Şanlıurfa'da çatapat adlı barutlu maddeyi yutarak karaciğer komasına giren 5 yaşındaki İbrahim, getirildiği Malatya'da babasından alınan karaciğerin nakil edilmesi ile kurtarıldı. İbrahim, bu tür vakalarda Türkiye'de hayatta kalan 2. çocuk oldu.

Şanlıurfa'da çatapat yutması sonucu, karaciğer komasına girerek, hayatını kaybetme noktasına gelen 5 yaşındaki İbrahim Karataş, son anda getirildiği Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde, babası Ömer Karataş'tan (28) alınan karaciğer parçasının nakil edilmesi ile yeniden hayata döndü.

Baba Ömer Karataş, olayla ilgili olarak verdiği bilgide, "Bakkaldan gidip çatapat almış. Oynarken 1 tanesini yutmuş. Önce kustu, rengi biraz sarardı. O anda hastaneye götürdük. Olaydan sonra Şanlıurfa Çocuk Hastanesi'ne gittik, oradan da bizi Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi'ne sevk ettiler. Şanlıurfa'da bize çocuğa organ nakli gerekeceğini söylediler. Buraya gelince de doktorlar benden karaciğeri alıp, çocuğuma takarak, İbrahim'i kurtardılar. Buraya getirmemiş olsaydık, çocuğumun yüzde 90 hayatı

bitmişti" şeklinde konuştu.

Anne Emine Karataş (20) ise, oğlunun sürekli bakkaldan çatapat aldığını belirterek, "Bakkala sürekli gidiyordu. Sürekli elinde çatapat görüyorduk. Bu kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorduk. Evde kusunca, doktora götürdük. Allah'a çok şükür, çocuğum şimdi kendini toparladı" dedi.

"İBRAHİM GETİRİLDİĞİNDE DURUMU SON DERECE KÖTÜYDÜ"

Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Ekip Başkanı Prof. Dr. Sezai Yılmaz, "Küçük İbrahim, karaciğer koması ile hastanemize gelmişti. Genel durumu son derece kötüydü. Belki saatleri vardı. Anne yeni doğum yapmıştı. Baba bir an önce karaciğerini vereceğini söyledi. Küçük bir parça aldık. Ameliyat gerçekleşti. Bayramlarda maalesef çocukların oynadığı barutlu bir madde olan çatapat yemiş. Bu tür maddeleri yiyen çocukların gidişatı son derece kötü. Ülkemizde bu tür olgulara sık rastlanıyor. Sanıyorum

Türkiye'de çatapat yiyip de karaciğer yetmezliğine giren, karaciğeri tamamen giden ancak yaşatılan 2. çocuktur İbrahim. Daha önce İzmir'de böyle bir vaka yaşatılabilindi. Bizim burada şimdiye kadar burada gördüğümüz bu tür 3. vaka. Bir hasta ameliyathaneye yetişemedi, o kadar kötü gitti. İkinci bir vakayı ameliyat ettik, ama maalesef hastanın kalbine çok zarar verdiği için kaybedilmişti. Çatapat öyküsünü duyunca İbrahim için çok hızlı davrandık. Saatler içerisinde hazırlanıp, hemen ameliyata aldık. Sonuç

çok iyi. İbrahim, ameliyattan sonra ne anneyi tanıdı, ne babayı tanıdı, ne konuştu, ne yemek yedi. Ameliyattan 1-2 hafta sonra anne ve babayı tanımaya başladı. Yemek yemeye başladı" dedi.

"BU TÜR MADDELERİN YASAKLANMASI GEREKİYOR"

Prof. Dr. Sezai Yılmaz, "Bu çocukların geri dönüşümünde son derece zor. Burada çıkartılması gereken en önemli ders, bu çatapat denen barutlu maddelerin mutlak suretle yasaklanması lazım. Ben yasaklandığını da sanıyorum ama nasıl oluyorsa yinede bir yerlerden üretiliyor. Hiç bir insanın çocuklarına bu tür maddeleri almaması ve bunu iyi bir şekilde öğütlemesi lazım. Biz bir daha çatapata bağlı karaciğer komasıyla gelen çocukları artık ameliyat etmek istemiyoruz. Hakikaten çok zor ve sıkıntılı bir durum

diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.