İZMİR'de dört ay önce kuyumcu Mehmet Kula'yı, kendisine para yardımında bulunma karşılığında eşi K.B. ile birlikte olmayı teklif ettiği gerekçesiyle, otomobilinde tabancayla öldüren G.B.'nin ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.

İzmir- Çeşme Otoyolu Uzundere Kavşağı yakınlarında 3 Ağustos 2006'da meydana gelen olayda, kuyumculardan hurda altın toplayıp satan 44 yaşındaki Mehmet Kula, otomobilinde kimliği belirsiz bir kişi tarafından 5 kurşunla vurularak öldürüldü. Olayın ardından araştırma başlatan polis, üç yıl öncesine kadar kuyumcuda çalışan, ardından da eşi K.B. ile bijuteri dükkanı açan 33 yaşındaki G.B.'nin katil zanlısı olduğunu belirledi. Polis G.B.'nin eşi K.B.'yi gözaltına aldı. K.B., “Mehmet Kula, benimle birlikte olma karşılığında eşime para vermeyi teklif etmiş. Eşim de onu bu yüzden öldürmüş” dedi. Eşinin gözaltına alındığını öğrenen zanlı G.B. teslim oldu. Eşi serbest bırakılırken, ifadesinde cinayeti ‘ahlaksız teklif’ yüzünden işlediğini öne süren G.B. tutuklandı.

Sanık G.B. hakkında, 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ömürboyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bugün yapılan ilk duruşmaya G.B., ölen Mehmet Kula'nın eşi Mücevver Kula ve tarafların avukatları katıldı. Suçlamyı kabul eden G.B., hakim karşısında cinayeti nasıl işlediğini soğukkanlı bir şekilde anlattı.

“PARAYI VERİRİM, EŞİNLE YATARIM”

Kula'yı kendisine ahlaksız teklifte bulunduğu, vereceği para karşılığında eşiyle yatmak istediği için öldürdüğünü belirten G.B. şunları anlattı: 

“Küçük yaştan beri kuyumcu dükkanında çalıştım. Mehmet Kula, hurda altın topladığı için onu oradan tanırım. 2000 Yılında bujiteri dükkanı açtığımda eşimle tanışıp evlendik. O yıllarda Mehmet Kula dükkana gelip, bijuteri dükkanı açmayı düşündüğünü söyledi. Eşimle ona yardımcı olabileceğimizi söyledik. Aradan bir süre geçtikten sonra bir gün eve giderken Mehmet Kula, eve bırakmak üzere beni arabasına aldı. 

Arabada işleri konuşurken, işlerin biraz durgun olduğunu, 3- 4 bin YTL'ye ihtiyacım olduğunu, olsa rahat edebileceğimi söyledim. O da bu parayı verebileceğini söyledi. Ben ‘hemen ödeyemem’ dediğimde ise, ‘önemli değil, eşinden hoşlanıyorum, onunla yatarım, sonra sende katılırsın üçlü yaparız’ dedi. Bu sözler kanımı dondurdu. Çok sinirlenip arabadan indim. Bir hafta sonra işyerinde karşılaştığımızda teklifini yineleyip, bu sefer ‘Kuşadası'na gidelim, sen ben Ruslar üçlü yaparız’ dedi. 

Ben de uzaklaşması için ‘tamam’ diyerek geçiştirdim. Bir hafta sonra Kuşadası'na gitmek üzere buluştuk. Onun silahı olduğu için ben de yanıma silah aldım. Otoyoldayken yine ahlaksız teklifte bulundu. Bunun üzerine ‘tuvaletim var’ diye arabayı durdurup indim. Söylediklerini düşününce, gözümü kapatarak ateş ettim. Bu sırada o gaza basarak kaçmaya çalıştı. Bariyerlere çarpa çarpa yaklaşık 500 metre ilerledi. Öldüğünden emin olduktan sonrada koşarak kaçtım. Evime gittim ve olayı eşim ile aileme anlattım. Pişmanın, keşke olmasaydı.” 

Sanığın en ağır cezaya çarptırılmasını isteyen Mücevver Kula ise eşinin herhangi bir sapkın hareketine tanık olmadığını, olayı da görmediğini belirtip, şikayetini yineledi.

G.B.'nin eşi K.B. ise, ölen Mehmet Kula'nın dükkana geldiğinde bakışlarından rahatsız olduğu için hep kaçtığını belirterek, “Ama bu tekliften cinayeten sonra haberim oldu. Eşim, Mehmet'in borç para vereceğini söylemişti, ancak buna pek sevinmiş gibi görünmüyordu” dedi. Duruşma tanıkların dinlenmesi için ertelendi.

PARA VE ALTINLARA DOKUNULMAMIŞTI

Geçen 3 Ağustos'ta saat 20.00 sıralarında meydana gelen olayda, ‘çantacılık’ diye bilinen, kuyumculara toptan altın satışı yapıp ve hurda altınları toplayan 44 yaşındaki Mehmet Kula, 35 EET 62 plakalı otomobilinde gögsünden ve sırtından vurularak öldürülmüştü. Çankaya semtindeki Tezcan İşhanı’nda bürosu bulunan Mehmet Kula’nın otomobilinde inceleme yapan polis, bagajda üç torba içerisinde, piyasa değeri 247 bin 571 YTL olan 12 kilogram ağırlığında ziynet eşyası, üzerinde yapılan aramada da 900 Euro, 371 ABD doları ve bin 100 YTL para bulmuştu. Polis, ele geçirilenlerden, cinayetin para için işlenmediği sonucuna varmıştı.