19
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

DEÜ'de rektörlük tartışmaları

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof.Dr. Mehmet Füzün, rektör olarak atandığını öğrendiği gün muayenehanesini kapattığını, böylece kısmi statüden daimi statüye geçtiğini, bu nedenle de atanmasının yasalara aykırı olmadığını söyledi.

DEÜ Rektörü Prof.Dr. Mehmet Füzün, rektörlük binasında düzenlediği basın toplantısında, kısmi statüde görev yapması gerekçesiyle rektör olarak atanamayacağıyla ilgili Ankara 15. İdare Mahkemesi'nde Cumhurbaşkanlığı'na karşı açılan davada çıkan yürütmenin durdurulması kararını değerlendirdi.

Füzün, rektörlük seçimlerinde 564 oy alarak birinci gelen Prof. Dr. Sedef Gidener'in Ankara 15. İdare Mahkemesi'ne açtığı davada çıkan yürütmeyi durdurma kararının yalnızca kısmi statüde rektör atanmasıyla ilgili olduğunu belirterek, "Hepinizin geçmişteki örneklerden bildiğiniz gibi kısmi statüde görev yapmakta iken önce rektör adayı ve ardından rektör olarak seçilen ve Cumhurbaşkanı tarafından atanan ve de atandıktan sonra daimi statüye geçen çok sayıda rektör olmuştur. Bu rektörler görevlerini görev sürelerinin sonuna kadar sürdürmüşlerdir. Çok açıktır ki, yasa ve yönetmeliklerde durumla çelişen hiçbir özellik olmamıştır" dedi.

Füzün, YÖK Yürütme Kurulu'nun kararı ile 6 Ağustos 2008 tarihinde serbest meslek faaliyetini bıraktığını ve aynı tarihte daimi statüye geçtiğini söyledi.

ÇOK SAYIDA REKTÖR BENİM GİBİ ATANMIŞTIR

Rektör atanmasının ardından daimi statüye geçmesinin yasalara aykırı olmadığını ve ilk kez mahkeme konusu yapıldığını belirten Füzün, şunları söyledi: "İstanbul Üniversitesi'nde rektörlük seçimleri yapılmıştır. Bu seçimde en çok oyu alan kişi de tıpkı benim gibi kısmi statüde iken rektör adayı olarak seçimlere katılmış daha sonra ismi YÖK'e gönderilmiş ve YÖK kendisini üç isimden biri olarak Cumhurbaşkanlığı'na sunmuş bulunmaktadır. Yani YÖK tarafından bana yapılan uygulama bu mahkeme açıldıktan sonra yine YÖK tarafından başka bir üniversitede başka bir rektör adayına aynen uygulanmıştır. Yıllardan beri uygulanan bir teamül var ve bu durum yıllardır sorun olmamış. Bunun nedense DEÜ'de olması kamuoyunda kıyamet kopmasına neden olmuştur."

YASALARA AYKIRI OLSAYDI ADAY GÖSTERİLMEZDİM

DEÜ'nün eski rektörü Emin Alıcı'nın yasaya engel teşkil etseydi kendisini rektör adayı olarak göstermeyeceğini da belirten Füzün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Atanacağımı bilseydim muayenehanemi daha önce kapatıp daimi statüye geçerdim fakat bunu bilmediğim ve hak mağduriyeti yaşamamak için muayenehanemi kapatmadım. Bu zaten olağan bir şeydir. Bunu ilk yapan ben değilim."

Gidener'in atamanın demokratik olmadığına ilişkin açıklamalarını değerlendiren Füzün, şöyle konuştu: "Demokrasi sadece oyla olmaz. Demokrasi her şeyden önce adalettir, hoşgörüdür, anlayıştır, yasalardır."

Gidener'in demokrasi söylemlerinin bu dönemde ortaya çıkmasının ilginç olduğunu anlatan Füzün, sözlerine şöyle devam etti. "Bu kanun şimdi sizin işinize yaramadığı için 'demokratik değil' derseniz, bu olmaz. Demokrasi oya indirgenmemeli. DEÜ'de daha önceki dönemlerde nasıl bir yönetim tavrı sergilendiğini, ne kadar demokratik olunduğunu herkes gayet iyi biliyor."

Hukukun vereceği karara saygı duyacağını belirten Füzün, mahkemelere inandığını ve kötü niyet aramadığını ifade etti. Füzün, Gidener'in kendisinin istifa etmesi gerektiğine yönelik açıklamalarına ilişkin ise şöyle konuştu: "Bu sürecin Sedef Hanım'ın söylediği gibi gelişeceğini sanmıyorum. Ben adalete güveniyorum"

ATANMAMIN SİYASİ BİR YÖNÜ YOK

Rektör olarak atanmasının bazı çevrelerce siyasi olarak değerlendirildiğini hatırlatan Füzün, bu konuyla ilgili şunları söyledi: "Bunun siyasi yönü yoktur. Bu yöne çekilmesi beni üzmektedir. Hiçbir cumhurbaşkanının rektör atarken siyasi kökene baktığına inanmıyorum."

Devletin üiversitelerinde siyasallaşma olmaması gerektiğine de değinen Füzün, buna asla müsaade etmeyeceğini dile getirdi.

YÖK YASASI ANTİDEMOKRATİK

Füzün, YÖK Yasası'nı genel olarak antidemokratik bulduğunu belirterek değişmesi gerektiğini söyledi.

Yüksek Öğretim Kanunu'nda yıllardan beri tartışıldığı gibi çok büyük aksaklıklar olduğunu anlatan Füzün, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu kanunun genelinde bir değişiklik yapılmadığı takdirde bu bağlamda rektör atamalarına ilişkin yapılacak bir değişiklik maalesef işleri bazen çok daha büyük kaosa sokabilir. Yani Yüksek Öğretim Kanunu'nun baştan aşağıya ele alınıp özellikle rektör yetkileri başta olmak üzere- rektör ataması değil, bu işlerden bir tanesi, bir çok işleyiş açısından baştan aşağı ele alınması gerekir. Ancak böyle bir radikal değişiklik yapılırsa sorunlar ortadan kalkar."

İHA
Yayın Tarihi : 25 Aralık 2008 Perşembe 16:48:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?