7
Mayıs
2024
Salı
MALATYA

Türkan toprağa verildi

AA muhabiri Türkan son yolcuğuna uğurlandı...


Zeytinburnu'nda motosikletiyle geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Anadolu Ajansı İstanbul Bölge Müdürlüğü muhabirlerinden Hasan Türkan'ın (31) cenazesi Malatya'da toprağa verildi.

Türkan'ın cenazesi, Gül Camisi'nde kılınan öğle namazının ardından Tahtalı Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Törende Türkan'ın ailesi gözyaşlarına boğuldu. Cenaze törenine katılan Anadolu Ajansı Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi, Türkan'ın ailesine başsağlığı dileyerek, teselli etmeye çalıştı.

Törene Türkan'ın yakınları ile çalışma arkadaşları, çok sayıda gazeteci katıldı.

Önceki haber

Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Bölge Müdürlüğü muhabirlerinden Hasan Türkan (31), Zeytinburnu'nda geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Türkan, memleketi olan Malatya'da toprağa verilecek.

Alınan bilgiye göre, 34 JDC 83 plakalı motosikletiyle Bakırköy istikametine giden Türkan, Yedikule trafik ışıklarında motosikletin hakimiyetini kaybederek yolun solunda bulunan çelik bariyerlere çarptı.

Çarpmanın etkisiyle motorun üzerinden yolun ortasındaki refüje düşen Türkan, olay yerinde hayatını kaybetti.

Türkan'ın cesedi, ambulansla Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.

Adıyaman'ın Gerger ilçesi nüfusuna kayıtlı olan Türkan, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden mezun oldu. Türkan, 15 Eylül 1999 tarihinden itibaren Anadolu Ajansı İstanbul Bölge Müdürlüğü'nde muhabir olarak görev yapıyordu.

Türkan'ın 1999 depreminde Sefaköy'deki evlerinin enkazı altında boynu yan yatmış halde Ömür Kınay'ı görüntülediği fotoğrafı depremin simgelerinden biri olmuştu.

Hasan Türkan, geçen yıl İstanbul Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'nce düzenlenen "1. Erguvan Çevre Ödülleri Yarışması"nda "Boğazın Sokak Çocukları" adlı fotoğrafıyla ikincilik ödülü kazanmıştı.

Hasan Türkan'dan bir İstanbul haberi

Aksaray, Aşiyan, Bakırköy, Beyoğlu isimleri nereden geldi?

Hasan Türkan / AA/ 15 Ocak 2006 / Pazar

Tarihi ve kültürel zenginliği, kalabalık nüfusu, dinamizmi, gece-gündüz ve iş yaşamının yanı sıra sorunlarıyla da dünyanın önde gelen metropolleri arasında sayılan İstanbul, semt isimleri ve bunlarla ilgili anlatılan efsanelerle de dikkati çekiyor.


9 ayrı dil ve kültürde 33 farklı isimle anılan İstanbul'un eski semtleri de halk arasında veya tarih kitaplarında anlatılan ilginç olaylardan adlarını buldu.


''Aksaray''ın, Fatih Sultan Mehmet'in sadrazamı İshak Paşa'nın İç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele geçirdikten sonra o bölgede yaşayanları buraya gönderdiği ve semtin adının buradan geldiği, ''Ahırkapı''nın, Marmara Denizi'nin kıyısında yer alan ve padişah atlarının bulunduğu ''Has Ahır''ın 7 kapısından birisinin bu semtte bulunmasından kaynaklandığı biliniyor.


''Aşiyan'' isminin, Tevfik Fikret'in burada bulunan ve Farsça'da ''kuş yuvası'' anlamına gelen ''Aşiyan'' adlı evinden, ''Bağlarbaşı''nın ise dönemin ünlü bağ ve bahçelerin burada yer alması nedeniyle bu adı aldığı belirtiliyor. ''Bebek'' ile ilgili olarak anlatılan 2 rivayetten birinin, Fatih Sultan Mehmet'in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının ''Bebek'' lakaplı olması, diğerinin ise ''padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine 'bebek' demesi ve bundan sonra bahçesinin 'Bebek Bahçesi' olarak anılması'' olduğu anlatılıyor.
''Beşiktaş'' ismiyle ilgili anlatılan 2 rivayetten biri, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemilerini bağlamak için diktirdiği 5 taştan aldığı, diğeri de burada yaptırılan kiliseye Kudüs'ten getirtilen beşik taşından geldiği yönünde.


''Beyazıt'' adının ise Sultan II. Beyazıt'ın semtte kendi ismiyle anılan bir külliye yaptırmasından geldiği biliniyor.

''BAKIRKÖY, ATATÜRK'ÜN ÖNERİSİ''

Diğer bazı semtlerle ilgili anlatılan olaylar da şöyle:


Beyoğlu: Semt adını, İslamiyet'i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus prensinden veya 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik prensinin burada oturmasından aldı.


Bakırköy: Bizans döneminde ismi 'Makri Hori' olan semt, 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra 'Makriköy' olarak anılmaya başlandı. Cumhuriyet'in kurulmasının ardından Türkiye sınırları içerisinde kalan yabancı kökenli isimlerin değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt, Bakırköy adını aldı.


Çatladıkapı: Bizans döneminde yapılan surların 'Sidera' adlı kapısı, 12'de yaşanan depremde çatlayınca, hem semt, hem de kapı bu isimle anılmaya başlandı.


Çemberlitaş: Bizans'ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu'nun büyük sütunlarından birisi olan Çemberlitaş, bulunduğu bu semte adını verdi.


Feriköy: Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan 'Madam Feri'ye bölge toprakları bağışlandı ve semtin ismi bu şekilde oluştu.


Galata: 'Gala' kelimesi Rumca'da 'süt' anlamı taşıyor ve semtteki süthanelere gönderme yapılarak 'Galata' ismi türetildi. Diğer bir anlatıya göre de bu isim, İtalyanca'da 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesinden geldi.


Taksim: Kelime anlamı 'dağıtım' olan Taksim adının, Osmanlı döneminde suyun halka dağıtıldığı yer olmasından kaynaklandı.


Teşvikiye: İsmin, Sultan Abdülmecit'in, bölgede yeni bir mahalle kurulması için teşvikte bulunmasından geldiği ve bu durum, Rumeli ile Valikonağı caddelerinin kesiştiği noktada bulunan bir taş kitabede de belgelendi.

 
Üsküdar: Bizans'ın 'Skutari' denilen ve şehrin Anadolu yakasında bulunan askeri birliklerinden gelen 'Skutarion'dan gelen bu isim zamanla değişerek Üsküdar'a dönüştü.


Veliefendi: Şeyhülislam Veli Efendi'nin sahibi olduğu topraklar üzerine kurulan hipodrom, semte de Veliefendi ismini verdi.

KENTİN 33 İSMİ

Çeşitli dil ve medeniyetlerde farklı şekillerde adlandırılan İstanbul, Grekçe'de ''Vizantion'', Latince'de ''Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma'', Rumca'da ''Konstantinopolis, Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis'', Slavca'da ''Çargrad, Konstantingrad'', Vikingce'de ''Miklagord'', Ermenice'de ''Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli'', Arapça'da ''Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma'', Selçuklular'da ''Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul'' ve Osmanlıca'da ''Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Darü's-saltanat-ı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü'l-Hilafetü'l Aliye, Payitaht-ı Saltanat, Dergah-ı Mualla, Südde-i Saadet'' gibi bilinen farklı 33 isme sahip.

Türkan'ın cenaze töreni

Zeytinburnu'nda motosikletiyle geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Bölge Müdürlüğü muhabirlerinden Hasan Türkan (31) son yolcuğuna uğurlanıyor.

Türkan için 8 yıldır görev yaptığı Anadolu Ajansı İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde tören düzenlendi.

Törende konuşan AA İstanbul Bölge Müdürü Ümit Kanoğlu, sevgili çalışma arkadaşı ve kardeşleri Hasan Türkan'ı dün akşam geçirdiği trafik kazasında kaybettiklerini söyledi.

Türkan'ın 1999 yılında Anadolu Ajansı camiasında göreve başladığını ifade eden Kanoğlu, "Son zamanlarda da Anadolu Ajansı'nın gazetelerde yer alan önemli haberlerinde Hasan'ın imzası vardı" dedi.

Hasan Türkan'ın bir motosiklet tutkunu olduğunu kaydeden Kanoğlu, "Aslında kursunu bitirdi, ehliyetini de aldı. Dikkatliydi de... Kaskını da gerekli aksesuarları da kullanırdı. Ama maalesef dün akşam bu tutkusu onu aramızdan aldı. Söylenecek fazla bir şey yok. Ölüm her insanın başına gelecek. Hepimiz vademiz dolduğunda öleceğiz. Ancak bu kadar başarılı ve genç bir arkadaşımızı zamansız kaybetmenin üzüntüsünü kalbimizde derinden hissediyoruz" dedi.

Türkan için düzenlenen törene, ailesi, çalışma arkadaşları, meslektaşları, dostları ile Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkan Yardımcısı Turgay Olcayto katıldı.

Türkan'ın cenazesi, yarın Malatya'nın Battalgazi ilçesindeki Gül Camisi'nde öğle vakti kılınacak namazın ardından toprağa verilecek.






aa
Yayın Tarihi : 25 Haziran 2007 Pazartesi 15:36:35
Güncelleme :25 Haziran 2007 Pazartesi 15:36:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?