Kuş gribi vakalarında ölümlerin başgöstermesinin ardından başlatılan kanatlıların toplanmasıyla köylerde horoz kalmayınca, köylüler sabah erken uyanabilmek için çareyi çalar saat almakta buldu.

Kuş gribi vakaları sebebiyle, Kars'ta da kanatlılar hızlı bir şekilde toplanarak itlaf ediliyor. Önce hastalıklı olanların toplanacağını bekleyen vatandaşlar, hasta olan ve olmayan bütün kanatlıların toplanmasıyla adeta şaşkına döndüler. Kanatlıların toplanması köylüyü hastalıktan koruma açısından sevindirirken, tavuk ve horozlardan ayrı kalacakları sebebiyle de oldukça üzdü.

Özellikle horozlar her seher vakti köyün en yüksek tepesinde, ev ve ahırların bacalarında öterek köylüyü uyandırmasıyla biliniyordu. Tavuklar ise köylünün hem geçim kaynağı, hem de önemli bir yiyeceği olarak yıllarca yerini korudu. Derelerde yüzen ördeklerden, karda oluşan izlerde tek sıra halinde salına salına yürüyen kazlara varana kadar, tüylerini genişçe açan ve adeta çocukların eğlencesi olan hindiler bile elini ayağını çekti köylerden. Özellikle de yaz aylarında kırları renklendiren, yaşlıların hem meşgalesi, hemde nafakası olan kanatlılar vazgeçilmezliklerini kuş gribine kurban ettiler. Hal böyle olunca da köyü köy yapan en önemli özelliklerden olan kanatlı varlığından artık eser kalmadı. Bir çok köyde bütün kanatlılar toplandı, diğer köyler ise sırada bekliyor.

Kanatlılardan tamamen arındırılan köylerin başında ise Kars'ın Arpaçay İlçesi'ne bağlı Telek köyü geliyor. Telek'te artık tek bir kanatlı bile bulunmuyor. Büyükbaş hayvancılık ile kümes hayvancılığı ve tarımla uğraşan köylüler ise boyları küçük ama hem marifetleri hem de köy ekonomisine sağladıkları destekle oldukça büyük olan kanatlıların olmayışının köyün neşesini kaçıracağına inanıyor. İki hafta önce tahlile gönderilen iki ölü tavuğun birinde pozitif belirtilere rastlanmasıyla önce karantinaya alınan ve ardından da kanatlıların itlaf edildiği Telek'de artık köylüyü erkenden uyandıran horozlar bile yok.

Telek Köyü Muhtarı Tuncer Bulut, "Bu ölümler uzun yıllardır her yıl yaşanıyordu. Yaz ve kış mevsimlerinde ölümlere rastlanıyordu. Fakat, o dönemlerde ölümlerin nedenleri araştırılmıyordu. Bu yıl da Iğdır'dan bir araba canlı tavuk geldiği söylenmişti. O tavuklardan bizim köyede getirilmiş. Onlardan hastalık bizim tavuklara geçmiş. Biz de bildirdik geldi itlaf ettiler. Önceden grip falan yoktu ölümlere tavuk kırgını diyordular. O da gelip geçerdi o kadar. Şu an köyde tavuk girişi tamamen yasak" dedi.

Köy halkından Namaz Bulut da köyde kanatlı adına hiçbir şeyin kalmadığını belirterek, "Bizler gözümüzü açtık ki köylerimizde tavuk, kaz, horoz, hindi ve ördek gibi kanatlı hayvanlarımız var. İlk kez böyle bir şey oldu ve köyde bir tane bile kalmadı. Bundan sonra da Devlet ne derse onu yapacağız. Ne yapalım" diye konuştu. Namaz Bulut ayrıca, bundan önce de her yıl kanatlıların öldüğünü ve aşı yapılmasıyla kısa sürede ortamın düzeldiğine dikkat çekerek, ne yumurta ne de tavuk yiyebildiklerini de vurguladı.

Cihan Karabağ (71) ise köyde her sabah sesiyle uyandıkları horozlar kalmayınca çareyi çalar duvar saati almakta buldu. 70 yıldır köylerinde horoz sesiyle uyandıklarını ve işe öyle gittiklerini söyleyen Cihan Dede, "Eskiden horozların sesiyle kalkardık. Şimdi horozları topladılar ve çalar saatin sesiyle kalkmaya başladık" dedi.

Yayın Tarihi : 17 Ocak 2006 Salı 17:33:44