İzmir'de, maddi imkansızlıklar nedeniyle doktora gidemeyen, zamanla omuriliğindeki eğrilik 135 dereceye ulaşan ve göğüs kafesindeki daralma nedeniyle hayatı tehlikeye giren 14 yaşındaki Füsun Başaran, yapılan ameliyatla normale döndü.

Belindeki eğrilik nedeniyle, ancak annesinin yardımıyla yürüyebilen ve yaşıtlarına göre oldukça küçük görünen Başaran'ın 135 santim olan boyu, ameliyat sonrasında 145 santime ulaştı. Başaran'ın omuriliğindeki eğrilik ise yüzde 30'a getirildi.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Ömer Akçalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başaran'da doğuştan Skolyoz adı verilen öne doğru eğilme (kamburluk) hastalığının bulunduğunu, bu hastalığın çok nadir görüldüğünü belirtti.

Erken yaşlarda başlayan bu rahatsızlığın hızla ilerlediğini ve Füsun'un bedeninin 135 derece öne doğru eğildiğini anlatan Doç. Dr. Akçalı, ''Belli bir süre tedavi uygulanan hastayı geçtiğimiz gün ameliyat ettik. Eğrilik yüzde 30'lara getirildi. Kamburluk ortadan kalktı. Bundan sonra vücudunda bir eğrilik yaşanması söz konusu değil. Bundan sonra normal yaşantısına dönebilir. Füsun'un boyu en az 10 cm uzadı'' dedi.

ÖLÜME RAMAK KALA...

Bu tür sorunu olan hastalarda 100 derece eğikliğin ölüme sebebiyet verebileceğini dile getiren Doç. Dr. Akçalı, şu bilgileri verdi:

''Füsun'da ileri derecede solunum zorluğu vardı. 100 derecelik eğiklikten sonra göğüs kafesi bozulur ve kaburgalar deforme olur. Daha sonra ise kalp ve akciğer ezilir. 120-130 dereceden sonra genellikle bu tür hastalar kalp, akciğer yetmezliğinden ölüyor. Füsun, çok şanslı. Bedeni küçük olduğu için bu tür deformeleri çok erken yaşayabilirdi. Yapılan operasyon sonrasında şimdi ayağa kalktı. Bir hafta içinde artık eskisi gibi normal bir şekilde yürüyebilecek.''

''KOŞMAK İSTİYORUM''

Anne Nadire Başaran, kızını 4 yaşındayken ishal ve kusma şikayetiyle Behçet Uz Çocuk Hastanesine götürdüklerini anlatarak, rahatsızlığı artan kızının beş yıl boyunca bu hastanede aralıksız tedavi gördüğünü kaydetti.

Hastanede kaldığı süre boyunca kızının yürüye becerisini kaybettiğini ve vücudunda eğilmelerin başladığını belirten anne Başaran, daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine yatırılan Füsun'un tedavisine burada devam edildiğini söyledi.

Anne Başaran şöyle konuştu:''Kızımda kamburluk başladı, boyu uzamadı. Hareketleri kısıtlandı. 2003 yılında 6 milyar lira tutan malzeme parasını bulamadığım için kızımı ameliyat ettiremedim. Aydın Valiliği'nin girişimleri sonucunda kızım DEÜ Hastanesinde ameliyat edildi. 135 santim olan boyu ameliyat sonrasında 145 cm'ye ulaştı.

Kızımın yürüyebildiğini görmek kadar mutlu bir şey olamaz. Kızımın mutluluğu herşeye değer. Maddi ve manevi herşeyimi kaybettim ama kızımı kazandım.''

Yaşıtlarına göre oldukça kısa ve bedeni küçük olan 14 yaşındaki Füsun Başaran ise ''Rahatsızlığım nedeniyle yürüyemiyordum. Yıllarca koşabileceğim günlerin hayalini kurdum. Önümüzdeki aydan itibaren okula başlayacağım. Çok mutluyum'' dedi.