Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Çocuk Cerrahi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sema Uğuralp, çocuklarda görülen kasık fıtığı konusunda vatandaşları uyardı.

Çocukluk döneminde görülen kasık fıtığının testisin kasık kanalından torbaya inişi sırasında rol oynayan karın zarı katlantısının açık kalması nedeniyle oluştuğuna dikkat çeken Doç. Dr. Sema Uğuralp, "Bağırsaklar açık kalan karın zarı katlantısı içine girerler. Kasıkta ağlamak ve ıkınmakla tekrarlayan şişlik, diğer taraf ile kıyaslandığında torbada sarkma gibi bulgular mevcuttur. Kasık fıtığı tedavisi cerrahidir. Kasık fıtığı tanısı almış hastaların üst solunum yolu enfeksiyonu, kansızlık gibiproblemleri yok ise anestezi hazırlığının ardından ameliyat edilmeleri gerekir. Yenidoğan ve prematüre bebeklerde yaşamın ilk yılı boyunca kasık fıtığının boğulma olasılığı daha büyük çocuklarla kıyaslandığında daha fazladır" dedi.

"Yapılan en büyük yanlışlık kasık fıtığı olan bebeğin 'biraz büyümesi' için beklenmesidir. Bekleme süresinde bu fıtıklar geri itilemeyen boğulmuş fıtık haline gelebilirler. Bebeğin o taraf testisi ve kasık kanalı içindeki bağırsakların kan dolaşımı bozulabilir" diyen Uğuralp, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Gecikmiş olgularda fıtık tarafındaki testisteki hücreler ölür, daha da ötesi bağırsak delinmesine yol açarak ölümcül sonuçlar doğurabilir. Yenidoğan bebeğin anestezisini yapabilecek anestezi uzmanının bulunduğu ve ameliyat sonrası hasta takibinin rahatlıkla yapılabileceği tam teşekküllü hastaneler ve üniversite hastanelerinde prematüre, düşük doğum ağırlıklı ve yenidoğan bebekler çok rahatlıkla ameliyat edilebilmektedirler.

Çocuğun kasığındaki şişlik hiç kaybolmadan birkaç saattir kalıyorsa, ağrısı, huzursuzluğu, sürekli ağlaması, kusma, karında şişlik, kasıkta kızarıklık ve ödem varsa kasık fıtığı boğulmuş demektir. Bu durumda çocuk acilen hastaneye getirilmelidir. Kasık fıtığı, cerrahi girişim ile tamamıyla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bebeğin büyümesi için beklemek şeklinde bir yaklaşım doğru değildir. Ölümcül olabilecek istenmeyen durumlar oluşmadan tanı konduktan sonra hastaların yaşları ne olursa olsun en kısa zamanda ameliyat edilmeleri gerekir."

İha

Yayın Tarihi : 3 Haziran 2009 Çarşamba 10:15:01