İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin kararı gereği taşınır ya da taşınmaz malları haczedilemeyen İzmir Büyükşehir Belediyesine açılan davada, 4. İdare Mahkemesi yürütmenin durdurulması kararı verdi.
İZ-SUnun itirazı ise Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Nöbetçi İdare Mahkemesine konuyla ilgili verilen dilekçede, davalılar İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZ-SU Genel Müdürlüğü tarafından İncilay ve Perihan Yılmaza ait taşınmazın bir bölümüne kamulaştırma kararı alındığı, bedel tespiti ve tescil davası açıldığı belirtildi.
Taşınmazın davalı adına tesciline karar verilmesinden sonra, İncilay ve Perihan Yılmaza taşınmaz bedelinin ödenmesi için icra takibine geçildiği bildirildi.
Ancak İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 10.03.1995 yılında aldığı karar gereği, Büyükşehir Belediyesinin hiçbir mal varlığının haczedilemeyeceği görüldü. Yürütmenin durdurulması için müvekkilleri adına yürütmeyi durdurma davası açan avukat Hüseyin Durdu, belediye yasasının hükmü aşar biçimde yorumlandığını, kamu yararı iddialarının borçları ödemekten kaçmak ve alacaklıları mağdur etmek amacına yönelik olduğunu, bu nedenle yasanın ilgili maddelerinin dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu savundu.
İZ-SU Genel Müdürlüğü adına cevap dilekçesi veren avukat Nuray Kuru, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin aldığı karar gereği, İZ-SU Genel Müdürlüğünün bankadaki mevduatı, bilumum satışları, tahvilleri, kira gelirleri ve tüm alacaklarının kamu hizmetine tahsil edildiğini ve bu malların devlet malı olması sebebiyle haciz konulamayacağını belirtti. Davanın görüldüğü 4. İdare Mahkemesi ise, dava konusu işlemin, hukuka aykırı olması ve uygulanması halinde davacının giderilmesi güç zararının doğumuna sebep olabilecek nitelikte bulunması nedeniyle, teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına karar verdi. Karardan sonra Bölge İdare Mahkemesine itiraz eden İZ-SUnun talebi ise, mahkeme tarafından reddedildi.
İncilay ve Perihan Yılmazın avukatı Hüseyin Kuru, İzmir Büyükşehir Belediyesine 1995 yılından bu yana birçok sebepten dolayı açılmış binlerce dava olduğunu, ancak belediyeye ait malların devlet malı sayılmasından ve haciz işleminin gerçekleşememesinden dolayı birçok vatandaşın mağdur olduğunu, İzmir 4. İdare Mahkemesinin kararıyla belediyeye de haciz yolunun açıldığını savundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin de benzer karardan yararlandığını hatırlatan Kuru, İzmirden çıkan kararın İS-Kİ için de emsal teşkil edeceğini belirtti.