İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, internet üzerinde "1915'te yaşanan olaylarla ilgili Ermeniler'den özür dilenmesi" adıyla başlatılan kampanyaya ilişkin bir açıklama yaptı.

Kampanyanın başlatılmasının ibret verici ve düşündürücü olduğunu belirten Erdemir, "Geçmişi en temiz Türk ulusunu iftiralarla karalamaya kimsenin gücü yetmeyecektir" dedi.

İnternette başlatılan aralarında çok sayıda akademisyen ve gazetecinin imzasının bulunduğu "Özür Diliyorum" kampanyasına ilişkin basın açıklaması yapan İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, olayların yaşandığı dönemdeki nüfus sayıları, tüm belge, veri ve bilgilerin yaşanılanların bir soykırım olmadığını, soykırım iddiasının emperyalist bir yalan olduğunu gösterdiğini belirtti.

Tehcir kararı ve sonrasında yaşananları soykırım gibi dünyaya göstermek isteyen Ermeni diasporasının Türkiye'de yetişmiş bir kısım kişilerin başlattıkları kampanya ile ellerine önemli bir koz geçirdiklerini söyledi. Başlatılan bu kampanyanın Ermeni diasporası tarafından büyük sevinçle karşılandığını anlatan Erdemir, şöyle konuştu: "bu kampanya Türkiye'nin de soykırımı tanımasının başlangıcıdır" çığlıkları atmalarına neden olmuştur. Ermeniler'in 1914 ile 1919 arasında katlettiği milyonlarca Türk ve Müslüman, 1970 ve 1980'li yıllarda Ermeni terör örgütü Asala tarafından katledilen onlarca diplomatımız, Ermeniler'in 1992 yılında Hocalı'da Karabağ'da katlettiği Azeri soydaşlarımız konusunda seslerini bile çıkarmayan, kendilerini aydın diye tanımlayan bir kısım kişilerin böyle bir kapmanya başlatmaları, aslında tam da kendilerinden beklenen bir tavırdır."

Ermeni soykırım iddiasının, tarihi, hukuksal, sosyolojik ve emperyalist bir yalan olduğunu belirten Erdemir, kampanyayı başlatarak altına imza atanların tarih önünde ve Türk ulusunun vicdanında alacakları yeri kendilerinin belirlediğini dile getirdi.

CUMHURBAŞKANI'NIN ETNİK KÖKENİNİN BİR ÖNEMİ YOKTUR

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başlatılan kampanyayla ilgili olarak yaptığı açıklamayı da üzüntüyle karşıladıklarını belirten İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, Cumhurbaşkanı Gül'ün kampanyayı düşünce özgürlüğü kapsamında bir görüş açıklaması olarak değerlendirmesinin kaygı verici olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül'ün Türk ulusunun birlik ve bütünlüğü aleyhine başlatılan iftira kampanyasını kınamak yerine bunu demokratik bir hak olarak nitelendirdiğini belirten Erdemir, sözlerine şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklaması Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkileri ile andını düzenleyen 103. maddesindeki, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk milleti ve tarih huzurunda namusum ve şerefim üzerine and içerim' sözleriyle çelişmekte, Anayasa'nın 104/1 maddesiyle de bağdaşmamaktadır. Sayın Abdullah Gül'ün kampanyaya verdiği dolaylı destek nedeniyle Anayasa'nın 103 ve 104. maddelerine destek olması karşısında istifa etmesi en uygun davranış olacaktır."

İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ailesinin etnik kökenine ilişkin yaşanan tartışmalarla ilgili olarak ise, Cumhurbaşkanı'nın etnik kökeninin hiçbir önemi olmadığını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinde ırk ya da etnik köken ayırımı olmadığını anlatan Erdemir, "İnsanlar arasında ırk ayırımı yapmak yüz karası olan ve kınanması gereken bir eylemdir" ifadelerini kullandı.

İHA

Yayın Tarihi : 22 Aralık 2008 Pazartesi 14:45:00