İtalya’da 1979 yılında kitap ciltçiliğiyle iş hayatına atılan, daha sonra ülkede baş gösteren ekonomik krizin ardından şanslarını memleketlerinde denemeye karar vererek 1993 yılında Türkiye’ye dönen İzmirli çift, şimdi ambalaj sektöründe butik üretimle marka olma yolunda ciddi adımlarla ilerliyor.
İtalya’da 1979 yılında kitap ciltçiliğiyle iş hayatına atıldıklarını belirten Cesare Ambalaj’ın kurucusu Ahmet Muhtar Cirik, 90’lı yıllarda ülkede baş gösteren ekonomik krizin ardından, İzmir'deki İtalyan Konsolosluğu'nun ‘Türkiye'de ambalaj sektöründe açık bulunduğuna’ ilişkin açıklaması üzerine, 1993 yılında Türkiye’ye dönerek, ambalaj sektöründe faaliyet göstermeye başladıklarını söyledi. İzmir’de farklı boyutlarda özel kutu üretimine başlayan Ahmet Muhtar Cirik ile Perihan Karaca çifti, 1996 yılında İstanbul'da katıldıkları Intertex Fuarı'nda gördükleri yoğun ilginin ardından sektörlerinin vazgeçilmezi oldu.
İtalya'da kitap ciltçiliği alanında uzmanlaşarak, tanınan ciltçiler arasına girdiğini anlatan Ahmet Muhtar Cirik, şunları söyledi: “10 yıl boyunca Milano'da kitap ciltlemesi yaptım. Milano Kütüphanesi'nin bütün kitaplarını ciltledim. İş bitince yavaş yavaş kutu yapımına başladım. 1993 yılı sonunda işletmemizi kapattık. O yıllarda ekonomik kriz vardı. Bir gün televizyonda İzmir'deki İtalyan Konsolosluğu'nun Türkiye'de ambalaj sektöründe açıklık olduğuna ilişkin haberini gördük. İtalyanları Türkiye'ye davet ediyorlardı. Biz de kendi ülkemize geri dönme kararı aldık” dedi. Ahmet Muhtar Cirik, her gün yeni düşüncelerle üretime yöneldiğini belirterek, yeni ürünlerin kendilerine olan ilgili arttırdığını ifade etti.
Aliağa - Yenişakran'daki yazlık evlerinde 2 yıl boyunca yurtdışındaki sipariş ürünleri yaptıklarını belirten Perihan Karaca, 1996 yılında İstanbul'daki İntertex Fuarı'na katıldıklarını, büyük ilgi gördüklerini anlattı.
Fuarla birlikte işlerinin boyutunun değiştiğini ifade eden Karaca, “Fuara, özel el yapımı farklı boyutlardaki kutularla katıldık. Nikah şekeri kutularını görenler, ücretini sormaya başladılar. O kadar çok talep geldik ki o kutuları sattık ve neredeyse fuarın parasını çıkardık” dedi.
Fuardan çok sayıda müşteri bağlayarak döndüklerini, bunun üzerine yurt dışına yaptıkları üretime ara vererek, iç pazara yöneldiklerini kaydeden Karaca, büyük pastaneler, giyim ve kozmetik firmaları için özel ambalaj kutuları hazırladıklarını, üretimlerinin yüzde 65'ini ise lüks çikolata kutularının kapsadığını söyledi.
Geçen yıl otomatik makine ile üretime geçtiklerini ancak insan gücünden vazgeçmediklerini dile getiren Karaca, fabrika kurma planlarıyla ilgili şunları söyledi: “Fabrika kurmak için girişimlerde bulunduk. Ancak Urla'da aldığımız arazide fabrika kuramıyoruz. Sanayi bölgelerindeki araziler de yüksek maliyet gerektiriyor. Ama fabrikamızı inşallah kuracağız.” Şu an 15 kişiyi istihdam ettiklerini belirten Karaca, el işçiliği isteyen ürün siparişleri çoğaldıkça istihdamı artırabileceklerini kaydetti.
Butik tarzı çalıştıklarını ifade eden Karaca, “Yaptığımız işin hakkını vermeliyiz diye düşünüyoruz” diye konuştu. Hammaddeyi yurt dışından getirttiklerini, kriz başlamadan önce alım yaptıklarını, bu nedenle sıkıntı yaşamadıklarını kaydeden Karaca, 2 aylık daha üretim yapacak kadar stoklarının bulunduğunu sözlerine ekledi.