26
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

Esen'den krize karşı birlik çağrısı

Önder Esen Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Önder Esen İzmirli iş adamlarının yeniden çok ortaklı şirketler kurarak yatırıma yönelmeleri gerektiğini belirterek, "Bu sinerjiyi yaratabilirsek krizi İzmir için fırsata dönüştürüp İstanbul ile aramızdaki farkın kapanmasını sağlarız" dedi.


Hükümetin kriz konusundaki yatıştırıcı tavrını olumlu bulduğunu belirten Esen, şunları söyledi: "Ancak sadece moral vermek yetmez. Reel sektörün krizden en az zararla kurtulması için mevduata sınırsız garanti, istihdamın üzerindeki mali yükün ve vergilerin azaltılması gibi acil ve radikal bazı tedbirlerin alınması gerek"
Kriz döneminde şirketleri paniğe kapılıp hata yapmamaları konusunda uyaran Esen, bu süreç içerisinde reklam ve tanıtım faaliyetlerinin sürdürülmesinin önemli olduğunun da altını çizdi. Önder Esen Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Önder Esen, tüm dünyayı etkisi altına alan mali kriz karşısında iş dünyasına, birlikte hareket etme çağrısında bulundu. İş yaşamında geride bıraktığı 41 yıl içinde birçok ekonomik krizle karşılaştığını ve geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiğini vurgulayan Esen, "Panik hata yaptırır. Sakin olalım" dedi.


Mali krizin 2009 ortalarında kendisini reel sektörde iyice hissettireceğini öngördüğünü belirten Esen, şunları söyledi: "Dalgalar uzakta göründü. Eğer tedbirlerimizi alır, gemimizin deliklerini kapatırsak bu fırtınadan minimum zararla kurtulmamız, hatta kazançlı bile çıkmamız mümkün." 2001 krizinden Türkiye'nin önemli dersler aldığını ve bunun neticesinde bankacılık sektörünün diğer ülkelerle kıyaslandığında daha az etkilendiğini öne süren Esen, hükümetin izlediği yatıştırıcı politikaların sevindirici ve umut verici olduğunun altını çizdi. Ancak krizden en az zararla çıkılması adına hükümetin olağanüstü koşulları göz önünde bulundurup iş dünyasına destek olması gerektiğini belirten Esen şöyle konuştu:


"İşsizliğin artmaması için istihdamın üzerinde mali yükün hafifletilmesi gerek. Vergi oranlarının vakit geçirilmeden yüzde 15'e düşürülmesi de iş dünyasını bu sıkışık ortamda rahatlatacaktır. Bunun yanı sıra birçok Avrupa ülkesinin yaptığı gibi mevduata sınırsız garanti verilmesi, haksız kazançları ve zararları önlemek için kriz bitene kadar sabit kur uygulamasına geçilmesi gibi tedbirler piyasaların krizi daha az zararla atlatmasına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda devletten bankaların kredilere
uyguladıkları faizi keyfi bir biçimde yükseltmelerine engel olmasını bekliyoruz. Eğer biz rekabet ettiğimiz ülkelerdeki meslektaşlarımızla eşit şartlara sahip olursak, inanıyorum ki yeni pazarlarda Türk bayrağını gururla dalgalandırmayı başarırız. İşte o zaman, sayın Başbakan'ın da dillendirdiği gibi krizden kazançlı çıkarız."

"ÇOK ORTAKLI ŞİRKETLER KURULUP, BÜYÜK YATIRIMLAR YAPILABİLİR"
İzmirli iş adamlarının dayanışma ruhu içinde hareket etmeleri durumunda krizin İzmir için fırsat haline dönüşebileceğini savunan Esen, "İzmirli işadamları yeniden çok ortaklı şirketler meydana getirip büyük yatırımlara ve projelere girişmelidir" dedi. Kriz döneminde İzmir iş aleminin güçlerini birleştirip sinerji yaratması gerektiğini ifade eden Esen, bu şekilde İzmir'in istihdam alanında da sıkıntı yaşamasının önüne geçilebileceğini söyledi. Esen söyle konuştu: "Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Gemi su alırsa hepimiz batarız. İzmirli işadamları tam bir dayanışma içine girerse bundan doğacak sinerji tüm sektörlerde etkisini gösterecektir. İzmir'in çok ortaklı oluşumlar meydana getirerek yeni yatırımlara girişmesi ve böylelikle yeni istihdam alanları açılmalıdır. Bu bağlamda İzmir Ticaret Odası'nın ve Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın yönlendirici ve birleştirici misyonu daha da ağırlık kazanmaktadır. Eğer biz 'Kriz patladı yatırımlardan vazgeçelim' dersek yarınlarda çok daha zor ve sıkıntılı günler yaşarız. İzmir takım ruhu içinde ve ofansif bir taktikle sahaya çıkarsa kriz döneminde harikalar yaratabilir. Ve bu kriz ortamı İzmir'in İstanbul ve diğer illerle arasındaki farkın da kapanmasına ortam hazırlayabilir."


Kriz dönemlerinde şirketlerin içlerine kapanıp mevcudu korumaktansa daha çok dışa açılıp seri hareket edebilmelerinin önemine dikkat çeken Esen özellikle reklam ve tanıtım faaliyetlerinin sürdürülmesi gerektiğini belirtti. Esen sözlerini şöyle sürdürdü: "Kriz dönemlerinde ilk kısılan bütçe reklam ve tanıtım bütçeleridir. Ki, bu büyük bir hatadır. Deneyimler ve rakamlar göstermektedir ki kriz dönemlerinde de reklama yönelik çalışmalarını sürdüren firmalar kriz sonrası daha da çok büyümeyi başarmışlardır. Daha önce yaşadığımız krizlerde gördük ki ilk şokun ardından şirketler eleman çıkartmak, masrafları minimuma düşürmek gibi bir strateji içine giriyorlar. Ama unutulan detay şu ki elbette bir gün kriz bitecek, fırtına dinecek. İşte böyle radikal bir biçimde küçülen şirketler kriz bittiğinde rakipleri büyüme sürecini sürdürürken daha da zor duruma düşüyorlar. Deneyimlerim ışığında önerim şirketlerin küçülmek yerine sistemli çalışmaya dönmeleridir. Sistem randımanı arttıran en temel faktördür. Türkiye 70 milyon nüfusuyla muhteşem bir pazar. Dünyada ekonomi daralırken böyle bir pazara sahip olmak büyük bir şans. İşte şimdi yabancı yatırımcıyı Türkiye'ye çekmenin tam zamanıdır."

iha
Yayın Tarihi : 11 Ekim 2008 Cumartesi 11:35:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?