Yaşar Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 10 Kasım Atatürk'ü Anma töreninin sonunda tepkisini dile getiren Erhan Çatkın isimli kişi, "Atatürkçülük göz boyamak değildir. Hamdolsun Atatürkçüyüz" dedi.

İzmir'de Cumhuriyet Meydanı'nda sabah saatlerinde başlayan anma töreninin ardından Yaşar Üniversitesi'nde gerçekleştirilen programa katılan Erhan Çatkın isimli kişinin tören sonunda tepki göstermesi dikkat çekti. Atatürk'ü anma programının sonunda okunan şiirin ardından ayağa kalkarak, "Atatürkçülük göz boyamak değildir. Hamdolsun Atatürkçüyüz" diye yüksek sesle konuşmaya başlayan Çatkın, "Laiklik karşıtı eylemlerin odağı parti ülkeyi yönetiyor biz burada tören yapıyoruz. Biz hamdolsun Atatürkçüyüz" dedi. Atatürk aleyhine konuşmalar yapanları eleştiren ve milletin tepkisiz kalmasına üzüldüğünü belirten Çatkın, "Atatürk'e ve şehitlerimize karşı son derece mahçubum. İçim sızlıyor. Atatürk devrim ve ilkelerine karşı olan insanlara aklı başında olan her insanın tavır koyması lazım. Millet uzaya gidiyor, biz hala türban mı takalım, çarşaf mı takalım diye konuşuyoruz. Biz Hüseyin Üzmezlerle uğraşıyoruz. Bu kadar şehit veriyoruz. Onlara karşı son derece mahçubum" diye konuştu.

Emekli devlet memuru olduğunu belirten Erhan Çatkın, hiç bir sivil toplum örgütüne de üye olmadığını söyledi. Yaşar Üniversitesi'nde gerçekleştirilen törene İzmir Valisi Cahit Kıraç, Ege Ordusu ve Garnizonu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkak, AK Parti İzmir Milletvekili Taha Aksoy, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, ile askeri erkan ve davetliler katıldı. Törenin gerçekleştirileceği salona girdiğinde kendisine yer ayrılmadığını gören ve sinirlenen İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler duruma tepki gösterdi. Başsavcıyla bir süren konuştuktan sonra kendisini ikna eden Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan, Özler'i kendisi için ayrılan yere oturttu. Koltuk krizinin ardından başlayan törende bir konuşma yapan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan, 10 Kasım Atarük'ün anma gününü onun insanlara kazandırdığı yüksek değerleri hatırlayarak tazeleme ve tazeletme etkinliği olarak algıladıklarını belirtti. Zaman zaman Atatürk ile ilgili klişelere uygun olarak koşulların gerektirdiği biçimde alışılmış ve kanıksanmış söylevler vermenin ve bunları dinleyerek kafa sallamanın, Atatürk ve uygarlığı anlamak için yeterli olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Barkan, "Beni aşınız diyebilen kaç lider tanıdığımızı kendimize soralım lütfen. Onu anladıkça tükenmediğini, öğrendikçe bitmediğini, aksine arttığını, ürediğini ve bizim için farkına varamadığımız oranda vazgeçilmez bir varlık olduğunu kavrıyoruz" dedi. Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Efdal Sevinçli ise yaptığı konuşmada Atatürk'ün siyasi ve askeri alanda mevcudiyetini belli ettiği andan itibaren
düşmanları olduğunu ve günümüze kadar da bu düşmanların bitmediğini belirtti. Türk halkının O'nu kendi bağrında en iyi biçimde yücelttiğini ve yüceltmeye devam ettiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sevinçli, "Atatürk'ün çok sayıda düşmanı oldu. Bunlardan birkaçına örnek vermek gerekirse, Rıza Nur ile Refik Halit Karay Türk edebiyatına verdikleri katkının yanısıra, Atatürk'e olan düşmanlıklarıyla da dikkat çektiler. Yazdıkları yazılarda Atatürk'ü ve askerlerini karaladılar. Basın dünyasının önemli isimlerinden olan Mehmet Refet Bey de sahibi olduğu Köylü Gazetesi'nde Yunan çıkarlarına yönelik olarak tahlilller yapmaya başladı. Mustafa Kemal'in düşmanları hiçbir zaman bitmeyecek çünkü o 21. yüzyılda hatırlanan tek ve öncü bir liderdir" diye konuştu.

Konuşmaların ardından törende "Son Balo: Vals ve Zeybek" isimli kısa film gösterimi ile Atatürk'ün en sevdiği Arya'nın seslendirildiği müzik dinletisi gerçekleştirildi

iha

Yayın Tarihi : 10 Kasım 2008 Pazartesi 17:07:57

Güncelleme :10 Kasım 2008 Pazartesi 17:17:16