'Zirve' cinayetinde yaşı küçük iddiası

Malatya’da 18 Nisan 2007’de Zirve Yayınevi’nde biri Alman üç kişinin boğazlarını keserek katleden 5 sanığın 3’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılandığı davada, kilit isim Emre Günaydın’ın kemik yaşının tespiti istendi.

Alman Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in öldürülmesinin ardından Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın beşinci duruşmasına 19 yaşındaki tutuklu sanıklar Emre Günaydın, Hamit Çeker ile Abuzer Yıldırım, 20 yaşındaki Salih Gürler ile Cuma Özdemir sıkı güvenlik önlemi altında getirildi. Günaydın’ın avukatı Niyazi Tokmak, müvekkilinin suçu işlediği tarihte yaşının 18’den küçük olduğunu iddia ederek Günaydın’a kemik testi yapılmasını talep etti.

Dışarı çıkarıldılar
Duruşmada tutuklu sanıklar Günaydın, Yıldırım, Çeker ve Gürler salonun dışına çıkarılarak Cuma Özdemir’in ifadesine başvuruldu. Özdemir, Günaydın ile yurtta tanıştıklarını, onun çok asabi ve sinirli bir kişi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Emre, bize ’Malatya’da faaliyet gösteren misyonerler var, bunlar Müslümanlığı yok edecekler, PKK ile bağlantıları var’ dedi. Biz de misyonerliğin ne olduğunu sorduk, Hıristiyanlığı yayma hareketi olduğunu, İslam’ı yok etmek istediklerini, doğan her 5 çocuktan 3’ünü öldüreceklerini anlattı. Misyonerlerin içine sızmayı düşündüğünü söyleyen Emre, bizden yardım istedi. Kabul etmedim, hemen cevap vermememi, bir kaç gün düşünmemi söyledi.”

Günaydın’ın kendilerine, “Bu işin dönüşü yok, kafanıza sıkarım” dediğini öne süren Özdemir, mahkeme heyetinin, “Günaydın’ın elinde hiç silah gördün mü?” sorusuna, “Hayır, ama küçük bir bıçak taşırdı” diye yanıt verdi.

Sim kart çıktı
Günaydın’ın teklifinin ardından ailesinin yanına gittiğini, cep telefonunu orda bıraktığını belirten Özdemir, döndüğünde Günaydın’ın bıçaklama olayı nedeniyle yurttan atıldığını öğrendiğini, yurt müdürünün de kendilerini Günaydın’la görüşmemeleri için uyardığını aktardı. “Hamit Çeker’in de senin de cezaevine istettiğiniz elbiselerin içinde sim kart çıktı, sizi yönlendiren mi var?” sorusuna Özdemir, “Ailemden yurttaki elbiselerimi istemiştim, tesadüfen içinde eski sim kartımın olduğu ceket gelmiş” yanıtını verdi.

Kapıyı kilitledi
Olay günü Zirve Yayınevi’ne Yıldırım’la Günaydın’ın önce gittiğini, kendilerini mesaj atıp çağırdığını belirten Özdemir, şöyle konuştu: “Emre, bizi içeridekilerle tanıştırdı. Tokalaştık. Necati Aydın, Salih Gürler’e bir kitap verdi. İslam ile Hıristiyanlığı karşılaştıran bir kitaptı, bir bölüm okundu. Emre, ’Bizde Hazreti Muhammed var, peygamber olarak, sizde kim var?’ diye sorunca, Aydın, Muhammed diye bir peygamberin olmadığını söyledi. Birbirlerine küfür ettiler. Sonra Yıldırım, Aydın’ın üstüne yürüdü. Herkes ellerindeki bıçakları çıkardı. Aydın, ’Aramızda hallederiz’ dedi. Günaydın, Aydın’ı, Çeker Geske’yi, Yıldırım da Yüksel’i bağladı. Emre kapıyı kitledi. Emre, Aydın’a arkalarında kimin olduğunu, PKK ile bağlantılarının olup olmadığını sordu. Aydın da ’Nereye giderseniz gidin sizi bulurlar’ dedi.”

Bundan önceki duruşmada, müdahil avukatların adli emanette tutulan CD’lerin verilmesi ve reddi hakim talepleri kabul edilmemişti.

‘Aklımda cinayet yoktu’
Cinayetin tutuklu sanıklarından Abuzer Yıldırım, “Olay günü kimseyi öldürmek aklımda yoktu” dedi. İfadesi alınan Abuzer Yıldırım, Emre Günaydın’ın misyonerlik faaliyetlerini araştırdığını, kendisine yardım etmedikleri takdirde ailelerinin ciddi zarar göreceğini söylediğini, bu nedenle çok korktuğunu öne sürdü. Olay günü kimseyi öldüreceklerinin aklına gelmediğini iddia eden Yıldırım, müdahil avukatların savcılık ve emniyetteki sorguları sırasında herhangi bir yönlendirme yapılıp yapılmadığını sorması üzerine “Savcılık aşamasında herhangi bir yönlendirme olmadı. Emniyetteki sorgumuzda zaman zaman diğer arkadaşlarımızla örtüşmeyen ifadeler kullandığımızı, doğru söylemezsek elektrikli sandalyeye oturtulacağımızı söyleyerek tehdit edildim” dedi.

Sabah saat 9.30’da başlayan duruşma 21.30’da sona erdi. Olayın kilit ismi Emre Günaydın’ın ifadesi bu duruşmada da sıra gelmediği için alınamadı. Duruşma, 12 Mayıs tarihine ertelendi.