26
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

Baba Tursun: Adalet istiyorum

İzmir'de, polisin dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu öldüğü iddia edilen Baran Tursun olayına müdahale eden 10 polis memuru hakkında 'Suç delillerini gizledikleri' iddiasıyla Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Açılan davayla ilgili basın toplantısı düzenleyen ölen Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun, "Ne zulüm, ne merhamet yalnızca adalet istiyorum" dedi.

Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi'nde gerçekleşen basın toplantısında Tursun ailesinin tüm fertleri ile avukatları hazır bulundu. Baba Mehmet Tursun, oğlunun polis tarafından öldürüldüğünü iddia ederek, olay yerine gelen polisler tarafından da delillerin yok edildiği ve sahte belge düzenlendiğini iddia etti. Avukatları aracılığı ile mahkemeye sunduğu delil neticesinde İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün çeşitli birimlerinde görevli 10 polis memuru hakkında Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'sahte belge düzenlemek ve suç delillerini yok etmek' iddiasıyla savcılık tarafından dava açıldığını söyledi.

Mehmet Tursun, bu davanın yanı sıra 28 kişi hakkında 7 ayrı suçdan soruşturmanın devam ettiğini ve bunlar hakkında da dava açılmasını beklediklerini ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektubun ardından olayın daha geniş araştırıldığını belirten Mehmet Tursun, şöyle konuştu: "Sayın Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a olayla ilgili bir mektup gönderdim. Başbakanımızda olayın araştırılması için Adalet Bakanlığı'na talimat verdiğini biliyorum. Başbakanımızın etkisiyle olayla ilgili suçluların yargı aracılığı ile bulunması için yeni dava açılıyor. Başbakana yazdığım ikinci mektubumda ise, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun olayla ilgili davalarla ilgilenmesi konusu. Sanırım önümüzdeki günlerde olay ve davalarla ilgili komisyon görevlendirilecektir."

Sonucu ne olursa olsun, suçluların cezalarını çekmesi için hukuk yoluyla mücadele edeceğini anlatan Mehmet Tursun, sözlerine şöyle devam etti: "Bazı üst düzey kamu yöneticileri olayı örtbas etmeye çalışıyor. Bunu yaparken hukuk dışı yol kullanılıyor. Oğlum bir polis memurunun silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. Diğer polis memurları ise olayı karartmak için sahte belge düzenledi. Silahından çıkan kurşunla oğlumun hayatına sebep olan polis memuru bunlar sayesinde bugün dışarıda, cezasını çekmeden gezebiliyor. Yapılan usulsüzlük ve sahteciliği ortaya çıkararak, yetkisi ve görevi ne olursa olsun herkesin yargı önüne çıkarak cezalarını çekmelerini istiyorum. Ne zulüm, ne merhamet yalnızca adalet isitiyorum."

Avukat Bahattin Özdemir ise, basın mensupları tarafından haber için çekilen fotoğraf ve görüntülerin olayın iç yüzünü net bir şekilde gösterdiğini ifade ederek, savcılık tarafından dava açılmasına etken olduğunu söyledi. Ellerinde bulunan başka deliller ile bu davanın ardından aralarında valilik ve üst düzey emniyet yetkililerininde bulunduğu 28 kişi hakkında 7 ayrı suçdan dava açma hazırlığında olduklarını söyledi.

Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, 10 polis hakkında "resmi belgede sahtecilik ve suç delillerini yok etme" iddiası yer alıyor. Davanın ilk duruşması 25 Temmuz 2008 tarihinde Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

OLAY
25 Kasım 2007 tarihinde Karşıyaka ilçesi Bayraklı semtinde polis ekiplerinin 'dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle kovaladıkları Baran Tursun yönetimindeki 35 AL 9207 plakalı araç, ağaçlara ve yol kenarındaki elektrik direğine çarparak durmuş ve açılan ateş sonucu başının arka kısmında kurşun yarası tespit edilen Baran Tursun hayatını kaybetmişti. Kovalamaca sırasında uyarı ateşi açtığı iddiasıyla gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan polis memuru O.E.A., ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Baba Mehmet Tursun ise adliye bahçesinde yaptığı basın açıklaması nedeniyle 301. maddeden dava açılmıştı

.
Yayın Tarihi : 18 Haziran 2008 Çarşamba 13:50:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
El Salud IP: 78.176.27.xxx Tarih : 18.06.2008 21:17:15

İnsanoğlu kavun değilki dibini koklayıp ne olduğunu anlayasınız. Peki bu durumda doğru ve yanlış insanları nasıl anlayacağız? Pek çok demokratik ülkede şüpheli davranışlarda bulunan ya da eşkali bir suçluya benzediği için polisce durdurulmak istenen kişiler, dur ihtarına uymadıklarında veya durduklarında ellerini başlarının üzerinde tutmadıklarında suçlu addedilerek, emniyet güçlerince silah zoru ile etkisiz hale getirilmeye çalışılırlar. Gerçek olan bir suçluyu sonraki sefer yakalama fırsatının daha zor olacağıdır.


ismail kalay IP: 85.98.81.xxx Tarih : 18.06.2008 15:06:34

adalet istiyormuş senin oğlun adaleti devleti polisi takmadığı tanımadığı için öldü sende çıkıp polisi adaleti tehdit ettin şimdi bu takmadığın tanımadığın devleti adaleti küçük gördüğün adaleti istiyorum diyorsun bu büyük bi gelişme bak oğlun o polislerle dalga geçmese kaçmasa yaşıyor olacaktı adaleti devleti tanıki doğru yolu bulasın tc büyüktür insanlar fani devletler kalıcıdır devleti sevmek tanımak toplumu sevmektir yani insanları sevenler daha mutlu huzurlu yaşarlar hemde uzun yaşarlar bakıyorum bayağı bir gelişme göstermiş keşke oğlunda bu olgunluğa erişmiş olsa idide yaşıyor olsa hem mahkemeler hem polisler huzurlu rahat olsa idi yargıda zaman geçirmese idi