26
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

Aliağa'da dökümcü krizi

Aliağa Belediye Meclis Üyesi İlknur Köse kurulması planlanan Döküm Organize Bölgesinin bölgede hava, toprak ve su kirliliği meydana getireceğini belirterek; "İzmir kent içinde görüntü ve çevre kirliliğine neden olan dökümcülerin Aliağa'ya getirilmesiyle İzmir kurtulacak ancak Aliağa'da yaşayanların vatandaşlar büyük sorunlar yaşayacak. Hayayı suyu toprağı kirletecek olan sanayi dallarını ne ağır sanayi bölgesinde ne küçük sanayi sitesinde ne de organize sanayi bölgesinde istemiyoruz. Sanayiye de karşı değiliz ancak konum olarak uygun olmamasının yanı sıra çevre ve halk açısından da yararlı bir yatırım değildir. Aliağa'nın hiçbir yerinde dökümcüleri istemiyoruz" dedi.

Aliağa'nın Türkiye'nin en önemli üç sanayi bölgesinden biri olduğunu ve Demir Çelik, Rafineri, Petro Kimya, Kağıt, Gübre, Gemi Söküm, enerji gibi sektörlerin ağırlıkla konuşlandığı Ağır Sanayi bölgesinde 92 adet büyük Sanayi Kuruluşunun faaliyet gösterdiğini belirten Köse; "Aliağa yeterince hatta fazlasıyla sanayileşmiş ve bugün çok ciddi çevre sorunlarıyla boğuşmaktadır bunu herkesin anlaması lazım. Burada yaşayan vatandaşların da yaşam haklarına da saygı gösterilmesi gerekir. Aliağa bölgesi gereğinden çok fazla kirlenmiştir. Kanserden hayatını kaybedenler Türkiye ortalamasının çok üstündedir. Durum böyle iken kenti yönetenlerin halkına karşı sorumlu davranmak ve bu kuruluşlara izin vermemek yerine sorumsuzca ve hatta ne olduğu belli olmayan sanayi kuruluşlarına verdiği destekle böylesi yatırımları desteklemesi de halkımız adına son derece talihsiz bir durumdur Göz göre göre Aliağa'da 3500 dönüm tarım alanının yok olmasına, kentin gelişim yönünün kesilmesine, havanın, suyun kirlenmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu böyle bilisin'' dedi.

Dökümcülerin yatırımcı mı yoksa amaçlarının gariban vatandaşın tarlasını ucuza kapatmak mı olduğunun da tam belli olmadığı belirten Köse; "Bazı çevreler Aliağa'da devlet eliyle arazi kapatarak rant sağlamak istiyor. Stratejik önemdeki kuruluşların varlığı, enerji santrallerinin olması, denize kıyısı olması, çok seçenekli ulaşım avantajları nedeniyle yatırımcılar açısından çok ilgi çeken bir bölge. O nedenle bu bölge yatırımın yanında rant sağlamayı hedefleyen kesimlerin de hedefindedir ve bölgenin değerli arazileri kapatılmak istenmektedir. Bu şahısların bu arazileri aldıktan sonra nasıl değerlendireceği de kocaman bir soru işaretidir'' dedi.

"BÖLGE OSB KURMAYA UYGUN DEĞİLDİR"

Bölgenin tarım, su kaynaklarını içeren ve zeytinlik bir bölge olması nedeniyle, ALOSBİ'nin kurulma aşamasında, 1997 yılında yer tespit komisyonunda yer alan kurumların tümünce bölgede yapılan incelemede bu arazinin "OSB kurmaya uygun değil" raporu verdiğini belirten Köse; "Bu alan zaten şehrin muhtemel gelişim alanı içinde bulunmaktadır. Şehir merkezine yakınlığı ve yerleşime uygun olabileceğinden sanayi için uygun değildir. Ayrıca Aliağa'nın su yatakları mevcuttur. Bu nedenle OSB olması için uygun değil raporu vardır. Bugünse uygun raporu verilmektedir. Bu da nasıl bir iktidar tarafında yönetildiğimizi, iktidar sahiplerinin topluma, çevreye, sağlığa bakış açısının ne olduğunu çok iyi bir şekilde izah etmektedir'' şeklinde konuştu.

"ALİAĞA YETERİ KADAR KİRLENDİ, DAHA FAZLASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Sürecin kesinlikle Aliağa halkının istediği gibi sonuçlanması için mücadelelerinin devam edeceğini belirten Belediye Meclisw Üyesi İlknur Köse; "12 Eylül 2008 tarihinde Aliağa'da Çevre Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu, Aliağa'da kurulu bulunan fabrikaların temsilcileri, ÇED Genel Müdürü, İl Çevre, İlçe Tarım, Sağlık Grup Başkanlığı, Kimya Mühendisleri Odası, Bakırçay Çevre Platformu, Dokuz Eylül Üniversitesi temsilcileri ile Aliağa Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu, Aliağa ve çevre belediye başkanlarının katıldığı bir toplantı yapılmıştır. Söz konusu toplantıda Aliağa'daki mevcut Sanayi kapasitesi ve kirlilik yükünün arttığı belirtilerek, bu durumun Üniversitelerin yapacağı bir bilimsel çalışmayla tespitinin yapılması kararı alınmıştır. Saha çalışması ile, mevcut Sanayileşme kapasitesi ve kirlilik yükü, bölgenin kaldırabileceği maksimum kapasitenin tespitinin yapılması kararlaştırılmış, bu amaçla yapılan 2. toplantıda da Sanayi kuruluşlarının katkısıyla oluşturulacak 950 Bin YTL'lik bir araştırma bütçesiyle bu çalışmanın başlatılmasına karar verilmiştir. Bu çalışmanın sonuçları, Aliağa'da gelecekte hangi sektörlerde, ne kadar yeni yatırıma ihtiyaç olup olmadığı, mevcut çevre kirliliği yükü gibi konularda somut sonuçları ortaya çıkaracaktır. Parti ilçe başkanımız meclis üyelerimiz ve ilçe yöneticilerimiz her iki toplantıyı da takip etmiş, 2. toplantıya katılan Grup Başkan Vekilimiz Kemal Anadol da ayrıca Danıştay kararı olduğu için Termik Santral kurma girişimlerden vazgeçilmesi gerektiğini belirtmiştir. Çevreye ve doğaya duyarlı tüm vatandaşlarımızın konuyla ile ilgili yapılacak olan çalışmaları hassasiyetle takip etmelerini rica ediyorum" dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 19 Aralık 2008 Cuma 11:20:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?