3
Mayıs
2024
Cuma
MALATYA

Ülkemizde 1 milyon çölyaklı var

Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mukadder Ayşe Selimoğlu, çölyak hastalığının hem sağlık, hem de sosyal bir sorun olduğunu belirterek, Türkiye'de yaklaşık 1 milyon insanın çölyak hastası olduğunun tahmin edildiğini söyledi.


Çölyak hastalığının, genetik olarak yatkın kişilerde buğday, arpa ve çavdar içeren gıdalarda bulunan gluten isimli maddenin tetiklemesiyle ortaya çıkan bir ince bağırsak hastalığı olduğunu bildiren İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Selimoğlu, "Hastalık özellikle Türkiye gibi buğdayın beslenmede önemli yer tuttuğu ülkelerde çok sık görülür. Az sayıda olsa da ülkemizde yapılan çalışmalar hastalığın yaklaşık 100-200 kişiden birinde var olduğunu ortaya koymuştur. Bu veriler doğru ise ülkemizde yaklaşık 1 milyon insanın çölyak hastalıklı olduğu tahmin edilebilir. Hastalığın en önemli özelliği ishal, karın ağrısı, kilo kaybı ve çocuklarda büyüme sorunu oluşturmasının yanı sıra bazı hastalarda bu belirtiler olmaksızın iştahsızlık, boy kısalığı, kabızlık, kemik erimesi, tedaviye dirençli kansızlık, aşırı diş çürükleri, ergenlikte gecikme ve kısırlık gibi çok farklı belirtilere de neden olabilmesidir. Hastalığın bir diğer önemli
özelliği, tip 1 şeker hastalığı ve tiroit hastalığında herhangi bir ek belirti vermeksizin görülme olasılığının yüksek olmasıdır" diye konuştu.
Ailesel yatkınlık dışında hastalığın oluşmasına neden olan en önemli etkenin beslenme olduğuna dikkat çeken Selimoğlu, daha sonra şunları belirtti:
"Hastalıktan koruyucu en önemli silah da anne sütüdür. Anne sütünün tek başına en az 4-6 ay verilmesi, erken dönemde unlu gıdaların verilmemesi, bebeğin büyüme durumuna göre 4-6. aylar arasında hala anne sütü alırken az miktarda buğday içeren gıdalara başlanması ve anne sütüne devam edilmesi üzerinde durulan en önemli koruyucu stratejidir. Tanı kanda yapılan bir tarama testinin pozitif olması durumunda endoskopik yöntemle yapılan ince bağırsak biyopsisi ile konur. Tedavi hastalığa neden olan buğday, arpa
ve çavdarın ömür boyu diyetten tamamen çıkarılması ile sağlanır; kişi bu diyete uyduğu müddetçe sağlıklı bir yaşam sürdürür. Ancak ülkemiz gibi buğday ağırlıklı beslenen ülkelerde çölyaklı bireylerin diyeti bir kabusa dönüşebilmektedir. Bu çocuklar ve erişkinler için dışarıda yemek (okulda, işyerinde) ve seyahat etmek önemli bir sorun olmaktadır. Genel olarak lokantalar, pastaneler veya otellerde glutensiz menü seçeneği olmadığı için hastalar kendi yiyeceklerini yanlarında taşımak zorunda kalmaktadırlar."


"ÇÖLYAKA YAKALANMAMAK İÇİN ANNE SÜTÜ ÖNEMLİDİR"
"Türkiye gıda sektöründe çok yakın zamana kadar glutensiz gıda üretilmiyorken, sayısı çok az da olsa son zamanlarda Türk malı glutensiz ürünler raflarda görünmeye başlanmıştır. İthal ürünleri Türkiye'nin her köşesinde bulmak mümkün değildir ayrıca fiyatları da oldukça yüksektir. Sağlık kurumunun verdiği raporla bir miktar glutensiz ürün devlet tarafından ücretsiz karşılanmaktadır" diyen Selimoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Ege Çölyakla Yaşam Derneği ve Çölyakla Yaşam Derneği ülkemizde çölyaklı hastaları yeni gelişmelerden haberdar edip, destek veren iki önemli kuruluştur ve ülkemizde çölyak hastalıklı birey sayısı her geçen gün artarken yapılan bilimsel çalışma sayısı da artmaktadır. Çölyak hastalığını her yönüyle ele alan Çölyak Hastalığı kitabı 2008 yılında basılmış ve Türk hekimlerine son bilgiler ışığında hastalık yeniden hatırlatılmıştır. Hem önemli bir sağlık sorunu hem de önemli bir sosyal sorun olan çölyak hastalığı
dünyanın olduğu gibi ülkemizin sağlık gündemini de artan yoğunlukta meşgul edecektir. Hepimizin görevi bu hastalıktan koruyacak olan ve belki de tek silah olan anne sütünün önemini annelerimize tekrar tekrar hatırlatmak olmalıdır."
 

iha
Yayın Tarihi : 29 Mayıs 2009 Cuma 11:23:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?