30
Nisan
2024
Salı
YAŞAM

'Aile içi iletişim' konferansı

Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Mehmet Yapıcı, çocukların gösterdiği bir davranışın altında yatan nedenlerin sadece bugünde aranmaması gerektiğini belirterek, "Ürettiğimiz çözümlerde ne kadar samimi olursak olalım, geçici çözümler oluyor. Çünkü çocuk yetiştirme doğumdan itibaren devam eden bir süreçtir" dedi.
 
Afyonkarahisar Hoca Ahmet Yesevi İlköğretim Okulu tarafından "Aile İçi İletişim" konulu bir konferans düzenlendi. Afyon Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansta konuşan AKÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Mehmet Yapıcı, bütün dünyada çocuk yetiştirmekle ilgili en temel problemlerden bir tanesinin çocuk yetiştirmenin bir süreklilik olduğunu unutmak olduğunu belirtti. Çocukların gösterdiği bir davranışın altında yatan nedenlerin sadece bugünde aramanın yanlış olduğunu ifade eden Yapıcı, "Ürettiğimiz çözümlerde ne kadar samimi olursak olalım geçici çözümler oluyor. Çünkü çocuk yetiştirme doğumdan itibaren devam eden bir süreçtir. Bizim toplumumuzda çocuk doğduğu zaman yük kadındadır. Bunun yanı sıra erkekler çocuk büyütme sürecinin dışına itilirler. Yakın çevre ve anneanneler, babaanneler erkekleri bu sürecin dışına itiyor. Anne, baba ve çocuk bir kompozisyonsa, bu üç başrol oyuncusunun bir arada olması gerektiğini kabullenmek gerekiyor" diye konuştu.

"3 YAŞ HAYATIMIZDA İLK KİLOMETRE TAŞIDIR" 

Çocuğun temel özgüven duygusunu 0-1 yaş arasında aldığını kaydeden Yapıcı, "Özgüven duygusu emzirme süreciyle birlikte oluşuyor. Emzirme dönemi anne ve babaya karşı atılan duygusal bir temel. 'Baba neden çocuk emzirmiyor?' diyorum. Herkes ilk önce şaşırıyor. Bu babanın çocuğu biberonla beslemesi demektir. Anneyle çocuk arasında duygusal bağ zaten var. Baba dışında kaldığı için bu duygusal bağ oluşmuyor. Babanın çocuğu biberonla emzirmesi de bu bağın oluşmasını sağlıyor. Türk toplumunda 0-1 yaş arasında süreklilik olarak süreç kesintiye uğruyor. İleride çocuğunuzla duygusal bir bağ oluşmasını istiyorsanız, baba emzirmesine başvurmak zorundasınız. Çocuk 1 yaşına geldiği zaman, bağımsız olma davranışını yürüme davranışı ile göstermeye çalışıyor. Biz onu engelliyoruz. Biz onların etrafındaki her şeyi tanımasına yardımcı olmalıyız. 3 yaş hayatımızda ilk kilometre taşıdır. 3 yaş civarında çocuk ben merkezlilikten çıkarak, etrafındakilerle diyaloga giriyor. Kız çocuğu kız olma davranışları, erkek çocuğu erkek olma davranışları gösteriyor. Normal şartlarda kız çocuğu anneyi, erkek çocukları da babayı model alıyor. Sosyal kimlik oluşmaya başlıyor. İlk sağlam temel 3 yaşına kadar atılıyor" şeklinde konuştu. 

5 yaşında çocuğun sorumluluk duygusunu göstermeye başlaması gerektiğini vurgulayan Yapıcı, şunları söyledi:
"Toplumumuz çocuklara bu sorumluluğu almaları için izin vermiyor. 7 yaşında başarı göstermesi gerekir. Ancak bu başarı karne başarısı değil, sosyal başarıdır. Bizde askerliğini yapıp gelen birey oluyor, bağımsız oluyor. Batı ülkeleri ve Avrupa'da liselerde bile çocuk gelişimi, anne baba eğitimi dersleri var. Bizde eğitim fakültesinde bile anne baba eğitim dersi yok. Çocuk okula gitmeden okula gitmekten korkuyor. Çocuktan anne baba olarak her derste başarılı olmasını bekliyoruz. Ancak nasıl parmak izlerimiz farklıysa, her insanın zihinsel gelişimi de farklıdır. Bütün notlarının pekiyi olmasını bekleyemeyiz"
.
Yayın Tarihi : 29 Nisan 2006 Cumartesi 17:21:27
Güncelleme :29 Nisan 2006 Cumartesi 17:28:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?