22
Mayıs
2024
Çarşamba
ŞEMDİNLİ - HAKKARİ

Şemdinli iddianamesine eleştiri

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, Şemdinli olaylarıyla ilgili davanın temyiz aşamasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 1. Ceza Dairesi'nin verdiği "görevsizlik" kararına itiraz yetkisi olmadığı kararına ilişkin gerekçesi belli oldu. Karara katılmayan üyelerden 3'ü Şemdinli iddianamesine yönelik eleştirilerde bulundu.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 1. Ceza Dairesi'nin görevsizlik kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz etme yetkisi bulunmadığına karar vermişti.

Kararın gerekçesinde, Yargıtay Yasası ve Yargıtay Başkanlar Kurulu kararı ile dairelerin iş bölümünün belirlendiğine işaret edildi. Gerekçede, bu nedenle Başsavcılığın bir dairenin verdiği görevsizlik kararına itiraz hakkı bulunmadığı vurgulandı. Gerekçede, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın özel dairece verilen görevsizlik kararına karşı 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesindeki yetkiye dayanarak 'olağanüstü itiraz yasa yoluna' başvurma yetkisi bulunmamaktadır. Bu itibarla itirazın reddi gerekir" denildi.

Ceza Genel Kurulu'nun çoğunluk görüşüne katılmayan 3. Ceza Dairesi Başkanı Yusuf Kenan Doğan, 8. Ceza Dairesi Üyeleri Hamdi Yaver Aktan ve Mehmet Hulusi Özek'in karşı oy gerekçesinde ise Şemdinli iddianamesiyle ilgili çeşitli eleştirilere yer verildi.

"Seçilmişler-atanmışlar gibi gereksiz ve yapılmaması gereken bir tartışmanın" iddianameye taşındığı kaydedilen gerekçede, "Çözümlemeden, dolaylı olarak 'seçilmişler' yanında tavır alınmak suretiyle siyasal kimlik takınılarak iddianame yazım tekniğinden uzaklaşılmıştır" görüşüne yer verildi.

Karşı oy gerekçesinde, şöyle denildi:

"Türkiye Cumhuriyetini kuran kadronun, kuruluştan kaynaklanan, ulus ve ulus devlet yaratma projesinin getirdiği ve iddianamede 'siyasetin gizli ajandası' şeklindeki nitelemeyle adeta suçlama konusu yapılan duyarlılıkların doğruluğunun tartışılacağı yerin iddianame olamayacağı düşünülmediği gibi siyasal İslam ve etnik milliyetçiliğin tehlike yaratmayacağı üstü örtülü şekilde vurgulanarak bu hassasiyetlerin yanlış olduğu izlenimi verilmekte ve dahası siyasal söylem yüklü değerlendirme yapılmaktadır. Bu denli yersiz değerlendirmelerle yüklü iddianame, öyle anlaşılıyor ki CMK'nın 174. maddesi içeriği göz önüne alınmadan mahkemece de kabul edilmiştir."

Gerekçede, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçundan dava açıldığından söz edilebilmesi için sanıkların, "bu suçu işleyenlerden olmaları, bu suçu işleyeni araç olarak kullanmaları, suçu işlemeye azmettirmeleri, yol göstermeleri, kullanılan araçları sağlamaları, suçun icrasını kolaylaştırmak suretiyle yardım etmeleri" gerektiği belirtildi. Gerekçede, "Bu durumda, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçundan dava açıldığını, öldürme ve öldürmeye kalkışma suçlarının bu suçun işlenmesi sırasında işlendiğini kabul etmek mümkün değildir" denildi.

Dava dosyası şimdi Yargıtay 9. Ceza Dairesine gidecek. 9. Ceza Dairesi de görevsizlik kararı verirse, görevli daireyi Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu belirleyecek.


aa
Yayın Tarihi : 13 Mart 2007 Salı 12:06:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?