16
Mayıs
2024
Perşembe
BAYAT - AFYONKARAHİSAR

Bayat'ta evlilik ve düğün kültürü

Erkek çocuk evlenme çağına geldiği zaman, anne ve babası oğullarına kız aramaya başlarlar.

Bu iş, kimi zaman haftalarca, kimi zaman da pek çabuk sonuçlanır. Önce beğendikleri kızın annesine, güvenilen komşu kadınlar gönderilir. Böylece kız annesinin gönülleri olup olmadığı önceden saptanma yoluna gidilir. Daha sonra, kızın babasının düşüncesi alınmak üzere erkek akrabalardan birisinin yardımı istenir. Araştırmalar sonunda iki tarafça uyum sağlanırsa, kız evine dünürcü gönderilir. Dünürcüler, bir bohçanın içinde üzüm ve şeker gibi ağız tatlılığını simgeleyen şeyler götürürler.

Kız evi, dünürcülerin geleceğini daha önceden bildiği için yemek hazırlığı yapar. Söz kesme sırasında damadın anne ve babasıyla akrabaları gelinkıza (gelin adayına) türlü takılar takarlar. Ayrıca kız evinde eğlence düzenlenir, oğlan tarafı kızın başına değerli giysiler, yaşmaklar ve ipek yazmalar koyarlar. Bu arada iki taraf aralarında düğün tarihini belirlerler. Düğün tarihi belli olur olmaz gelinkıza GİYSİ KESİMİne gidilir. Oğlan evinden anne, baba ve damat birleşip kız evinden gelinkızlarıyla bir yakınını alarak, giysi satın almaya giderler. Kızın beğendikleri ve istediklerini alırlar.

Tüm hazırlıklar bitince düğüne başlanır. Düğünler daha önceleri bir hafta sürecek şekilde düzenlenirdi. Şimdilerde Cuma-Pazar veya Pazartesi-Perşembe şeklinde başlayıp bitmektedir. Ancak, düğün başladığı günden itibaren gelinkızın tüm arkadaşları, en güzel giysilerini giyerek düğün bitinceye kadar kız evinde kalır ve geline yoldaş olurlar.

Oğlan evi, düğünden bir gün önce akraba ve dostlarını, düğün odununa davet eder. Akşamleyin yemekler yenir ve eğlenceler yapılır. Davetliler Pazar sabahı hep birlikte toplanıp dağa oduna giderler. Akşama odundan dönerken damadın en yakınını suya bastırmak isterler. O da bu gelenekten ancak şölen verme vadiyle kurtulabilir. Oduncular kasabaya girerlerken çalgılarla karşılanır. En öndeki odun yüklü araba ya da yalkıya, bayrak dikilip odunlar doğruca kız evine götürülür. Kız evi de araba sahibine çeşitli armağanlar verir. (Burada anlatılanlar eski âdetlerdir. Artık kalkmıştır.)

Nişan günü oğlan evi yandaşlarıyla kız evine gidip gelinkızın nişanını katarlar. Her iki taraf, kız için neler hazırlamışsa ortaya konur. Akşam üstü de düğün süresince askıda kalacak olan çeyiz sergilenir. Oğlan evi, halı ve kilimlerle düğün odasını döşeyip hazırlar. Kahveci ve hizmetliler belirlenir. Bunlar bitinceye kadar düğün odasında çalışırlar. Ayrıca, damadın özel giyimli “çavuş” adlı bir sağdıcı vardır.

Davet edilecek kişiler, “belek” adı verilen yöresel hediyeler verilerek davet edilir. Düğün içinde diğer yerlerden gelen davetliler hep çalgılarla karşılanır. Düğün sırasında daha önceleri at yarışları veya cirit oyunları yapılırdı. Düğün başlamadan hemen önce kız ve oğlan evlerinde yemekler pişirilir. Bu genellikle akrabalar tarafından yapılır. Önceden düğün bitmeden önceki günü kız evine, akşamı da oğlan evinin düğüne katılanlarına HAMAM (banyo) günü yapılırdı. Banyo oğlan evi tarafından kiralanırdı. Kız evi banyodan döndükten sonra gelinkıza kına yakılır. Bu sırada kızın akrabaları, kına türküsü söyleyip ayrılık ağıtlarını dile getirirler. Bundan sonra kızın adı artık “kınalı kız” olur. Oğlanın yakınları oğlan evi banyoya giderken “deve” yaparlar ve mahalle aralarında oynatırlardı. Yeme içme ve eğlenceler düğün süresince devam eder. Düğün evinin belli olması için oğlan evine BAYRAK dikilir.

Önceleri düğün içinde tüm delikanlılar seymen giysileri giyip kalkanlar oynayarak kız evine dini nikah kıymaya giderlermiş. Şimdi bu gelenek yoktur.

Düğünün son günü (Perşembe veya Pazar) oğlan evi, gelin arabasını (eskiden at ile) süsler, oğlan evinde akraba ve dostlar toplanıp damada dua ile yeni giysiler giydirirler. Damat, büyüklerin elini öpüp oradakilere çerezler dağıtılır. Oradan topluca kız evine gidilir. Gelin ise sabahtan beri giyinmiş ve süslenmiş olarak beklemektedir. Gelin dualarla gelin arabasına bindirilir. Oğlan evi ve yakınları, yandaşları kız evine veda edip oradan ayrılır ve damadın evine gelirler. O sırada damat ve sağdıç, gelin arabasının gelmesini beklemektedir. Gelin arabası evin önüne geldiğinde damat ve sağdıç, gelin arabasının ve oradakilerin üzerine şeker ve paralar saçarlar. Gelin yine dualarla gelini indirip önceden hazırlanmış olan gelin odasına çıkarılır. Gelin oğlan evinin büyüklerinin elini öper. Sonra gelinin arkadaşları akşama kadar gelini eğlendirirler. Kız evi, akşam yemeği için yeni çifte baklava ve tavuk eti gönderir. Düğün odasında bulunan damat, gelen konuklara saygı göstermek amacıyla onları ayakta karşılar. Yatsı namazı vakti yaklaşınca sadıçlar damadı camiye götürürler. Namazdan sonra imam ve damadın yakınları damadı evine götürüp dualarla gelinin odasına koyarlar. Bir süre sonra tüfekler atılır. Tüfek atma bir mutluluk simgesi, ifadesidir.

Sonraki gün isteyenler gelini görmeye giderler. Gelinin başına duvakla birlikte renkli kuş telekleri de takılır. Gelin görme ziyaretleri o gün öğleye kadar sürer. Böylece mutlu bir yuva kurma süreci tamamlanmış olur.

BAYAT’TA SÖYLENEN TÜRKÜLER


Yüce dağ başında bir top kar idim Yüce dağ başında nane de böğrülce
Yağmur yağdı güneş vurdu eridim Hamamdan geliyor gelin görümce
Evvel yârin sevgilisi ben idim Satma portakalı kâr olmayınca
Şimdi uzaklardan bakan ben oldum. Duman buralarda yâr olmayınca

Evimizin önü iğde değil mi Yüce dağ başında kar kucak kucak
İğdenin dalları yerde değil mi Yârimin belinde zavallı bıçak
Ben o yari arar iken yitirdim Ellerin yârinden benimki koçak
Aman arkadaşlar burda değil mi Satma portakalı kâr olmayınca
Duman buralarda yâr olmayınca
Aşağıdan gelir gelinin göçü
Gelin mi etmişler,canımın içi
Beş sene sakladım verdiğin saçı
Belki şu güzelin gönlü olur diye

BAYAT’TA SÖYLENEN MANİLER
1
Şu dağlar olmasaydı
Efeyi salmasaydı
Ölüm Allah’ın emri
Ayrılık olmasaydı
3
Şu dağlar ulu dağlar
Al giymez kara bağlar
Ağlarsa anam ağlar
Gerisi yalan ağlar
5
Dereler çağlar oldu
Gözlerim ağlar oldu
Bir güzele vuruldum
Meskenim dağlar oldu
7
Çeşme başı su başı
Severim kara kaşı
Kötüyünen bal yeme
Güzelinen taş taşı
9
Sekkaşının bayırı
Canı candan ayırı
Bayat’ın oğlanları
Saçını yandan ayırı
11
Mor koyun meler gelir,
Dağları deler gelir
Kepenekte yatanların
Aklına neler gelir
13
Masa üstünde hıyar
Boyu boyuma uyar
İkimiz de bir boyda
Ayırmaya kim kıyar
15
Köprünün altı diken
Yaktın beni gül iken
Allah da seni yaksın
Üç günlük gelin iken
17
Yeşil Bayat’ın çayları
Şimdi gençlik çağları
Çok görmeyin anneler
Açılıyor gönül bağları
19
Bayat ovası derler de
Güzellerin yaylası
Bu gönülün isteği
Bir güzel kız sevdası
21
Nereden gelir nereden
Sular akar dereden
Ne de güzel yaratmış
Seni böyle yaradan 2
Bu dere derin oldu
Gölgesi serin oldu
Benim sevdiğim güzel
Ellere gelin oldu
4
Köprünün altı çiçek
Bu çiçek biçilecek
Vay benim güzel ömrüm
Kötüyünen geçecek
6
Mor koyun meler gelir
Dağları deler gelir
Yalnız yatan kızların
Aklına neler gelir
8
Bayat Bayat içinde
Bayat bardak içinde
Bayat’ı Allah korusun
Sevdiğim var içinde
10
Tuz kabından tuz alma
Hanardından kız alma
Hanardının kızları
Dozuk kocadan kalma
12
Asar Eğerli’ye bakar
İkisi de birbirine bakar
Bayat’ın geçim kaynağı
Hayvancılığa bakar
14
Masa üstünde roman
Okudum zaman zaman
Oğlan sana varacam
Subay olduğun zaman
16
Bayat birbirine ulalı
Altın yüzük parmağına dolalı
Başın mı büyüdü gelin olalı
Ben seni kız iken seven oğlanım
18
Bayat dağları dökmüş gazeli
Anneler doğuruyormuş güzeli
Bayat dağları meskenim olsun
O güzel benim oğlanım olsun
20
Şu Bayat’ın kızları
Kara kara gözleri
Kara gözlü kızlara bakarken
Yitirdim kara gözlü öküzleri
22
Pınarın başındayım
Yâr senin karşındayım
Güleceksen gül gayri
Ben senin peşindeyim

afyonbayat
Yayın Tarihi : 5 Aralık 2007 Çarşamba 13:36:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?