniz ve olaylarda bize yardımcı olursanız sizi destekleyeceğimizi bilmenizi isterim. Unutmayın siz ilgilenmez iseniz biz hiç ilgilenmeyelim. Başarılar
ali yakamoz IP: 85.102.226.xxx Tarih : 20.02.2006 16:34:12
ken haber ger cek ten güzel haber ler yazı yor sunuz sizleri severek takip ediyıorum basarılarınızın devamını dili yorum
Mahir SARI IP: 85.102.224.xxx Tarih : 9.01.2006 11:29:55
Serkan Bey ben doğrular hakkında konuşmaktan korkmam ve asla çekinmem beni tanımıyorsunuz. Ancak ben burada yanlızdeğilim Çatda olmuş olsam şerefimle canımla mücadele ederim, Ancak benim adımı kullanarak yazı yazan arkadaş mücadelesini açık yapmalıydı yada hiç bu konuyu açıp kapatmamalıydı. Biz pes ettik ve bu memleketten yavaş yavaş çekiliyoruz. O nedenle ne Çatla ne de bu tür pisliklerle uğraşmak istemiyorum. Ve hata yapmışda olsa o insanlar içinde sevdiğimiz kişiler ve onların hatırları var biz bu insanlarla yüz yüze bakıyoruz. Lütfen birbirimizi kırmayalım. Ha sizde vazgeçeriz diyosanız oda sizin paşa gönlünüzün bileceği birşey karışmam ben gazeteci değil öğretmenim gazeteci olan sizsiniz. Benden bu konuda yardım beklemeniz pek müsait değil.
BuraK Sarı IP: 85.99.178.xxx Tarih : 4.02.2006 19:28:49
Gerçekten de bu anLamlı Bir Çaba HeLal OLsun