Konak Belediyesi'nin davetlisi olarak İzmir'e gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, Zonguldak'ta sarf ettiği sözlerinin kimi basın kuruluşları tarafından kasıtlı çarpıtıldığını ima ederek "Bir insan bir konuşma yaptığında eğer bunda halkı kin ve nefrete sevk etmek gibi söylemler varsa konuşmanın tamamına bakmak zorundadır. Oysa orada söylediğim sözlerin içinden cımbızla alınarak haber yapılıyorsa buna linç etme kastı denir. Maalesef Türkiye'de buna uyulmadı. Nasıl söylendiğine bakılmadan kasıt aradılar" dedi.

Sözlerinden pişmanlık duymadığını ifade eden Batum, şöyle konuştu: "Hayır hiçbir şeyden pişman değilim. Bakalım, Adalet Bakanı kabul edecek ondan sonra yargılama başlayacak. Bunlar hukuksal konular. Hukuk konularında daha önce verilmiş kararlara bakılır. Ben özellikle sayın savcıların Türk hukukunun evrensel hukukuna göre karar vereceğine eminim. Çünkü ben kimseye hakaret etmek istemedim. Etmedim de. Yargıya gitti göreceğiz."

Ortaya çıkan tablonun Recep Tayyip Erdoğan demokrasisinin bir örneği olduğunu anlatan Batum, sözlerine şöyle devam etti: "Nasıl sendikacılara biber gazı cop kullanılıyorsa Başbakan Erdoğan'ın da savcıları davet etmesi buna benzer. Tayyip Erdoğan demokrasiyi bir köşeye sıkıştırmak istiyor. Bunlar oyunun bir parçası. Bana darbeci denmesi beni hiç üzmedi. Biz Türkiye'de bir oyun olduğunu biliyoruz. Kuddusi Okkır için Ergenekon'un kasası yazdılar adam öldü eşinin AİHM'e dava açacak parası yok. Benim için ne derlerse desinler Türk halkı, ailem, eşim, çocuklarım ve arkadaşlarım neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Eğer onlar bir gün beni darbeci sanarlarsa üzülürüm. Yoksa ne amaçla yazdığını bildiğim soldan sağa sağdan sola geçmiş adamlar ne yazarsa yazsın hiç üzülmüyorum. Çünkü, bu adamların ne için neden hareket ettiklerini çok iyi biliyoruz."