Ege Üniversitesi ve Sivil Kuruluşlar Uyum Derneği’nin (SKUD) ortaklaşa düzenlediği 2. STK Sempozyumu, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılış konuşmasını Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Baylas yaptı. Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK) toplum için çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Baylas, "Bilinçli toplumların oluşturulmasında STK’lar çok önemli bir role sahiptir. STK’lar toplumların itici güçleridir" şeklinde konuştu. Marmara Bölgesi’nde toplam 5 bin STK’nın bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Baylas, Güney Doğu’da bu sayının çok az olduğunu ifade etti.
Sivil toplum kuruluşlarını, ’Değişimi oluşturacak kurumlar’ olarak yorumlayan SKUD Başkanı Özlem Değirmencioğlu ise, "Üniversiteler de tıpkı STK’lar gibidir. Üniversiteler geleceğin toplumunu yetiştirirken, STK’lar ise ideal toplum için çalışıyor" diye konuştu. Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde itibar kazanabilmesi için imaj düzeltme yoluna gitmesi gerektiğini savunan Özlem Değirmencioğlu, "AB yolunda itibarımızı arttırmalıyız. İtibar, çalışan insanlar için güvenilirlik, toplum için bir sosyal sorumluluktur" şeklinde konuştu.

Sempozyumun bir diğer konuşmacısı SKUD üyesi Doç. Dr. Levent Tuğrul, üniversitelerin belli bir özerkliğe sahip kurumlar olduğunu söyleyerek, STK’ların bir niteliğe sahip olduğunu belirtti. Üniversitelerin bireylere özgür düşünceyi aşıladığını kaydeden Doç Dr. Tuğrul, "Üniversiteler bir anlamda bilgi işlem merkezleridir ve sivil toplum kuruluşları ile ortaklaşa çalışır" dedi.
Avrupa Birliği konusuna değinen Doç. Dr. Levent Tuğrul, "Hem kendi değerlerimize sahip çıkmalı hem de Avrupa değerlerini özümsemeliyiz deyimleri çok yanlış. Bu biraz ’Türkiye’de deniz bitti, haydi okyanusu içmeye gidelim’ der gibi oluyor" şeklinde konuştu.

"TOPLUMSAL İŞBİRLİĞİ"

Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İzmir Yerel Gündem 21 Başkanı Prof. Dr. Zerrin T. Karaman, "Toplumsal İşbirliği" konulu sunumunda Cumhuriyetin başlangıcından günümüze kadar güçlü bir merkeziyetçi yapının korunduğunu söyleyerek, "Ancak ne demokratik yapılanmanın temel yapı taşlarını oluşturan yerel yönetimlerde ne de diğer toplumsal örgütlenmelerde, bu anlamda merkezle ilişkilerini gevşetebilecek, idari özerk yapılanmalar oluşturulamamıştır" şeklinde konuştu.

Bürokratik toplum yapılanmasının oluşturduğu kapalılık, gizlilik ve geliştirdiği güvensizlik ortamı nedeniyle toplumsal dinamikleri oluşturan siyasal partilerin, sivil toplum örgütleriyle işbirliğinin oluşturulamadığını ifade eden Prof. Dr. Zerrin T. Karaman, "Sivil toplum örgütlerinin birbirleriyle ve hepsinin yerel yönetimler ve özellikle de belediye ile işbirliğinin geliştirilmesi zorlaşmıştır" dedi.

"Her türlü konuda toplumsal farkındalık arttıkça toplumsal duyarlılık da kuşkusuz artacaktır" diyerek konuşmasına başlayan Faz Elektrik Genel Başkanı Deniz Taner ise, "Toplumsal farkındalık ve bunun sonucu olan toplumsal duyarlılık, yaşam kalitesini arttırmaya hizmet eder. Amaç, daha sağlıklı bir çevrede, refah içerisinde insanca yaşamak" dedi. Toplumun duyarlı olabilmesi için pek çok kurumun birarada çalışması gerektiğinin altını çizen Taner, "Doğal olarak üniversiteler başta olmak üzere yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve birçok devlet kuruluşu önemli rol oynuyor" şeklinde konuştu.

Sürdürülebilir kalkınmanın toplum için önemli olduğunu kaydeden Deniz Taner, "Sürdürülebilir kalkınma modeli, toplumsal duyarlılığın artmasına bağlı olduğu gibi, aynı zamanda üniversiteler ve STK’ların toplum üzerindeki etkilerinin artmasını sağlar. Böylece, artan duyarlılık ile üniversite ve STK’ların etkinliği, birbirini besler durur" dedi.

İzmir-İHA

Yayın Tarihi : 27 Aralık 2004 Pazartesi 11:57:50