9
Mayıs
2025
Cuma
İZMİR

Arsenikli su kârı

İzmir’de arsenikli suyun içilmemesi yönündeki uyarı fırsatçılara yeni bir kazanç alanı yarattı. Şimdiyi kadar adı sanı duyulmamış pek çok damacana şirketi şehrin her yanında bitiverdi

İzmir'de susuzluk nedeniyle, içilmemesi ve yemekte kullanılmaması uyarısıyla birlikte şebekeye arsenikli su verilmesi, kentte sosyal ve ekonomik kaos yarattı. Damacanalı su satışları yüzde 60 oranında arttı. Adı İzmir'de bugüne kadar duyulmamış markalar kente hücum etti. Arıtmasız yemek fabrikaları, müşterilerin azalması ve içme suyu maliyetinin artması nedeniyle küçük gıda işletmeleri ve lokantalar zorda kaldı.


Çiğli, Karşıyaka ve Bornova ilçelerini etkileyen sudaki arsenik oranının düşürmek için Haziran ayından itibaren arsenikli su kuyularını devreden çıkaran ve ek önlemler alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tahtalı Barajı'nda su oranının yüzde 7'ye düşmesi ve kesintilerin başlaması üzerine 25 Ağustos günü kritik bir kararı uygulamaya soktu. Göksu ve Sarıkız kuyularındaki arsenikli suyu kent genelinde, diğer kaynaklardan gelen suyla karıştırarak şebekeye verdi. İzmirliler de musluktan akan suyun içilmemesi ve yemek yapılmaması konusunda uyarıldı. Büyükşehir Belediyesi, Ağustos ayından geçerli olmak üzere suyun ton fiyatını konutlarda 0-13 ton arası kullanımda 1.19 YTL'den 10 YKr'ye düşürdü. Böylece, suyu damacanayla alacak abonelerin bütçesine katkı yapılması hedeflendi.

ARSENİK KÂRI
Arsenikli su krizi İzmir'deki damacanalı su satışlarını yüzde 60 oranında arttırdı. Damacanalı su piyasasının nabzı İzmir'de atmaya başladı. Bugüne kadar İzmir'de adı duyulmamış su markaları satılmaya başladı. İzmir Su Satıcaları ve Dağıtıcıları Derneği Başkanı Tevfik Fikret Özkök, “Her gün İzmir'e yeni bir marka giriyor. İzmir'in suyunda arsenik çıkması bazılarının iştahını kabarttı. İzmir'e bir-iki kamyon da olsa damacanalı su getirerek satıyorlar” dedi. Ambalajlı su söktörünün İzmir'deki hacminin yüzde 60 arttığını belirten Özkök, Büyükşehir Belediyesi şirketi İZBETON'un yönetmeliklere aykırı olarak işlettiğini öne sürdüğü ve suyun litresini 5 YKR'ye satan memba satış istasyonlarının olmaması durumunda ambalajlı su satışının yüzde 100'e ulaşacağını, fiyatların da düşeceğini ifade etti. Özkök, “Karşıyaka ve Bornova'daki istasyonlara kamyonetle gelip, onlarca polikarbona su dolduranlar var. Sorunca, fabrikadaki işçilere götürdüğünü söylüyor. Satıp, satmadığını bilen de denetleyen de yok” dedi.

DAMACANALI SULARA DA DİKKAT
İzmir'e günübirlik 1-2 kamyon damacanılı su getiren firmalar olduğunu belirten Özkök, “Kısa günün karını alıp gidiyorlar. İşin acı tarafı, suyun nasıl satılacağı yönetmeliklerle belliyken, ne İl Sağlık Müdürlüğü, ne Tarım İl Müdürlüğü ne de belediyleler konunun üzerine düşüyor. Damacanaları tüm gün güneşin altında bekletenler var. Bu durum ambalajlı suda risk yaratır. Kapalı arabada satılması gerekiyr. Mazot, LPG ile yanyana su satılmaz. Evet arsenikli su içilmez, ancak bu özensizlik de halk sağlığına zararlıdır” dedi.

YEMEK VE İLAÇ FABRİKALARINA TANKER

Özkök, ihtiyaçlarını İl Sağlık Müdürlüğü'na belgeleyen yemek, ilaç fabrikalarının tankerle içilebilir su getirme şansları olduğunu da hatırlattı. Anlaşmalı tankerlerin, izin belgeli fabrikalara su getirmesiyle, bu sektörlerde sıkıntı yaşanmayağını belirten Özkök, küçük işletmelerin ise birleşerek depolarına tankerlerden su alabileceklerini söyledi.

LOKANTALARA KAOS
Ege Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Ahmet Hakan Ay, küçük lokantalar için arseniğin kaosa dönüştüğünü söyledi. Yemek fabrikalarının bir çoğunun arıtma tesisleri olduğunu açıklalyan Ay, “Arıtmalar nedeniyle arsenikli sudan etkilenmiyoruz. Ancak küçük işletmeler etkilenecektir. Küçük işletmeler ise damacanalı suyla kaç gün dayanabilirler. Küçük esnaf zararlı çıkacak. İşler zaten durgun. İzmir'de yemek sektöründe de kaos yaratacak” dedi

MERDİVENALTI İŞLETMELERE DİKKAT
Ay, arsenik konusunda müşterilerin merdivenaltı yemek yapan işletmelere dikkat etmelerini istedi. Kurumsal yatırım yapmış, tesisini kurmuş işletmelerin tercih edilmesini isteyen Ay, “Tarım Bakanlığı'ndan ruhsatlı. Belediye'den ruhsatlı firmalardan yemek satın almaları gerekiyor. Merdiven altında arseniğe hiç bir önlem yok. Zaten 4-5 masalı lokanta arıtma için yatırım yapamaz. İçmeyin, kullanmayın demek kolay. Hayat devam ediyor” dedi.


İzmir'de 19 litre damacana su 3.5- 5.5 YTL arasında değişen fiyatlarla satılıyor. İçme ve yemek yapımında kullanılmaya başlayan bu sulardan 4 kişilik bir aile haftada 3 adet harcasa 11.5 ile 16.5 YTL arasında ücret ödeyecek. Büyükşehir Belediyesi suyun tonunu 10 YKr'ye düşürmeden önce 13 ton su harcayan bir abone ayda 15.47 YTL fatura ödüyordu. Son duruma göre İzmirliler eskiden 1 ayda ödediği bedeli artık 1 haftada ödemeye başladı.

Radikal
Yayın Tarihi : 28 Ağustos 2008 Perşembe 10:10:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?