2
Mayıs
2024
Perşembe
MALATYA

Çocuk evliliği ve intihar

Malatya'nın Yeşiltepe Mahallesi'nde geçen hafta yaşadığı bunalımlara dayanamayarak intihar eden 15 yaşındaki Gülsüm Öztürk'ten geriye, 3 aylık bebeği ve onu ölüme götüren dramı kaldı. Gülsüm, henüz 14 yaşında, okul çağında iken evlenmek zorunda kalmıştı.

Yaşıtları okula giderken, küçük bedeniyle hayatın ağır yükünü omuzuna almaya çalışan Gülsüm, yaşadıklarına dayanamayınca hayallerini, umutlarını, hatta en sevdiği varlığı 3 aylık bebeği İkranur'u da geride bırakarak, babasına ait tabancayla intihar etme yolunu seçti.

Gülsüm Öztürk'ün babası Şerafettin Öztürk, kızının geçen yıl temmuz ayında komşuları tarafından kaçırıldığını söyledi. Kızları Gülsüm'ün kaçırılan gençle evlenmesine razı olduklarını belirten Öztürk, kızının kaynanasından gördüğü baskı ve şiddet nedeniyle intihar ettiğini savundu.

Şerafettin Öztürk, Gülsüm'ün 8 çocuğunun en büyüğü olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Geçen yıl temmuz ayında kızımı kaçırdılar. Ben köylerde satıcılık yapıyorum. Eşim de mahallede dükkanımıza kızımla bakıyordu. Bizim bakkalın yanında bir dükkan açtılar. Burada kızımı kandırarak, şantaj ve tehditle kaçırdılar. Hamilelik döneminde kızıma işkence ettiklerini duyuyorduk. Ama kızı eve gönderirler diye sesimizi çıkaramıyorduk. Beni de sürekli olarak tehdit ediyorlardı ve kızımı göndereceklerini söyleyerek benden para istiyorlardı. Kızım doğum yaptığı zaman bile hastanede yaşını büyük yazmışlardı.''

''ETEĞİNİ YIRTIP BEBEĞE BEZ YAPIYORDU''

Gülsüm'ün annesi Fatma Öztürk, kızının hamileliği sırasında intihara kalkıştığını belirterek, şöyle konuştu:

''Gülsüm'ün durgun ve üzüntülü tavrından korktuğum için sürekli kendisine yakın duruyordum. Kızımın eve gönderildiği dönemlerdeki durgun ve üzüntülü tavırları beni korkutuyordu. Bir gün eve geldiğimde, boynunun kızardığını fark ettim ve 'Gülsüm neden yaptın?' dedim. 'Hadi kendine acımıyorsun, bize de acımıyorsun, karnındaki çocuğuna da mı acımıyorsun' dediğimde, 'evden dışarı çıkamıyorum, babamın yüzüne de bakamıyorum' demişti.''

Bebeğin, Gülsüm'ün kaynanası tarafına verilmesi yönünde zaman zaman baskılar yapıldığını ileri süren Fatma Öztürk, şöyle devam etti:

''Çocuğun kendisinden alınamayacağını söylediğimde, kızım bana, 'Çocuğu versek de onlar bakamazlar. Ben oradayken sen bir kez bez gönderememiştin. Orada bırak bezi, muşamba bile yoktu. Eteğimi yırtarak çocuğa bez yaptım' demişti. Kocasının aldığı bir emziği bana göstererek 'Anne bu emziği 15 günde zor aldı' dedi. Düşünün 2 YTL maddi değeri olan bir emziği bile çocuğuna alamıyordu. 'İsteseydiniz ben alırdım' dediğimde ise utandığı için böyle bir şey talep edemediğini belirtmişti.''

İntihar olayının gerçekleştiği gün Gülsüm'ün iyi olduğunu ifade eden Fatma Öztürk, şöyle devam etti:

''Olayın gerçekleştiği gün merkeze gitmiştim. Sabah gayet iyi idi. Böyle bir olayın yaşanacağını çok az kestirebilseydim gitmezdim. Kızımın intiharının hemen ardında çıkan haberler bizi çok kötü etkiledi. 'Tecavüzcüsüyle evledirildi' diyenler oldu. 'Koca dayağı' diyenler oldu. Benim kızım ne tecavüzcüsüyle evlendirildi, ne de koca dayağına maruz kaldı. Kızım kocasının ailesinin baskı ve şiddeti sonucu intihar etti.''

Gülsüm Öztürk, geçen hafta babasına ait kuru sıkıdan bozma bir tabanca ile göğsüne bir el ateş ederek intihar etmişti. Gülsüm'ün ölümünden sonra 3 aylık bebeği İkranur, Sosyal Hizmetler Müdürlüğünce yuvaya alınmıştı. Gülsüm Öztürk'ün kocası A.T'nin, ''küçük yaşta kız kaçırma'' suçundan cezaevine konulduğu ifade edildi.
Star gazetesi
Yayın Tarihi : 24 Eylül 2006 Pazar 16:42:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
canan kurt IP: 85.104.11.xxx Tarih : 30.09.2006 13:54:58
artık halkımızın bilinçlenme zamanı gelmedi dah kac canın böyle gözlerimizin önünde hayat veda etmesini seyretcez kaç genç kac cocuk kurban gidecek bu cehalete