26
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

Aliağa'nın kirlilik haritası çıkarıldı

İzmir'in Aliağa ilçesinde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE), Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve Aliağa Belediyesi işbirliği ile Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) destekli başlatılan Aliağa'nın kirlilik haritasının çıkarılmasına yönelik bilimsel çalışma tamamlandı. 

ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürdal Tuncel'in Başkanlık ettiği "Aliağa Endüstri Bölgesi'nde Hava Kirliliğine Neden Olan Organik Kirleticilerin Düzeylerinin, Kaynaklarının ve Sağlık Etkilerinin Belirlenmesi" amaçlı projenin sonuçları TÜPRAŞ Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Proje çalışmaları ve sonuçlarını katılımcılara sunum eşliğinde aktaran ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürdal Tuncel, Aliağa'da Demokrasi Meydanı'na ve Horozgediği köyüne kurulan iki aktif ölçüm istasyonunun yanında, ilçenin 50 değişik bölgesinde pasif örnekleme yöntemi ile Aliağa'nın kirlilik haritasını çıkardıklarını belirtti. Prof. Dr. Tuncel, artık Aliağa'da 'hangi kirletici nereden geliyor, ne kadar kirletiyor?' sorularının büyük ölçüde bilimsel veriler ışığında cevaplanabildiğini anlattı. Aliağa'da ilk defa bu kadar kapsamlı bilimsel bir ölçüm yapıldığının altını çizen Tuncel, Aliağa'da yılların getirdiği sanayi kaynaklı kirlilikle oluşan toprak kirliliğinin, hava kirliliğinden daha fazla olduğunu söyledi. Aliağa'daki rüzgar hareketlerinin hava kirliliğinin oluşmasında etkin rol oynadığına dikkat çeken Prof. Dr Tuncel, Sürekli aynı yöne esen bir rüzgarın belli bölgelerin aşırı kirlenmesine yol açabileceğini ancak, Aliağa'daki rüzgar yönü çeşitliliğinin, kirliliği farklı saatlerde değişik yerlere dağıtarak belli bir merkezde kirli hava toplanmasını engellediğini dile getirdi. 

Toplantıda konuşan DEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Bayram da yapılan ölçümlerden çıkan sonuçlara bakıldığında Aliağa Kent Merkezi'nde ortaya çıkan ölçüm sonuçlarının korkulan boyutlarda olmadığını ifade etti. Prof. Dr. Bayram, "Aliağa Kent Merkezi daha çok PETKİM ve rafineriden etkileniyor. Bu fabrikalarda da doğalgaz kullanımının başlamış olması kirliliğin boyutlarını azaltmış durumda. 2005 yılı Temmuz ayından 2007 yılı Temmuz ayına kadar süren ölçümlerde kükürt dioksit, ozon ve NO2 (nitrit) gibi sıkça görülen parametreler standart değerlerde görüldü. Aliağa'nın hava kirliliğinin İzmir'in havasını kirlettiğine yönelik bilimsel araştırma yıllar önce yine tarafımızdan yapılmıştı. Ama gelinen noktada geçmişte elde edilen verilerle şimdi konuşamayız" diye konuştu. 

Aliağa gibi sanayi kentlerinde hava kalitesi ölçümlerinin sürekli olarak güncellenmesi gerektiğine işaret eden Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysen Müezzinoğlu, finansman sorununu çözerek Aliağa'nın çeşitli yerlerine ölçüm cihazları kurulması gerektiğini söyledi. İlk defa bir araştırmada işin uzmanlarının çalışmayı sağlık riskleri bakımından değerlendirdiğine işaret eden Prof. Dr. Müezzinoğlu, "Ortaya çıkan değerler bugün için olağanüstü kirlilik standartlarında değil ama 2012 yılında yeni çevre standartları belirlenecek" dedi. 

Uzmanların sunumunun ardından konuşan Aliağa Belediye Başkanı Tansu Kaya, Aliağa'da çevre sorunlarının geçmişteki düzensiz sanayileşmeden kaynaklandığını anlattı. Başkan Kaya, "Göreve geldiğimizde bu bölgenin imar planlarının yapılmamış olduğunu gördük. Dolayısıyla imarsız, plansız büyümüş ve fabrikalaşmış olan bir bölge olduğundan burada düzenleme çalışmasının yapılması çok da kolay olan bir husus değil. Biz bu bölgenin imar planları ile ilgili çalışmayı 2007 yılı içinde tamamlayabildik. Birçoğu düne kadar tarla tapusuydu. Bugün genelde fabrikaların bacalarından çıkan tozu ve dumanı konuşuyoruz" dedi. Aliağa Belediyesi olarak Çevre Kanunu'na göre hiçbir yaptırımları olmadığından dert yanan Başkan Kaya, "Bu bölgede kurulan sanayi tesislerinin hiçbirinin ruhsatlarını ben vermedim. Dolayısıyla burada oluşan düzensizlikten sorumlu olmamakla birlikte, sanayi kaynaklı kirliliğin önlenmesi görev ve yetkilerimizde değil. Ama biz yine de bölgenin kirlilikten arındırılması için ciddi çalışmalar başlattık" şeklinde konuştu. Başkan Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: "Elimizdeki verilere göre, noter tespitli 400 bin ton, tehlikeli diye adlandırılan bu malzeme, fabrikaların sahalarında depolanmış vaziyettedir. Biz Çevre Bakanlığı ile yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde bu tehlikeli atıkları Çaltıdere bölgesindeki taş ocaklarına uygun bertaraf koşullarında gömmeyi planlıyoruz. 2004 yılı öncesi ve sonrası gelinen durum her türlü siyasi etkinin uzağında yapılan bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur. Ortaya çıkan bu olumlu tablodan memnuniyet duyuyoruz".

İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Yıldız Sezgin, Aliağa'nın geçmiş yıllarını da bildiklerini kaydederek, son 4-5 yıl içinde Aliağa'nın çevre konusunda büyük bir ivme yakaladığını söyledi. Yıldız "İşletmelerin gayretleri var, yerel yönetimin ve merkezi otoritenin bu anlamda işletmelere yaptığı baskılar var. Gelinen nokta sevindiricidir. Bu süreci çok iyi takip etmek gerekiyor. Bundan da önemlisi planlama süreci var. Yeni kurulacak işletmelerin yer seçimleri ile çevresel etkilerinin değerlendirilip kurulması çok önemli bir süreç. Yeni işletme açılmamalı diyemeyiz. Önlemleri alınır ve bu etkileri göz ardı etmeden işletme kurulabilir" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Başkan Kaya, bilimsel projenin hazırlanmasına emeği geçen bilim adamlarına plaket vererek teşekkür etti.

İHA
Yayın Tarihi : 14 Şubat 2008 Perşembe 14:54:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?